AnaManşet

KKTC, 19 Ekim'de yeni liderini seçecek

KKTC'deki cumhurbaşkanlığı seçimleri için sekiz isim adaylığını koydu.

Eski Ulusal Birlik Partisi (UBP) lideri ve mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve ana muhalefetteki Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) lideri Tufan Erhürman en iddialı iki aday konumunda. Diğer adaylar ise Osman Zorba (Kıbrıs Sosyalist Partisi) ve hepsi bağımsız Arif Salih Kırdağ, Ahmet Boran, Mehmet Hasgüler, İbrahim Yazıcı, Hüseyin Gürlek.

Pazar günü atılacak geçerli oyların yüzde 50'sinden fazlasını alan aday, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) yeni lideri olacak.

BBC Türkçe'ye konuşan uzmanlar, Tufan Erhürman'ın geçtiğimiz aylarda Ersin Tatar ile oy farkını açtığını, ancak bu farkın son günlerde kapanmış olabileceğini söylüyor.

Ancak oy oranları konusunda farklılık gösteren anketler, Kıbrıslı Türk seçmenin yöneticilerinden beklentilerine dair ipuçları veriyor.

Göç Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi'nin (CMIRS) Eylül'de 500 kişi ile yüz yüze yürüttüğü ankete göre Kıbrıs Türklerinin büyük kısmı ülkede işlerin "yanlış yönde gittiğini" düşünüyor.

Seçmene göre en önemli sorunlar sırasıyla ekonomi, Kıbrıs meselesinin çözümü, sağlık sistemi, siyasi liderler ve altyapı.

CMIRS Direktörü Mine Yücel, seçmende mevcut işleyişe yönelik ciddi tepki olduğuna dikkat çekiyor ve "Bu seçim ne seçimi diye sorarsanız açıkçası ilk başta değişim seçimi olacak" yorumunu yapıyor.

Yücel, seçmenin yolsuzluk ve organize suç örgütlerinden de şikayetçi olduğunu belirtiyor.

İki devletli çözüm mü federasyon mu?

Ersin Tatar ve Tufan Erhürman Kıbrıs meselesi, Türkiye ile ilişkiler ve dış politika konularında farklı ekolleri temsil ediyor.

2020'den bu yana cumhurbaşkanlığı görevini yürüten Tatar, Kıbrıs Cumhuriyeti ile federasyon temelli müzakerelere karşı çıkıyor.

Ankara'nın desteklediği Tatar, Kıbrıs Türklerinin egemen ve eşit bir devlete sahip olduğu "iki devletli model" çözümünü savunuyor.

Tatar, 3D adını verdiği "doğrudan uçuş, doğrudan ticaret ve doğrudan temas" talepleri karşılanmadığı müddetçe Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile masaya oturmayacağını söylüyor.

KKTC'nin Cumhuriyet Meclisi 14 Ekim'de "Kıbrıs Sorununa İki Devletli Çözüm" adı verilen bir karar önerisini kabul etti.

Erhürman, "Kıbrıs sorunuyla ilgili bir kararın seçime beş gün kala alındığı tarihte görülmedi. Meclis, seçim maksadıyla kullanılacak bir enstrüman değildir" diyerek hamleye tepki gösterdi.

CTP lideri, seçilmesi durumunda Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile sonuncusu 2017'de yapılan resmi müzakerelere yeniden başlayacağını söylüyor.

Erhürman, iki devletli çözümün Kıbrıs Türklerinin ekonomik ve siyasi izolasyonunu sonlandırmak için gerçekçi bir yaklaşım olmadığını savunuyor.

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sözen, Erhürman'ın yaklaşımını şöyle değerlendiriyor:

"İki eşit devletin kuracağı bir ortaklık. İki ayrı devlet demiyor ama iki 'oluşturucu devlete' vurgu yapıyor. Siyasi eşitliğe vurgu yapıyor."

Uzman, Ersin Tatar'ın iki devletli çözüm modelinin ise Ankara'nın Kıbrıs meselesine yaklaşımıyla örtüştüğü ve Tatar'ın Türkiye'nin "çıkarları doğrultusunda hareket ettiği" yorumunu yapıyor.

Türkiye'nin etkisi

Türkiye'nin 19 Ekim'de yapılacak seçimde oynadığı rol de Kıbrıs'ta gündem oldu.

Tatar lehine kampanya yürütmek için adaya Türkiye'den birçok üst düzey siyasetçi geldi.

Adayların belirlenmesinden bu yana Kıbrıs'ın kuzeyine giden isimlerin arasında eski İçişleri bakanı Süleyman Soylu, eski Savunma Bakanı Hulusi Akar, Büyük Birlik Partisi (BBP) lideri Mustafa Destici, Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ ve eski futbolcu Mesut Özil gibi isimler var.

Norveç Araştırma Konseyi'nin desteğiyle yürütülen Kıbrıs ile ilgili derinlemesine bir araştırmanın parçası olan Dr. Sinem Arslan, şu değerlendirmeyi yapıyor:

"Türkiye'nin eskiden daha makro düzeyde müdahale ettiği Kıbrıs siyaseti artık daha mikro düzeyde, kişilere varana kadar müdahale ettiği bir seçime dönüşüyor."