MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin şikayetçi olmasıyla tutuklanan emekli Albay Orkun Özeller bugün hâkim karşısına çıktı. 57 gündür tutuklu olan Emekli Albay Orkun Özeller’in ilk duruşmada “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçundan beraatına “kamu görevlisine görevinden dolayı sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile alenen hakaret” suçundan ise cezalandırılmasına hükmederek hükmün açıklanmasını geri bıraktı. Özeller’in tahliyesine karar verildi.
"Terörsüz Türkiye" sürecine ilişkin yaptığı açıklamalar nedeniyle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin şikayetçi olmasıyla tutuklanarak Ordu Cezaevi'ne gönderilen ve sonrasında Silivri'deki Marmara Cezaevi’nde nakledilen Emekli Albay Orkun Özeller’e ilişkin iddianame hazırlandı. İddianamede Özeller’e “kamu görevlisine görevinden dolayı sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile alenen hakaret”, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçlamaları yöneltildi. İddianame, İstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Özeller’in ilk duruşması bugün görüldü. Duruşmayı Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ da takip etti.
Duruşma için karşı salon da açıldı. Özeller’in duruşmasını takip etmek isteyen avukat ve Zafer Partililer, açılan İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi salonunda SEGBİS bağlantısı ile duruşmayı takip etti. Duruşma sırasında salona alınamayan kişiler adliye koridorlarında “Orkun Özeller yalnız değildir” sloganları attı.
“Atatürkçü emekli bir albayım”
Duruşamada savunma yapan Orkun Özeller şöyle konuştu:
“Ben 14 yaşında annemin, babamın yanından ayrılıp devletin yetiştirdiği beslediği büyttüğü ve devletima adına bekası ve kamu güvenliğini sağlamak adına komutanlarımın verdiği görevleri yerine getirmiş Atatürkçü emekli bir albayım. Buradaki şikayeti daha detaylı anlamak için bazı şeyleri açıklamam gerekiyor. PKK nedir? Silahlı terör örgütü olarak bilinen yaklaşık 50 bin vatandaşımızın ölğmüne neden olan bir silahlı terör örgütü. Abdullah Öcalan kimdir. Bu örgüt kurucusu ve yöneticisidir. Kendisi örgütün yöneticisi olmaktan tutuklandı ve hâlâ İmralı’dadır. Yapılan yargılamalar sonucunda ölüm cezasına çarptırılmıştır. Bu örgüt 1992 yılında Tunceli’de bir köyü basmış ve çocukların da yer aldığı kişileri öldürmüştür. Şırnak ilinde ise daha adı bile konmamış bebekleri öldürmüştür. Bunlar kendisi hakkında verilen gerekçeli kararda yer almıştır. Terörist başı Öcalan cezaevine girdikten sonra örgütü yönetmeye devam etmiştir. Bunu nereden anlıyoruz. Kürdistan devletinin kurulması gerektiği ve bu ülkenin kurucusu olmaktan gurur duyacağı yönünde açıklamaları bulunmaktadır. Bu olaylardan sonra diğer süreçlerde de açıklamalarında örgütün yöneticisini olduğunu belirttiği görülmektedir.
Bu örgüte karşı düzenlenen operasyonlarda ben de görev aldım. Bugün hangimiz vurulacak hangimiz şehit olacak diye düşündüğümüz dönemlerden geçtik. Bu güne geldiğimizde de örgütün lideri olduğu ortadadır. Kendisi yaptığı çağrılarla hâlâ örgüte hitap etmektedir.
Abdullah Öcalan’ın sen yoldaşısın dendiğinde bazıları için tepkiye neden olabilen bu söz terör örgütü sempatizanları için onur duyulan bir sözdür. Öcalan’ın Meclis’e davet edilmesini ardından bazı insanlar “Terörist başı Meclis’te ne yapar? … Çocuğu Abdullah Öcalan” sloganları atmıştır.
Müşteki Sabah gazetesine verdiği röportajında PKK’ın feshedildiğini ve silahların bırakıldığını söylemiştir. Kendisi yanıltıcı bilgi vermiştir. Bunun yanlış bilgi olduğu da sonrasında yapılan resmi açıklamalarda sabittir.
Ben 'silahların bırakıldığı' yanıltıcı bilgisinin yanlış olduğunu ver rahatlığa sebep olabileceği endişesiyle bu paylaşımı yaptım. Anayasal haklarım çerçevesinde endişemden yola çıkarak yapılan bir paylaşımdır.
Dil bilgisi ve normal zekada bir insanın anlayabileceği bir cümle aslında benim paylaşımım. Bu cümlenin öznesi ne Bahçeli ne de başkasıdır. Bu kişile Bahçeli’ye kuluymuş gibi biat edenlerden bahsettim. Benim sözümden rahatsız olabilmek için Bakara Suresi’nden rahatsız olmak gerekir. Çünkü içerik olarak aynıdır. Kur’an-ı Kerim’in Türkçe mealini okursanız şöyle demektedir; ‘Allah’tan başka bir şeye, bu ister put, ister lider veya önder, isterse para pul, mal mülk makam mevki olsun, taparcasına bağlananlar, böyle bir şeyi Allah’ı sever gibi sevenler ve bu surette Kur’an’ın tüm uyarılarına rağmen şirke sapanlar için artık kurtuluş ümidi yoktur. ( Allah’ın azabı çok şiddetlidir.)’ denilmektedir.
Üniforması şehit kanıyla adeta bezenmiş emekli bir Türk askeriyim. PKK sempatizanları bu nedenle beni sevmezler. Kosova’da Alman askerleri ile üniformamı koruduğum için de NATO’dakiler beni sevmez. FETÖ ile mücadele etmiş olmam nedeniyle o yapılar da beni sevmezler. Amerika’nın vermiş olduğu madalyayı onurum müsaade etmediğim için almadığımdan emperyalistler de beni sevmez. Beni, arkamda gördüğünüz şehit yakınlarımız, gazilerimiz Türk milleti sever. Vereceğiniz karar üzerine de Türk milleti sizi tarihin uygun yerine koyacaktır."
Avukatlar yaptıkları savunmalarında yapılan paylaşımın ifade özgürlüğü çerçevesinin dışına çıkmadığını belirtti. Çeşitli AİHM, Yargıtay kararları ile de desteklei olduğunu vurguları. Beyanlarda bulunan Özeller’in avukatı, “İfadeler kesinlik mahiyetinde bile değildir. Netlik ifade etmeyen sözler nasıl burada suç olarak sunulabilir. İlgili Yargıtay kararlarını da dosyaya sunduk. Yargıtay’ın edilen küfürler karşısında bile suç olmadığına dair kararları mevcuttur” dedi.
Savcı esas hakkında mütalasında; Özeller’in “kamu görevlisine görevinden dolayı sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile alenen hakaret” suçundan cezalandırılmasını, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçundan beraatını istedi. Savcılık, Özeller’in tahliye edilmesini talep etti.
57 gündür tutuklu bulunan Özeller’in ilk duruşmada “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçundan beraatına “kamu görevlisine görevinden dolayı sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile alenen hakaret” suçundan ise para cezası ile cezalandırılmasına hükmederek, hükmün açıklanmasını geri bıraktı. Özeller’in tahliyesine karar verildi.




