“Herkesin bildiği gerçekleri açıkça söylemek bazen suç olur." der, “Memleketin Birinde” kitabında Aziz Nesin.
Ama gerçeği bükmemek ve söylemek gerek.
Emeklisi, öğrencisi, genci, işçisi biri birinden farklı değil. Barınma ve temel gıdaya ulaşımı dahi karşılayamayacak kadar çaresiz bir yoksulluk içinde boğuluyoruz.
Şüphesiz krizin; ekonomi politikalarından, sosyal politikalara. Üretimden, tüketime bir çok nedeni var, fakat en önemli ve birincil nedeni, hukuk..
Ülke yatırımının büyük bir bölümümü oluşturan iş adamlarına kadar sirayet eden bir hukukla karşı karşıyayız ve yatırımcı için gerekli olan bilinçlerdeki güven endeksini de sıfırlayarak...
Yine, “Memleketin birinde” kitabında,
“İnsanoğlunun kulağı yalnız alabileceği sesleri alıyor.” der, Aziz Nesin
Tam da bu. Mesela; emeklinin’ “açız” çığlığını, bir türlü hiç bir kulak almıyor..
Zaten, emekli de 14 bin lirayla yaşamıyor. Sadece nefes alarak, yaşıyor’muş’ gibi yapıyor..
Oysa; Yargı özgürlüğü ve eşitliği, hukukun üstünlüğünün sağlanması ekonomik kalkınmanın mihenk taşı.
Yani; verginin vergisini çıkarmaya, emekliyi açlık sınırı altında bırakmaya, gençleri yurt dışına kaptırmaya gerek yok.
Çaresizliğe hiç gerek yok..
Zira; neden belli, olması gerektiği gibi işletilmeyen hukuk..
Gelinecek güzel yerlere en kestirme yol, yine hukuk..
Gerçekleri söylemek, suç değil, insanlık hakkıdır.
Gerçek bükülmez
Tüm kulaklar duymak, duyduğunu almak zorundadır..
Vatandaşın gündemi, yaşadığı dar boğazdır.
Ülkece dertlerden kurtulmamız için yapılacak ilk hamle, hukuk..
Tek çaremiz, hukuk