ABD Dışişleri Bakanlığı, aralarında eski bir AB komiserinin de bulunduğu beş kişiye, Amerikan sosyal medya platformlarını karşı çıktıkları görüşleri bastırmaya "zorlamaya" çalıştıkları gerekçesiyle vize vermeyi reddedeceğini açıkladı.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio yaptığı açıklamada, "Bu radikal aktivistler ve silahlandırılmış STK'lar, yabancı devletler tarafından gerçekleştirilen sansür baskılarını artırdılar; her durumda hedef Amerikalı konuşmacılar ve Amerikan şirketleri oldu" dedi.

Nijerya'da akşam namazı sırasında camide intihar saldırısı
Nijerya'da akşam namazı sırasında camide intihar saldırısı
İçeriği Görüntüle

Avrupa Komisyonu'nda teknoloji alanında eski üst düzey düzenleyici olan Thierry Breton, bir "cadı avı"nın yaşandığını öne sürdü.

ABD Dışişleri Bakanlığı, Breton'u sosyal medya şirketlerine içerik denetimi getiren AB Dijital Hizmetler Yasası'nın (DSA) "beyni" olarak tanımladı. Ancak bu durum, sağcı görüşleri sansürleme girişimi olarak gören bazı ABD'li muhafazakarları kızdırdı. Brüksel ise bunu reddediyor.

Breton, dünyanın en zengin adamı ve X şirketinin sahibi Elon Musk ile AB kurallarına uyma yükümlülüğü konusunda anlaşmazlığa düştü.

Avrupa Komisyonu, kısa süre önce X şirketine mavi tik rozetleri nedeniyle 120 milyon Euro (105 milyon Sterlin) para cezası verdi; bu, Dijital Hizmetler Yasası (DSA) kapsamında verilen ilk ceza oldu. Komisyon, platformun mavi tik sisteminin "aldatıcı" olduğunu, çünkü şirketin "kullanıcıları anlamlı bir şekilde doğrulamadığını" belirtti.

Bunun üzerine Musk'ın sitesi, Komisyonun platformunda reklam vermesini engelledi.

Breton, vize yasağına tepki olarak X platformunda şu paylaşımı yaptı: "Amerikalı dostlarımıza: Sansür sandığınız yerde değil."

İngiltere merkezli Küresel Dezenformasyon Endeksi'nin (GDI) başkanı Clare Melford da listede yer aldı.

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Sarah B. Rogers, GDI'yı ABD vergi mükelleflerinin parasını "Amerikan konuşma ve basın özgürlüğünü sansürlemeye ve kara listeye almaya teşvik etmek" için kullanmakla suçladı.

GDI sözcüsü BBC'ye yaptığı açıklamada, "Bugün açıklanan vize yaptırımları, ifade özgürlüğüne yönelik otoriter bir saldırı ve hükümetin uyguladığı vahim bir sansür eylemidir" dedi.