Böyledir, konu ne olursa olsun bir kez ciddiyeti kaybettik mi, gerisi çorap söküğü gibi gelir.

Büyük büyük hastaneler yapıldı. Hasta garantisi verildiği için;  ameliyat ol, olma para sağlıklı insanlardan çıkıyor.

Geçiş garantisi verildiği için; mesela, hayatında bozkırın dışına çıkmamış insanlar geçiş parası veriyor. Üstelik arabası da yok.

Hâlbuki formül basitti. Ticaret cesaret isteyebilir, ama ekonomi illa ki tahsil ister.

Bir halk demokrasiyle yönetilirse refaha erer, refah da; hukuk, hukuk da adalet ister.

Yatırım yok, üretim yok, ekonomi bayır aşağı. Ama bu yılın ortalarında düzelme ilk sinyallerini verecekmiş. 

Nasıl mı? Vergiler tabi ki.

Yok; öyle sanayiciden filan değil. Ekonomiden çatır çatır anlayanların (!)  bulduğu çözüm gösteriyor ki; vergiler direkt halktan, sizden.

Yani, yerel seçim sonuçları kimseyi rehavete düşürmesin. Bu muhalefet başarısından çok, karşının başarısızlığından. Halk birden aydınlanma filan da yaşamadı. 

Yıllardır olana bitene susan, normalleştiren, görmezden gelip sırt dönenler, elini cebine attığında para bulamayınca gerçekler yüzüne çarptı.

Şimdi; ona bu kadar, diğerine şu kadar vergi zammı geldi, geliyor uzatmaya gerek yok.

Biliyoruz ki; yatırımın ve üretimin olmadığı, sürekli tüketimin olduğu bir yerde enflasyonla mücadelede başarı da yok.

Zira; Hızla artan bütçe açığının yarattığı kaygı, dolaylı vergilere yapılan zamlarla giderilmeye çalışılıyor.

Yani; Enflasyonun hızla artmasına paralel olarak yoksullaşmanın görüldüğü ortamda, “Vergi” artışı KDV artışıyla halkın üzerine yıkılıyor.

Buradaki bu yanlış, vergi adaletsizliğinin körüklenmesine, vergi yükünü sırtında taşıyan halkın yoksullaşmasana neden oluyor.

Şöyle ki; Dolaysız vergiler, gelir veya kazanç üzerinden alınan vergi, dolaylı vergiler ise, ürünlerin satış bedeline yansıtılan vergi olduğuna göre, bizleri daha çok “vergi yoksulluğu” bekliyor.

Zira; Dolaylı vergi oranı 2023 yılında yüzde 60’a varan oranlarla en yüksek olandı.

Ez cümlesi bu vergi adaletsizliği karşısında ne yazsak yetmeyecek. En iyisi derdimizi bir fıkrayla anlatmak.

Vergi dairesinde izin:

Vergi dairesi müdürünün odasına bir adam girer ve sorar; “Merhaba ne zaman izne çıkabilirim?”

Vergi dairesi müdürü; “Ama siz burada çalışmıyorsunuz ki!” der. 

Adam Cevaplar: “Evet ama neredeyse sadece size çalışıyoruz.”

Her sorunun asal nedeninin hukuk olduğu gerçeğini de ekleyerek;

Hukuk diyorum sevgili halk, hukuk. O gelmeden ekonomik kalkınmayı unut…