Bant daraltma uygulaması internet sitesine erişimin ağırlaştırılması anlamını taşır.

Siteye erişim engeli bulunmaz fakat veri akışı daraltılır.

Bu sebepten dolayı verilere erişim gecikmeli ve yavaş olur...

Hayatımız da uzun süredir böyle,

En son bu yaz, meyvelere özellikle de kiraz konusunda bant daraltma uygulandı.

Kiraz yiyebilenler şanslı azınlık oldu.

Oysa, son bir kaç yıldır kışın soğan, patatese ulaşamayan vatandaşa şehirlerin meydanlarında çadırlar kurarak bu ürünleri sağlamaya çalışan ve muhtemelen bu yaz kiraz da yiyebilen yöneticilerimiz, "Mevsiminde sebze, meyve tüketin" buyurmuşlardı.

Bant, daraldı bu topraklarda bir kez, yeniden açılması için büyük değişimler olmalı...

Siyaset başka bir bant daraltma uygulaması yaşıyor anlaşılan.

Sandığa giden halkın seçtikleri 'kayyım' bant daraltmasıyla değişiyor nasılsa...

Kamuya işe alımlarda da bant daraltılıyor mesela, ya partinin ileri gelenlerinin eş, dost akrabası veya işaret ettikleri öncelikli.

Kime veya neye tepki gösterdiğinden çok, kim olarak tepki gösterdiğin de bant daraltma kapsamında ayrıca...

Yani Gazze'deki dramı protesto edebilirsin ama iktidara yakın değilsen o kadar da edemezsin, 'biber gazı' daraltması var orada da...

Ülkenin kurucularına ağzına geleni söyleyebilirsin de iktidarın önemsediği değerlerine dokunacak bir paylaşımla 'ters kelepçe daraltması' yaşayabilirsin bu topraklarda...

Dar gelirli, asgari ücretli, emekli, çiftçiysen ne verilirse alacaksın; Yoksa bant daraltılır senin için...

Muhalifsen 'sahtedir' örneğin diploman ama yandaşsan 'diplomanın' önemi bile yok...

Misal, koskoca Bakan Yardımcısı bilmem kaç tane lisans, yüksek lisans, doktora yapmış, hem de devletin onca işiyle bir de evi geçindirsin diye onca yönetim kurulu üyeliğiyle...

Gerçekten yapmış, başarmış ve diplomaları da almış, helal olsun da...

Bu arada bu vatandaş için ne yapmış mesela, hani gün 24 saat ya!

Yani, ülkede 10 kentte yıkıma ve binlerce can kaybına neden olan deprem sonrasında bant daraltmış bu Bakan Yardımcısının da içinde bulunduğu kurum...

Aynı zamanda, daraltanların birinin de yönetim kurulu üyesi...

Koskoca Bakan, 'gerekli bir durum vardı' demiş, ama onun ne olduğunu söylememiş, enkaz altında kalanları da düşünerek demiştir herhalde....

Neyse, o Bakanın da yardımcısı olup şimdi bakan değişse de hala bakan yardımcısı olan, bir yandan da bant daraltan kuruluşlardan birinin de yönetimin de yer alan, haaa bu arada diplomalar da alan Bakan Yardımcısı ise Başbakanlık varken orada Basın Danışmanı, sonra AA Genel Müdürü olan sonradan Habertürk yazarı haline gelen Kemal Öztürk'e şöyle demişti:

Bakan Yardımcısı ve eski BTK Başkanı Ömer Fatih Sayan bu yazım üzerinde dün akşam beni aradı. Eski mesai arkadaşıyız. Bu yüzden aramızdaki diyalog farklı oldu.

Afet bölgesindeki vatandaşın tüm öfkesini ve tepkisini kendisine ilettim. Yaşanan rezaleti daha da detaylı anlattım.

Çoğu söylediklerime hak verdi. Durumun farkında olduklarını söyledi.

14 Şubat 2023 tarihinde üç GSM şirketi hakkında soruşturma açıldığını ve gereğinin yapılacağını söyledi.

Ben de takip edeceğim.

Bakalım Fatih Sayan’ın Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Türk Telekom için nasıl bir ceza verilecek?

Olay, 2023'de. Sonra 2024, 2025... Hala bir açıklama yok!

Ne ceza verildi ki!

Bu arada, Bakan Yardımcısı yeni diplomalar aldı belki ama daraltılan bantla ilgili açıklama gelmedi.

Vatandaş daralmış ekonomik bantlarla paraya kısıtlı ulaşım sağlarken, neler yaşandı, bilen yok...

"Yüzyılın felaketi" denilerek, insanların duygularıyla oynanırken çürük binaları yapanlara da bant daraltma yok!

Yüzlerce çoluk çocuğun vücudunda bant daraltma uygulandı, görevlerini layığıyla yapmayan yöneticiler yüzünden.

Yüzyılın değil, dünyanın binlerce yıllık tarihinin en büyük felaketi deseniz, bantları daraltıp, insanların algılarıyla oynasanız ne yazar...

Zaten vergi verip, bize tembihlenen görevleri yerine getirmek dışında daraltılmış bantlarla yaşamaya alıştırıldık.

Ama bu hayat böyle geçmez...

Bu ülkenin insanları da insanlık onuru da o daraltılmayı kabul etmez...