Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Türkiye Maden İşçileri Sendikasının grev kararının ertelenmesine tepki göstererek, "Bu uygulama açıkça Anayasa'nın 51. maddesinde güvence altına alınan sendika hakkını ihlal etmektedir” dedi. Türkiye Maden İşçileri Sendikası da yaptığı yazılı açıklamada, "Bu yasağın, bizi sindiremeyeceğini ve haklı taleplerimizden vazgeçiremeyeceğini bir kez daha vurguluyoruz. Emek düşmanı bu tutum karşısında, Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak her türlü yasal ve demokratik hakkımızı kullanarak mücadelemizi büyüteceğiz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararıyla Türkiye Maden İşçileri Sendikasının grev kararının ertelenmesine tepkileyükseliyor.
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Sağkan, Erdoğan'ın Türkiye Maden İşçileri Sendikasının grev kararını "milli güvenlik" gerekçesiyle 60 gün süreyle ertelemesine ilişkin sosyal medya hesabı üzerinden bir paylaşımda bulundu.
Sağkan’ın açıklaması şöyle:
"Neredeyse her alanda Anayasa Mahkemesi kararlarının hiçe sayılmasıyla karşılaşıyoruz. AYM, 2015 tarihli Kristal-İş kararında, grev ertelemelerinde millî güvenlik gerekçesinin hiçbir somut dayanağa bağlanmadan kullanılamayacağını açıkça belirtmişti. AYM, aynı tespiti Birleşik Metal-İş kararında da yineledi. Ama o günden bu yana 14 grev daha, yine soyut bir şekilde 'milli güvenliğin bozulduğu' gerekçesi öne sürülerek ve hiçbir somut açıklama getirmeden ertelendi. Bu uygulama açıkça Anayasa'nın 51. maddesinde güvence altına alınan sendika hakkını ihlal etmektedir."
Türkiye Maden İşçileri Sendikası: Alınan grev erteleme kararı, Anayasa ile güvence altına alınmış grev hakkımızın fiilen gasp edilmesidir
Türkiye Maden İşçileri Sendikası da yaptığı yazılı açıklamayla karara tepki gösterdi. "Alınan grev erteleme kararı, Anayasa ile güvence altına alınmış grev hakkımızın fiilen gasp edilmesidir. Bu karar, madenlerde canı pahasına çalışan, yerin metrelerce altında ekmeğini kazanmaya çalışan binlerce işçinin sesini kısmaya yönelik kabul edilemez bir adımdır." denilen açıklama şöyle:
"Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak, aylardır süren ve ne yazık ki bir anlaşmayla sonuçlanamayan kamu toplu iş sözleşmesi görüşmeleri sürecinin sonucunda, konfederasyonumuz Türk İş'in aldığı grev kararıyla, bizler de grevimizi başlatma kararı almıştık.
Bilindiği üzere, Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak, 600 bini aşkın kamu işçisini ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde, insanca yaşayacak bir ücret ve hak ettiğimiz çalışma koşulları için taleplerimizi masaya taşıdık. Ancak gelinen noktada, hükümetin sunduğu zam teklifleri, ülkemizin içinde bulunduğu ağır ekonomik koşullar ve yüksek enflasyon karşısında tüm madencilerin ve kamu işçilerinin beklentilerinin çok altında kaldı. Dünyanın en riskli ve en zor işkolunda çalışan madenciler, yerin yüzlerce metre altında ve yer üstünde ülkemiz için değer üretirken, geçim derdiyle boğuşmak zorunda bırakıldı.
Yıllardır Ülkemizin maden zenginliklerini işleyerek ekonomiye can veren, kimi zaman da depremde, yangında, selde, afetlerde ve madenlerde canını veren biz madenciler, hiç hak etmediğimiz bir ücret politikasına layık görülüyoruz. Alın teri ve bilek gücünden başka hiç bir sermayesi olmayan biz madencilere reva görülen bu değersizliği kabul etmiyoruz. İnsan onuruna yaraşır bir ücreti bize çok görenler, sadece madenciyi yok saymıyor, aynı zamanda emeği, alin terini, ve ülkemizin lokomotifi olan işçileri yok sayıyor. Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak, üyelerimizin ve tüm kamu işçilerinin haklarını korumak adına her türlü uzlaşma çabasını gösterdik. Ancak diyalog kanallarının tükenmesi ve taleplerimizin karşılanmaması üzerine, demokratik ve anayasal hakkımız olan grev kararını almaktan ve uygulamaktan başka bir çaremiz kalmadı. Şimdi de emeklerimizi ve bizi yok sayanlar, en demokratik hakkımız olan grev hakkımı da elimizden alıyor.
Bugün, Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak, emeğimizin, haklarımızın ve alın terimizin bir kez daha hiçe sayıldığı bir kararla karşı karşıyayız. Alınan grev erteleme kararı, Anayasa ile güvence altına alınmış grev hakkımızın fiilen gasp edilmesidir. Bu karar, madenlerde canı pahasına çalışan, yerin metrelerce altında ekmeğini kazanmaya çalışan binlerce işçinin sesini kısmaya yönelik kabul edilemez bir adımdır.
Unutulmamalıdır ki grev hakkı, demokrasinin ve sendikal mücadelenin vazgeçilmez bir parçasıdır. Simdi bu hakkimiz da gasp ediliyor.
Bu erteleme kararı, sendikal hak ve özgürlüklere vurulmuş bir darbe olmanın yanı sıra, biz madencilerin sabrını zorlayan, bizi tamamen yok sayan, geleceğe dair umutlarımızı bitiren bir tutumdur.
Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak, bu haksız ve hukuksuz karara karşı sessiz kalmayacağımızı, mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğimizi tüm kamuoyuna ilan ediyoruz. tüm hukuki merciler nezdinde yasal mücadelemizi başlatacak, Anayasal haklarımızın gasp edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Madencilerin yaşadığı zorlukları, taleplerimizi ve bu erteleme kararının vahim sonuçlarını kamuoyuna anlatmaya devam edeceğiz. Tüm sivil toplum kuruluşlarını, emek örgütlerini ve duyarlı vatandaşlarımızı sesimize kulak vermeye davet ediyoruz
Bu yasağın, bizi sindiremeyeceğini ve haklı taleplerimizden vazgeçiremeyeceğini bir kez daha vurguluyoruz. Emek düşmanı bu tutum karşısında, Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak her türlü yasal ve demokratik hakkımızı kullanarak mücadelemizi büyüteceğiz."