Tarihin en kitlesel darbesi mi olacak? Öyle buyurdu birisi. 15 Temmuz nasıl bir fiili darbe ise 14 Mayıs da siyasal bir darbedir dedi! Batının siyasi darbesi. Seçimli darbe bu.

Anayasaya göre demokratik bir devletiz. Anayasa ile her beş yılda bir seçim olduğu belli. 14 Mayıs tarihini kendileri belirlemiş. Darbeyi de haber veriyorlar zaar. Aldatılanlar 15 Temmuz’u ıskalayınca 14 Mayıs’ı kaçırmayalım demişler. Önceden haber verelim.

Milli Savunma Bakanı konuşurken “ Vur de vuralım, öl de ölelim” sloganı atan kitleye ‘Bekleyin, onun da zamanı gelecek’ diyor. Hani kapıda bir savaş var desem o da yok. O zaman kime vurulacak, neden ölünecek, zamanı gelecek olan ne, zamanı ne zaman?

Adalet Bakanı ise şöyle diyor seçimin olası sonuçlarına ilişkin; Ya şampanya patlatıp bunu sabaha kadar kutlayanlar olacak ya da temiz alnını şükür için secdeye koyup Rabb’ine hamdedenler olacak. Bu ikisinden birini oluşturmak bizim, aziz milletimizin elindedir. Eğer bu doğruysa seçmenin yarıdan fazlası alkol kullanıyor demektir. Kabaca %58’e yakın muhalif oy var. Bu oranın içinde Saadet Partili, Deva, Gelecek ve Demokrat Partili, İyi Partili, hatta geçmişte AKP’ye oy verip şimdi muhalif olan seçmen kitlesi de var, benim şu an CHP’den milletvekili adayı olup ağzına alkol koymayan dindar bir arkadaşım var. Ne olacak yani içinde ciddi muhafazakar bir kesimin de olduğu tüm bu insanlar seçim kazanılırsa o gece şampanyaya mı boğulacak?

Cumhuriyet tarihinde böyle bir seçim hiç olmadı. Sadece genel olarak ittifaklara bile bakılsa böyle bir şey olamaz dersiniz. Bir yanda yılların yeri yurdu belli CHP’si ve yanında Saadet Partisi gibi belirgin muhafazakar ve CHP’ye muhalif bir parti var. Bunun yanında Deva ve Gelecek Partisi gibi şu anki iktidarın cebinden çıkmış partiler ve normalde adı CHP ile yan yana anılmayacak olan DP! Diğer tarafta DSP gibi Ecevit’in kurduğu sol bir parti ise AKP ile birlikte. Erbakan’ın mirasçıları Saadet bir yanda Yeniden Refah öbür yanda. HDP millet ittifakı adayına destek vereceğini açıklayınca diğer taraf HÜDAPAR’a kapıyı açarak Kürt seçmene kanca atmaya çalışıyor. Her iki taraf da bu nedenle birbirine teröristlerle işbirliği yaptıkları gerekçesiyle giydiriyor. Böylece her fırsatta onlar bizim kardeşimiz denen Kürt seçmen her halukarda terörist damgasını yiyor.

Bu seçime YSK’ya göre 36 siyasi parti katılıyor. Kısmen uzak bir gelecekte bu partilerin AKP dahil pek çoğu silinecek. ANAP gibi AKP de konjonktürel bir parti. Koşullar ve siyasi alan değişince onlar da farklı şekillerle ama aynı çatı olmadan var olacak. Bunun dışında kalan sadece iki parti var. CHP ve MHP. MHP bu seçimde baraj sınırında olsa da milliyetçilik ideolojisi itibari ile var olma sıkıntısı çekmez. CHP de kurucu ideolojinin partisi olduğu için aynı durumda. CHP 1999 seçimlerinde baraj altı kalmıştı. O dönem mecliste DSP yer aldı. Şimdi DSP nerede, ne kadar var? Bu ülkenin damarında bu var. Kuruluş felsefesi ve milliyetçilik. O nedenle yerli ve milli vurgusuna sarılınıyor. Ilımlı islam ise aşırı ve kontrolsüz güç zehiriyle su kaynattı. Aslında o cenahtan bakınca çok büyük bir şansı kendi elleriyle erittiler.

Gelelim Alevilik meselesine. Yıllar önce bir hastam olmuştu. Yaşlı, kırsal kesimden, şalvarının içinde şişmanlığını fark etmeyen, kısa boylu, geleneksel baş örtülü bir teyze. Soyadı Şatıroğlu’ydu. Ben de takıldım teyzeye. ‘ Aşık Veysel’in akrabası mısın?’ dedim. Teyze yüzünü buruşturup sinirlenmiş bir eda ile ‘Amannn Allah korusun. Ben Türk’üm’ deyiverdi. Bu refleksif yanıt ilk kez durumu gerçekten anlamamı sağladı. Sunnilik ve Türk olmak tek kimlikti bu ülkede. Ayrılmaz beton. Oysa bana biri Aşık Veysel’in akrabası mısın dese ne mutlu olurdum. Bu gözleri göremeyen, zihni ışıklı, gönlü geniş büyük ozana yakın görülmek olsa olsa onur olurdu.

Kılıçdaroğlu  aleviyim dedi. Hem ön aldı hem de sahaya bir daha indi. O hem alevi hem solcu hem de Kürt. Aman Allah’ım bu nasıl kombinasyon! Demokrasi işte tam da budur. Hiçbir kimliğe bakmaksızın, sadece inandığın, güvendiğin ve liyakatlı bulduğun için seçebilmek cüret ve cesareti. ABD siyahi başkan, İngiltere Hintli Başbakan, İskoçya Müslüman bir Pakistanlı başbakan seçti. Demokrasi ancak böyle geri gelebilir. Bu ülke bunu başarabilirse gerçekten ilk demokratik seçimini yapmış olacaktır. Görelim bakalım gerçekten kardeş miyiz. İçimizdeki sınırları aşabilecek miyiz?

Anket sonuçlarını bilmem. Meydanlara güven olmaz deseler de meydanları bilirim. O kadar da hafife alınamaz.

Bu maç buradan dönmez. Uzatmalara kalmasın.