Türkiye’de müzik sadece kulağa değil, yüreğe, sofraya, balkona, hatta minibüse kadar ulaşır. Çünkü bizde müzik dinlenmez; yaşanır, hissedilir, “kafayla tempo tutulur”.

Çocuklar, “Kırmızı Balık”la balık gibi zıplarken, fonda bir yerlerde Mozart’ın Eine kleine Nachtmusik(küçük bir gece
müziği) çalsa bile, onlar için tek ritim “şap şap zıp zıp”tır. Ama bilinmez ki, o minik ellerin tempo tuttuğu şey aslında minik bir senfoni provasının ilk adımıdır.

Gençler,arada Spotify algoritması bir yanlışlık yapıp Vivaldi'nin Dört Mevsimini çalsa, "Abi beat güzelmiş ama söz yok" yorumunu yapabilirler. Fakat bilmeden yazın sıcağında “Yaz” konçertosunun tam ortasında ter dökerler.

Büyükler, müziği kalpten dinler. Zeki Müren’in “Şimdi Uzaklardasın”ını, Chopin’in Nocturneleriyle aynı ruh haliyle hissederler. Farkında olmadan klasik müzikle tanışmışlardır: çünkü ikisi de bir hüzün barındırır, ikisi de yüreğe dokunur.

Ev hali her zamanki gibi konser salonu gibidir. Mutfakta Zeki Müren, genç odasında rap, çocuk odasında “Niloya”, televizyonda Şevval Sam. Ama bir yerden Bach’ın Air on the G Stringi(orkestra suiti) girse araya, herkes bir an durur: “Ne kadar huzurluymuş bu” der gibi... Çünkü klasik müzik evrensel bir “derin nefes” gibidir.

Toplu taşımada Chopin değil, klakson ve anons eşlik eder müziğe. Ama kulaklıkta Beethoven’ın 5. Senfonisi çalarken otobüs hızlandığında, gençler kendini sanki bir aksiyon filminde zannedebilir. Yani klasik müzik biz fark etmeden hayatımıza fon müziği olmuştur zaten.

Düğünler hâlâ bizde klasik: “Delalım” ve “Erik Dalı”. Nereden nereye, Pachelbel’den çiftetelliye... İşte kültürlerin armonisi!

Finalde: Her Duyguya Bir Nota, Her Gönle Bir Melodi

İster Bach’ın düzenli notalarında kaybolalım, ister Orhan Gencebay’ın arabesk sarmalında... Bizim millet için müzik, bir ruh işi. Bazen ud teliyle yürek titretir, bazen kemanla gökyüzüne çıkar. Ama en güzeli de ne biliyor musun?
Bir “Fikrimin İnce Gülü”nü hep bir ağızdan söyleyebilmektir.

Ve belki ardından hafifçe Beethoven’ın “Für Elise”ine geçmek... Kimse şaşırmaz. Çünkü biz zaten her telden çalıyoruz!