Bu mukaddes yurt topraklarının, taze sabahlarında bahar; gözlerimizin önünde tüm kudretliyle büyüyor, ama tam da kalbinde yerel seçim duruyor.

CHP Genel Başkanı Özel, Afyonkarahisar’da:

"31 Mart’ta sandık ve seçim var. AKP’ye yeter artık derseniz, bir sarı kart gösterirseniz, ondan sonra herkes hesabını ona göre yapacaktır. Genel iktidarı yerelden dengelemek zorundayız" dedi.

Peki, halk; 2019’da, tüm büyük illeri sizlere kazandırdık. Sonucu, genel seçimlere ne kadar yansıdı? Şimdi, dilde yine aynı şarkı, ama bırakın kazanmayı adeta kaybetmeye çabalıyorsunuz, demez mi?

Zira; CHP Afyonkarahisar Adayının ifadeleri tam da bu yönde bir çabaydı.

Önümüzde; terkine attığı tüm güzelliklerle, diri tutarak emeği ve mücadeleyi, bir bütünlük ve beraberlik içinde; kışın baskıcı, karanlık izlerini silebildiğini, yeni yaşamı müjdeleyerek gösteren bahar varken sizler; bir ülkenin kaderi yerel seçim sonuçlarına kalmışsa, vay ki vay halimize diyen halkı duymak ve muhalifler olarak tabanda birlik için anlaşmak yerine, birbirinizi kendinize engel görmekle meşgulsünüz.

Ama bu sefer vatandaşta durum gerçekten farklı.

Zurnanın zırt dediği yerdeler. 

Hani, insanın söylemekle söylememek, yapmakla yapmamak arasında darda, çok zorda kaldığı o ikircimli yerdeyiz.

Zira son seçimin hayal kırıklığıyla halkın; iktidara olduğu kadar, muhaliflere karşıda kızgınlığı büyüdü, güveni sarsıldı.

Emekli kan ağlıyor. Zamlar yağmur olmuş yağıyor. Hukuksuzluk kanat takmış uçuyor. Halkın gerçek dertleriyle kimse ilgilenmiyor.

İktidara oy vermeyecek ve tepki oyu alacak partiler olduğu kadar, oy vermek için kimseyi temiz bulmayan, sandığa küsen bir kitle de var.

Hani seçime sayılı günler kala, muhalefete duyuralım; ya başka partiler önümüzü kesiyor sızlanmasını bırakıp, ikna etmeniz gereken taban sesini dinler, ya da birlik olmayı denersiniz.

Yoksa seçmende durum, Jeritza’nınki gibi olacak.

Ünlü soprano Maria Jeritza, New York Metropolitan Operaevi’nde “Carmen” operasının 1914 yılındaki ilk sahnelenişinde Carmen rolünü oynarken, “Don Jose” rolünü ise Enrico Caruso üstlenmişti.

Oyunda son sahneye gelindiğinde, arenanın önünde yüzlerce insan, atlar üzerinde pikadorlar ve orkestranın müziği temsili sona erdirmek üzeredir.

Ne var ki, o arada atlar sahneden geçerken yerlere fena pislemiştir.

Oyunda son saniyeler yaklaşır, Don Jose bıçağını Carmen’e saplar. Ama Carmen bir türlü yere düşüp ölemiyor, Don Jose’ye sarılıp sallanıyor.

Caruso, bıçağı bir kez daha saplayıp fısıldar sopranoya: “Ölsene, hadi çabuk, at kendini yere!” Jeritsa fısıltıyla yanıtlar “Temiz bir yer göster de öleyim!” Der.

Halk da; temiz bir yer gösterinde oy verelim, noktasında.