İnsanını hızla çürüten bir coğrafya burası.
Yaşanan son hukuksuzluktan ve Meclis'teki manzaradan sonra, kalan umut kırıntılarıda tükendi.
Geniş, aydınlık denizler gibiydi içimiz. Taze kokulu çiçekler gibi umut saçardık. Sevdik mi kucak dolusu sever, dolunaylı gecelerin ışıltılı yakamozları gibi her karanlıktan bir aydınlık yakalardık.
Kurudu şimdi sevginin damarları, tükendi insanların umutları. Karanlık sardı her yanı, ışık giremez oldu kapandı yürekler, karanlığa teslim oldu..
Her yer yalnız, mahsun, üzüntülü insanlarla dolu..
Ne 80, ne 90’ lar yok, hayır memleket böylesi bir zulüm görmedi.
Zalim zalime, kötü kötüye karışa karışa, karıştı birbirine izler. Sonra oturup birbirlerini sevdiler, kötülüğü büyüttüler.
Aydınlık olan dünya, büyük olan gökyüzü ve deniz,
İçinde küçücüğüz, ama birileri var ki; Bitmek tükenmek bilmeyen istekleri, iflah olmayan hırsları, günbegün tükenirken bir halk, doymayan gözleri var..
Halka, geride bomboş bir kursak bıraktılar..
Yeni tüketim vergileri, fahiş seyahat, yemek ücretleri, uçmuş kiralar, bir oraya bir buraya savrulan dalgalı eğitim, sağlık sistemi.
Sokak ortalarında öldürülen kadınlar, tarlalarda yok olan çocuk tarım işçileri, çaresizliğin giriftine takılı sallanan tarım, tükenen çiftçi.
Can pazarına dönen sokaklarda yaşam savaşı veren sokak hayvanları,
Yanan ormanlar, inleyen ağaçlar, ağlayan kuşlar.
Taşan dereler, yıkılan evler, kuruyan göller, savaşlar, yasaklar, baskılar, cenneti vaadedenlerin yaşattığı bir cehennem, bir de hayalet bir muhalefet var.
22 yıldan sonra ilk defa "1. Parti" oldu Anamuhalefet, ama her şeyi görüyor, biliyoruz demeleri halk nezdinde bir karşılık bulmuyor. Çünkü; Hayalet Casper gibi, görünür değiller.
Oysa; Ne yaparlarsa yapsınlar hatta, karşı partilerden transfer de yapsalar, oylarında karşılık bulmayan bir erk var. Eriyorlar. Bu da onların baskılarını daha görünür yapıyor.
İşte bu noktada Anamuhalefet, erken seçimi gündemde sıcak tutmaya devam edip, hakta biriken öfkeyi; Yumuşama, normalleşmeye değil, tam değişime kanalize etmek zorunda.
Bunun içinde; Tarlada, sokakta, kahvede, öğrencilerle yurtta, emeklinin yanında, emekçiyle omuz omuza her alanda, hayalet muhalifliği bırakıp, görünür olmak zorunda.
Halkta birikenler çıkış için son şans.
Unutma; Baş koparsa gövde dağılır. Hoşnutsuz halkın başı sensin. Gören, görünen, etkili bir muhalefet yapacaksın..