Malum pek yakında sınav var. Bu seferki liselere geçiş sınavı.
Mum dibine ışık vermezde, etrafını aydınlatır ya, var; “Stresle baş etme” minvalinde küçük bir eğitimim.
Arkadaşın çocuğu. Zehir gibi, ama stresli. Tabi, iyi bir okul kazanamazsa biliyor çocuk, yerde okutamaz ana baba
Konuştuk, en nihayetinde stresini kontrol altına almayı başardık. Denemelerde yansıdı..
Fakat çocukta/larda oluşan kaygı bozukluğuna ne yapacağız?
Sırtlarında yaşlarından büyük kaygıları var..
Yok, bir köşe yazıyorsun, allayıp pullamışsın, değil.
Baya baya gerçek..
Henüz 13-14 yaşında bir çocuğun sohbeti getirdiği konu ekonomi.
Ve bakın; sadece okuyup, gelecek hayalleri kurması, oyun oynaması gereken yaşta ağzından çıkan cümlelere..
-Milyonlarca işçinin çalıştığı fabrikalar satılıp, tesisler kapatıldı..
-Çalışıp ürettikleri yerler, rezidanslar, AVM’lerle doldu..
-Mantar gibi; oteller, villalar yükseldi..
-Her gün fiyat artışı, zam, vergi geldi..
-Hukuksuzluk da var. Bu da adaletsizlik demek oluyor.
-Biliyorum bunları okuyorum. Nasıl dünya tarihi, yaşanmış savaş ve zaferleri okuyup öğreniyorsak, ülkemizin siyasi tarihini de okuyorum
-Okusam da nasıl iş bulacağım. Onu da bilmiyorum.
Şimdi; ikide bir oynanmak istenen eğitim sistemi sanırım bu yüzden.
Öyle ya çocuk dediğin sorgulamaz. Görmesin, duymasın, bilmesin. Ne gerek var. Kadere kırkbeş, hayat önüne ne çıkarırsa, alsın..
Öte yandan vah ki vah durumumuz. Sokakta oynaması gereken yaşta, onların düşünmemesi gereken sorunlarla boğulmuşlar..
İkisinin arasını bulamadık.
Çocuk olduklarını unutmadan, bilinçli çocuk yetiştirilecek bir sistemi oturtturamadık.
Hayatları başlıyor; sınavlar, sorular, seçmeler, koşuşturmalar. Sonunda; üzüntü, telaş.
Şimdi çocuk haksız mı?
Okuyacak elbet, ama günün sonunda, umudu kovalamaktan başka işi olmayacak..
Satılmış fabrikalar, durmuş üretimle, işçi çıkaran bir bir çöken şirketler varken, sanayi, hayvancılık, tarım dibi görmüş sarımsağı bile dışardan almaya başlamışken, okumuşa mesleki alan, işsize iş nereden bulunacak..
Velhasılı; eğitim krizi, ekonomik kriz sadece ailelerin, yetişkinlerin değil, çocukların da acısına dönüşüyor..
Sevgili aileler; onlar elinden geleni yapacaktır, güvenin.
Bence çocukları üzmeyin. Ülkenin kara yazgısı altında onlarda sizin gibi eziliyor.
Birde; sınav, tercih telaş ve paniği yaşatmayın..