Türk siyasi tarihini takip eden ve son 30 yılına şahit olmuş bir gazeteci olarak içim acıyor.
Bunu sadece 20 yıllık geçmişi olan AKP için söylemiyorum.
Cumhuriyet'in başında açılan ve yok olan kurumları inceledim. Hıfzıssıhha'dan tutun da Köy Enstitüleri'ne kadar. Elbet Hıfzıssıhha Enstitüsü yakın dönem kapatıldı. Ancak yıllardır işlerliğini kaybetmişti. TÜBİTAK derseniz, ilkokul düzeyinde rüzgal gülü projelerine ödül verir oldu.

***

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerli otomobil, yerli uçak müjdeleri veriyor. Bir çok yandaş gazeteci alkışlarken, yandaşlar övüyor. Biz bilmiyoruz davetli olmadığımız ve bilgilendirilmediğimiz için yorum yapamıyoruz.
Bildiğim bir şey var eski bir polis adliye muhabiri olarak; Duyduğunun yarısına, gördüğünün yüzde 60'ına inan.
Cumhurbaşkanı Erdoğan "taraf olmayan bertaraf olur" dedi. İnatla taraf olmayacağız. Haa dur taraf olacağız, akıl, ahlak ve bilimin tarafı olacağız. Ne sizin ne de sizin karşınızdaki hamaset söylemi tarafı asla olmayacağız.

***

Geçenlerde yaptığım program konuğu İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz'dı. İYİ Parti yöneticisi olmasa programa davet eder miydim diye kendime sordum. Ve el cevap, iyi bir hukukçu ve bilim adamı. Çok faydalandım bir gazeteci olarak.
Şimdi bir çağrı yapmak istiyorum. Önce Sayın Erdoğan'a, köprü ve hastanelere verdiğiniz garantili ücretlerin yüzde 10'unu Ar-Ge bütçesine ayırsanız, Aziz Sancar genetik bilim merkezi ve tıp alanında tam 8 Ar-Ge merkezi kurarsınız.
Elbette bu çağrımız hükümet tarafından duyulmayacak.
Eee o zaman, Zebra TV'ye konuk olan Altılı Masa paydaşları duyarsa sevinirim...
Hoşçakalın bilimle kalın.