Siyasi parti ve adaylık süreçleri, politik olarak kavgası bol ama vatandaşın ilgisi az olan bir seçim dönemini geride bırakmak üzereyiz.

Halk; sosyo-ekonomik yorgunluğun altında ezilirken, merkezi seçim sonuçlarının yaşattığı hayal kırıklığıyla, yerel seçimlere çok da umutlu bakmıyor.

Hatta öyle ki; yılgınlığın içine hapsolmuş, “Ne fark edecek ki” diyerek, sandığa gitmeyi düşünmeyen bir kitle bile var.

İktidar karşıtı muhaliflere, özellikle ana muhalefet partisine; kızan, küsen, karşı oy ile tepki oyu vermek isteyenlerle, seçmen gerçekten kırılgan bir zeminde. 

Korku, baskı ve çaresizlik içindeki vatandaş haksız da değil hani.

Yerel seçimin en çok umut bağlanan muhalif kanadı ise şüphesiz ana muhalefet partisi.

Ama onlarda da durum test ortamında.

Bilindiği üzere, Cumhuriyet Halk Partisi’nde seçim sonrasında başlayan “değişim” tartışması, nihayetinde Özgür Özel’in Genel Başkanlığı ile sonuçlandı. 

Fakat; Özel başkanlığındaki CHP, gireceği ilk seçimde, aday seçimleriyle küskünler ordusunu büyüttü.

Öyle ki durumları Temel fıkrasındaki gibi:

Temel ile Dursun askerde paraşütçülük eğitimi alıyorlarmış. Komutan:

“- Şimdi bir deneme atlayışı yapacağız. Aynı anda atlayacaksınız. İlk paraşüt açılmazsa, paniklemeyin ikinciyi deneyin” demiş. 

Atlamışlar. 

Temel birinci paraşütü çekmiş, açılmamış. İkinciyi denemiş, o da açılmamış. Hızla aşağı düşerken Dursun’a bağırmış:

“- Ula Tursun, iki paraşüt de açilmiy, yere çakilip oleceğum.”  

Dursun kendinden emin, demiş ki: 

“- Korkma Temel, haçan bu sadece denemedur.”

Umarız asıl büyük küskünler dalgası seçimden sonra gelmez

Zira; her ne kadar bir umut, bir çare diyerek muhalif kanada duyduğumuz kızgınlığı baki tutup  aydınlık adına minicik bir şans dahi varsa, son bir kez sandığa gitmek gerek desek de, sandığa gitmeyi düşünmeyen seçmenin durumu hala belli değil.

Ne diyelim, karanlığın sancısından kurtulmak için dua edelim de ikinci paraşüt açılsın, küskün seçmen sandığa gitsin, oy kullansın.