AnaManşet

Bölgede yaşayanlar duyurdu; Akbelen’de zeytin ağaçlarının sökümü başladı!

Akbelen’de zeytin ağaçlarının sökülmesine tepki gösteren köylüler gözaltına alındıklarını duyurdu

Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’de, zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasına karşı yıllardır mücadele eden köylüler, bu sabah Akbelen’de zeytin sökümünün başladığını duyurdu. Ardından zeytinliklerine giden köylüler gözaltına alındıklarını “Akbelen’de tüm tepeler jandarmalar tarafından kuşatılmış durumda. Zeytinlerin kesildiği alana ulaştık. Bu katliam bitene kadar gitmeyeceğimizi söyledik, gözaltındayız” notuyla paylaştıkları videoyla duyurdu.

Paylaşılan videoda köylüler, “Sizin hiç köyünüz yok mu? Hiç köye gitmediniz mi? Sen bir yudum suya muhtaç ol!” diyerek isyan etti.

Çevik kuvvet ve jandarma ekiplerinin sevk edildiği bölgede, zeytin ağaçlarının kesimine karşı çıkan İkizköy Muhtarı Nejla Işık ve beraberinde 3 köylü gözaltına alındı.

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Aras'tan tepki

Duruma tepki gösteren Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Aras, sosyal medya hesabı üzerinden şu açıklamayı yaptı:

"Üzerinde meyveleri olan zeytin ağaçlarımızı, ekim ve kasım aylarında yapılacak olan hasadı bile beklemeden bu sabah jandarma eşliğinde sökmeye gelen gözü dönmüşlere buradan sesleniyorum; üzerindeki zeytinlerle birlikte topraktan söküp aldıklarınız, sadece bizim zeytin ağaçlarımız değil, sizin insanlığınız ve Müslümanlığınızdır. Çünkü siz, yüce dinimiz İslam’dan ve insanlıktan nasibini almamış olan, gözü dönmüşlersiniz. Para uğruna ülkesini cehenneme dönüştüren, günahsız insanlara cehennem azabı yaşatan ve bunları yapmaktan utanmayan, sıkılmayan sizler, 17 Eylül Çarşamba günü, zeytinliklerin yok edilmesine olanak tanıyan Torba Yasa vicdansızlığının iptali için; Anayasa Mahkemesi’ne 266 milletvekili tarafından yürütmeyi durdurma istemli başvuru yapılacağını öğrendiniz ve uzmanı olduğunuz doğa cinayetlerinin yenilerini gerçekleştirmek için, bugün yine Muğla’mıza geldiniz.

Akbelen’de önceden katlettiğiniz ağaçlara sarılarak ağladığı fotoğrafı ile milyonlarca insanın kalplerine kazınan Zehra teyzemizi son yolculuğuna uğurlayacağımız bugün, dualarımızın içinde sizin gün yüzü görmemeniz de olacak. Ve zannetmeyin ki biz, siparişiniz üstüne çıkartılan kanunlara ve hukuku yok sayarak yangından mal kaçırır gibi Muğla’mızı talan etmeye soyunan sizin gibilere karşı boynumuzu eğeceğiz? Hayır, asla eğmeyeceğiz. Sizin gibilerle hukuk mücadelemize sonunda kadar devam edeceğimiz gibi, sizin nasıl bir doğa ve insanlık düşmanı olduğunuzu da tüm dünyaya göstereceğiz."

İzmir Barosu: Yapılan işlem suç teşkil ediyor

İzmir Barosu’ndan yaşananlara ilişkin yapılan yazılı açıklamada, Zeytincilik Yasası'na işaret edilerek, yapılan işlemin suç teşkil ettiği belirtildi. Baro tarafından yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Akbelen direnişinin sembol ismi Zehra Nine’nin ölümünün ertesi günü, şafak vakti jandarma eşliğinde Akbelen’e girilerek zeytin ağaçları kökünden kesilmeye başlanmıştır. Bu vahim müdahale, yalnızca doğaya değil, hukuka ve toplumsal vicdana da yapılmış ağır bir saldırıdır. Üstelik bugün yapılan işlem, zeytin ağaçlarının sökülüp yeniden dikilmesine uygun olmayan bir dönemde gerçekleştirilmiş, böylece 'yeniden dikeceğiz' söyleminin bir yalandan ibaret olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Mahkeme süreci beklenmeden, köylünün ve halkın iradesi hiçe sayılarak gerçekleştirilen bu katliam, doğa, hukuk ve vicdan katliamıdır. Zehra Nine’nin mirasına, köylülerin iradesine ve toplumun geleceğine yönelmiş bu saldırı asla kabul edilemez.

Üstelik Akbelen’de yaşanan bu hukuksuzluk sırasında Milas Jandarma Komutanlığı tarafından Nejla Işık, Halil Şallı, Seçil Şallı ve Serpil Şallı gözaltına alınmıştır. Zeytin ağaçlarını savunan köylülerin susturulmaya çalışılması, yaşanan doğa kıyımına bir de hukuk dışı baskı eklemiştir.

Zeytin, bu toprakların bereketi ve yaşam kaynağıdır. Onu yok etmek; köylünün ekmeğini, halkın geleceğini yok etmektir. İzmir Barosu olarak altını çiziyoruz: Anayasa’nın 56. ve 169. maddeleri ile 3573 sayılı Zeytincilik Yasası hiçe sayılarak yapılan bu yok ediş, suçtur. Doğaya, köylünün iradesine ve hukuka yönelen bu saldırının karşısında durmaya; hem yargı önünde hem kamuoyu nezdinde mücadele etmeye devam edeceğiz."