Hukuken verilen son kararlarla; Bir kez daha kanadı adalet. 

Tahammülün zorlaştığı yerdeyiz.

Hayatlarımızın rutini haline gelen; 

Kadın cinayetleri, çocuk istismarı, düşüncenin hapsedilmesi, gelir ve vergi adaletsizliği, eğitim, sağlık, ekonomi, gençlerin gelecek kaygısıyla dolu gündemler yordu.

Sokakta yürürken canı birden adam öldürmek isteyenlerin bin bir yerinizden bıçaklaması, üstelik cezasız kalması, bu hukuksuzluk boğdu.

Artık karanlık içimize doğru genişliyor, çünkü ne yazık ki,  hiçbir şey değişmiyor.

Diz boyu kötülük. Nasıl insanın içini kıyan bir gündem. Sağlam bir karamsarlık var. 

Yok çünkü içimizden geçerken tutunduğumuz şiirler, kalmadı artık sığındığımız Düş’ler…

Bitti; komşuluklar, dostluklar, arkadaşlıklar.

Kaybettik; aşkı, sevileri, sevmeyi, değerli olan her şeyi. Bize değer verenleri ittik, değersizleştiren; kim, ne varsa yücelttik.

Her şeyi birer kullanışlı aparat haline getirdik ve kullanıp attık. Tükettik, bırakmadık yarınlar için umut edilecek bir şeyi.

Hani; her şey emeğin olacak, eşitlik adalet gelecek, ülke güzel olacaktı. 

Karanlıktan aydınlığa son bir çıkış yolu, umuttu son seçim sonuçları. O da gelen ilk dalgada söndü, bir su köpüğü gibi.

Sorsan; iktidara göre ülkede hukuk, Muhalefette umut var. 

Oysa; var sayılan umut boş söylemler içinde, hukuksa kişiye göre.

Nereye kadar gidilir ki bu boş vaatlerle.

Avuçlarımızda durmadıktan sonra sular, deniz yakın olsa ne çıkar. 

Soruyorum; bunca çaresizliğin ortasında insan nasıl yaşar.

Realite olanca kötü, dışardan uzanıp sarıyor ve umutsuzlukla o kadar kırıldık ki, tükenmişlik içerden kuşatıyor bizi.

Bir iç sürüklenme, bir öğrenilmiş çaresizlik, bir kayboluş rüyası bizimkisi.

Çünkü öylesine unuttuk ki kendimizi, mücadeleyi öylesine unuttuk ki,  halk olmayı unuttuk, varış çizgisi olmayan bir arayışta durduk. Günün sonunda bu rutine binmiş gündemler içinde boğulduk.

Kurtulur muyuz bu arayıştan, çözümü bu siyasetten beklemekten vazgeçip halk olmayı hatırlar mıyız yeniden bilinmez, ama biliyoruz ki; ya uyanacağız bu uykudan ya yok olacağız.

Çünkü; yine ıslandı yağmurda hukuk kuşunun kanadı, bize yine kederli uzun bir hikaye kaldı.