Gerçeğin küçümsendiği, herkesin inanmak istediğini gerçek kabul ettiği bir çağdayız.

Son yıllarda iletişim teknolojilerindeki hızlı gelişme, sosyal medyanın hayata yoğun olarak girmesi, insanların kafasını allak bullak etti.

Yalan ile gerçek, yanlış ile doğru, siyah ile beyaz insanlığın hiçbir döneminde bu kadar birbirine karışmamıştı.

Bir yanda değerler ve öğretiler, diğer yanda yaşananların ortaya çıkardığı derin şüpheler…

Bırakın ‘gerçek nedir’ sorusunu sormayı, akıl sağlığından şüphe eder oldu insan.

Gazetecilik, çıkar çevrelerince üzeri örtülmeye çalışılan gerçeğe ulaşma çabasıdır bir yandan.

Bugün 3. Yılını geride bırakan gazetezebra, böyle bir ortamda yola çıktı.

Gerçeğin peşinde, doğrunun yanında olma amacıyla...

Pandeminin ortasında yeni normale uyum sağlamaya çalışan dünya ve daha önce tecrübe edilmemiş krizlerin ortasında özgür ve bağımsız gazetecilik için yayın hayatına adım attı.

Türünün evcilleştirilemeyen tek örneği ‘zebra’nın adı ve siyah ve beyaz kadar net gazetecilik iddiasıyla…

Belki bu sürede kamuoyunda büyük yankı uyandıran haberlere imza atılamadı ama bütün bu olumsuzluklar altında ‘en fazla bir- iki yıl sürer’ söylemlerine inat üçüncü yılını geride bıraktı.

Bunu, ilkelerinden milim geri adım atmadan ‘evcilleşmeyi’ reddederek yaptı hem de…

Arkasında ne bir sermaye, ne bir siyasi oluşum, ne belediye kaynakları, ne uluslararası fonlar olmadan yaptı özgür koşusunu Zebra…

Sadece takipçilerine ve gazetezebra’nın kuruluşundan itibaren destek veren bir avuç ‘gerçek gazetecinin’ emekleriyle yolculuğunu sürdürdü.

Bu yolculukta tökezlediği, yavaşladığı da oldu ama özgür ve bağımsız medya hayalinden geri durmadı…

Kâh Diyojen misali elinde feneriyle kâh Don Kişot gibi yel değirmenlerine karşı ‘gerçeğe sadakat’ için mücadele vermeye çalıştı.

Dünyayı ateş çemberine çeviren savaşlar, doğal afetlere ilişkin haberlerden fırsat buldukça, bilimde, teknolojide, sanattaki gelişmeleri öne çıkarma gayretinde oldu.

Zebra’nın özgür ve bağımsız gazetecilik koşusu sürüyor.

Büyüyerek, gelişerek, evrensel ilkelerin ışığında…

Cumhuriyetin 100. Yılında, üç yılı geride bırakan bir çoban ateşi umuduyla…