<h3>Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Genel Başkanı Ali Yalçın, 6'ncı Dönem Toplu Sözleşme zam teklifini 2022 yılı için yüzde 21, 2023 yılı için yüzde 17 olarak açıkladı. Yalçın, 600 lira seyyanen zam ve yüzde 6 refah payı da talep etiklerini bildirdi.</h3> Hükumetle memurlar arasında 6'ncı Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerini yürüten yetkili konfederasyon Memur-Sen'in Genel Başkanı Ali Yalçın, bağlı sendika başkanları ile Memur-Sen Genel Merkezinde basın toplantısı düzenledi. Yalçın, Türkiye Kamu-Sen ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na 6'ncı Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri sürecinde birlikte hareket etme çağrısında bulunduklarını, davete olumlu cevap veren Kamu-Sen ile birlikte toplu sözleşme tekliflerine yönelik ortak çalışma gerçekleştirdiklerini kaydetti. 'YÜZDE 6 REFAH PAYI İSTİYORUZ' Yalçın, hükumete ilk teklifini 2 Ağustos'ta yapma çağrısında bulunarak, "Zaman ve enerji kaybına mahal vermemek adına kamu işvereninden en geç 2 Ağustos'ta ilk oturumda masaya teklif sunmasını istiyor ve bekliyoruz. Ocak ayında ve tek seferde gerçekleştirilmek kaydıyla, kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerinin; 2022'de yüzde 21, 2023'te yüzde 17, iki yıllık sürede toplamda yüzde 38 artırılmasını, kamu görevlilerine ayrıca toplam yüzde 6 refah payı verilmesini, mutabakat sağlanamayan 5'inci Dönem Toplu Sözleşmeden kaynaklı geçmiş kayıpların telafisi için de 600 lira seyyanen zam yapılmasını istiyoruz" dedi. Yalçın, ayrım yapılmadan tüm kamu görevlilerinin 3600 ek göstergeden yararlandırılmasını isteyerek, şunları kaydetti: "3600 ek göstergeden yararlandırılanların kapsamı genişletilerek vaat yerine getirilmeli. Kıdem aylığının hesabında esas alınan gösterge rakamı 100’e yükseltilmeli, 25 yıllık kıdem aylığı süre sınırlaması sona erdirilmelidir. Kamu kurum ve kuruluşlarında sözleşmeli personel statüsünde çalışmakta olanlar, 31 Ocak 2022 tarihine kadar memur kadrolarına geçirilmeli, kamuda sözleşmeli personel istihdam etme yanlışlığına son verilmelidir. Bayramda ayrım yapılmamalı, kamu görevlilerine de bayram ikramiyesi verilmeli. Kamu görevlilerine maaş ve gelir kaybı yaşatan gelir vergisindeki matrah-oran sorunu çözülmeli, kamu görevlilerinin yüzde 15 oranını aşan gelir vergisi kesintileri kamu işverenince tazmin edilmeli. Taban aylıktan gelir vergisi kesilmemeli. KİT'lerde temel ücret gruplarından 1'inci grupta olanların tavanı yüzde 15, 2'nci grupta olanların yüzde 10, 3'ncü grupta olanların yüzde 5 puan ilave artırılmasını istiyoruz. 1 Ocak 2022’den geçerli olmak üzere; doğum yardımı bin 800 liraya yükseltilmeli, ölüm yardımındaki mevcut tutarların 2 katı ödenmeli, kamu görevlilerine 8 bin 540 lira evlenme yardımı verilmelidir." <h3>Kamu-Sen: 91 başlıkta uzlaştık</h3> Kamu-Sen Başkanı Önder Kahveci ise, "Konfederasyonumuzla Memur-Sen arasında gerçekleştirilen teknik çalışmalar neticesinde ağırlığı mali ve sosyal haklarda olmak üzere 51 ana konu başlığı ile geçmiş dönemlerde karar altına alınan 40 konu başlığının revize edilmesi olmak üzere toplamda 91 başlıkta uzlaşmaya varılmıştır. Buna göre bu sene belirlediğimiz talepler çerçevesinde bir pazarlık yürütme ve bu süreci en verimli şekilde değerlendirme noktasında elimizi taşın altına koymuş ve inisiyatif almış bulunmaktayız" dedi. Kahveci, toplu sözleşme görüşmelerini, kamu görevlilerinin ve emeklilerinin kangrene dönüşmüş bulunan sorunlarının çözülebileceği tek yer olarak gördüklerini söyleyerek, şunları kaydetti; "Bu bakımdan toplu sözleşmeden sonuç almak için öncelikle sistemin revize edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Genel toplu sözleşme ile hizmet kolu toplu sözleşmelerinin birlikte yapılmasından dolayı süreç bir keşmekeşe dönüşmekte, hiçbir konu yeterince tartışılamadan toplu sözleşmelerin sonuna gelinmektedir. Takdir edilmelidir ki, farklı statülere ve farklı çalışma koşullarına sahip, 11 hizmet kolunda bulunan ve sayıları 4 milyona yaklaşan kamu çalışanının, 2 milyon dolayındaki emeklilerle birlikte 6 milyon kişinin sorununun 3 haftalık bir sürede tartışılıp çözülmesi oldukça zordur. Bu nedenle Türkiye Kamu-Sen olarak genel toplu sözleşme ile hizmet kolu toplu sözleşmelerin birbirinden ayrılarak farklı zaman ve zeminlerde gerçekleştirilmesinin daha uygun olacağına, toplu sözleşme sisteminin ancak bu şekilde etkili ve verimli sonuç üreteceğine inanıyoruz."