TÜBİTAK 1001 Programı kapsamında desteklenen projenin Sonuç Raporu Toplantısı, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü konferans salonunda kamu kurumlarının, uluslararası kuruluşların ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katılımı ile gerçekleştirildi.

Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü tarafından Prof. Dr. İsmet Koç’un proje yürütücülüğünde 2022-2024 yılları arasında gerçekleştirilen “Türkiye’de Roman Nüfusun Demografik Bütünleşme ve Farklılaşma Düzeyleri ve Politika Öncelikleri Projesi” sonuçları açıklandı.

“Türkiye Roman Nüfus Araştırması”nda Türkiye’deki Roman nüfusu temsil eden bir örnekleme dayalı olarak seçilen 25 ildeki 86 Roman mahallesinde bin 547 hanehalkındaki bin 265 Roman kadınla görüşmeler gerçekleştirildi.

Araştırmanın sonuçları şöyle:

"Roman hanelerin yüzde 65’inin yoksul ya da çok yoksul olduğunu; yüzde 70’inin eğitim, sağlık, istihdam, barınma ve sosyal yardım alanlarında ayrımcılığa uğradığını düşündüğünü; yüzde 60’ının ayni ya da nakdi sosyal yardım aldığını; yüzde 21’inin geniş aile içinde yaşadığını; Roman hanelerinde yatak odası başına 2.2 kişi düştüğünü göstermektedir.

"Roman çocuklar arasında okullaşma oranı düşük"

Romanların eğitim seviyesinin Türkiye geneline göre oldukça düşük olduğu görülmektedir. Türkiye genelinde erkekler için 9 yıl; kadınlar için 10 yıl olan eğitim süresinin Roman erkekler arasında 4; Roman kadınlar arasında ise sadece 2 yıl olduğu görülmektedir. Roman çocuklar arasında okullaşma oranlarının, Türkiye genelindeki okullaşma oranları ile karşılaştırıldığında, oldukça düşük olduğu görülmektedir. Türkiye genelinde kız çocukları için ilkokul ve ortaokul okullaşma oranı yüzde 94; lise okullaşma oranı ise yüzde 78’dir. Bu oranlar Roman kız çocukları için sırasıyla yüzde 72 ve yüzde 15 bulunmuştur. Benzer şekilde, Türkiye genelinde erkek çocukların ilkokul ve ortaokul seviyesindeki okullaşma oranı yüzde 95; lise okullaşma oranı ise yüzde 77 iken, Roman erkek çocuklar arasında bu oranlar sırasıyla yüzde 65 ve yüzde 8’dir.

"Çocuk işçiliği Roman erkek çocuklar arasında neredeyse 5 kat yüksek"

Hem Roman erkekler hem de Roman kadınlar arasında ücretli bir işte çalışma oranı yüksektir. Ancak, Romanların çalıştıkları işlerin genellikle enformel sektörde yer alan kağıt toplayıcılığı, hurdacılık, ev ve iş yeri temizliği, çocuk bakıcılığı, seyyar satıcılık, tezgahtarlık gibi önemli bir vasıf gerektirmeyen, düşük gelir elde edilebilen ve sosyal güvencesiz çalışılan işler olduğu görülmektedir.

Çalışmanın sonuçları, Türkiye genelinde yüzde 5 olan erkek çocuk işçiliğinin Roman erkek çocuklar arasında neredeyse 5 kat yükselerek yüzde 24 seviyesinde; kız çocukları arasında Türkiye ortalamasından (yüzde 3) 5 puan daha yüksek seviyede (yüzde 8) olduğunu gösterdi.

"18 yaşına kadar evlenen kız çocuklarının oranı yüzde 48"

Romanlar arasında çocuk evliliğinin oldukça yüksek olduğu görülmektedir. Romanlar arasında 15 yaşına kadar evlenen kız çocuklarının oranı yüzde 8; 18 yaşına kadar evlenen kız çocuklarının oranı ise, yüzde 48’dir. Bu sonuçlar, Türkiye genelinde yüzde 8’e kadar gerilemiş olan çocuk evliliği oranının Romanlar arasında yüzde 48 olduğunu göstermektedir. Roman nüfus için okul bırakma, çocuk işçiliği ve çocuk evliliği arasında önemli bir bağlantı bulunmaktadır. Okulu bırakan Roman erkek çocuklar çocuk işçiliğine; okulu bırakan Roman kız çocukları ise, çocuk evliliğine geçiş yapmaktadır.

Araştırmanın sonuçları, Türkiye genelinde sadece 1.6 olan toplam doğurganlık hızının, Romanlar arasında 2.8 olduğunu göstermektedir. Son 20 yıl içinde bu doğurganlık seviyesinde çok tedrici bir azalma olduğu; doğurganlık seviyesinin durağan kaldığı görülmektedir. Romanlar arasında doğurganlık seviyesinin ve geniş aile oranının yüksek olmasının yanında, okul bırakmanın, çocuk evliliğinin ve çocuk işçiliğinin yaygın olması, Romanların derin bir şekilde yaşadığı yoksullukla ve ayrımcılıkla mücadele etme sürecinde kullandıkları baş etme stratejileri olduğuna dikkati çekmektedir.

Kılıçdaroğlu: Sayın Demirtaş demokrasi ve barış savunucusudur Kılıçdaroğlu: Sayın Demirtaş demokrasi ve barış savunucusudur

"Kronik beslenme yetersizliğinden kaynaklı olarak ortaya çıkan bodurluk oranı yüksek"

Romanların kullandığı bu baş etme stratejilerinin ve yaşadıkları derin yoksulluğun ve ayrımcılığın getirdiği başka riskler de bulunmaktadır. Bu risklerin en önemlilerinden birisi, eğitim seviyesinin düşük olması nedeniyle Romanlar arasında beşeri sermayenin gelişme fırsatı bulamaması ve bunun yarattığı kısır döngünün yoksulluğun kuşaklararası aktarımına neden olmasıdır. Bunun yanı sıra, beş yaş altı Roman çocuklar arasında, kronik beslenme yetersizliğinden kaynaklı olarak ortaya çıkan bodurluğun (yüzde 11), Türkiye genelinde aynı yaş grubunda yer alan çocuklara göre (yüzde 6) yaklaşık 2 kat daha yaygın olduğu görülmektedir. Bu bulguyla da ilişkili olarak Romanlar arasında bebek ölüm hızının (binde 19), Türkiye genelinden (binde 9) 2.2 kat daha yüksek olduğu; ölüm hızlarındaki bu dezavantajlı konumları nedeniyle Romanların (71 yıl), Türkiye geneline göre (77 yıl) 6 yıl daha kısa yaşadığı görülmektedir.

"Okul bırakma-çocuk işçiliği-çocuk evliliği üçgeninde sıkışmış olan çocukların bu sıkışmışlıktan kurtulmasının sağlanması"

Roman Vatandaşlara Yönelik Strateji Belgesi’ndeki “Roman vatandaşlara yönelik sosyal politikalar için temel oluşturmak adına nitel ve nicel araştırmalar yapılması gerekmektedir” vurgusu dikkate alındığında, bu araştırmanın sonuçlarının Romanlara yönelik olarak veriye dayalı politika ve strateji geliştirme ve öncelik alanlarının belirlenmesi sürecinde çok önemli katkılar sağlayacağı görülmektedir. Bu süreçte, Roman nüfusun güçlendirilmesine yönelik olarak ayrımcılıkla mücadele edilmesi ile yoksulluğun azaltılması ve yoksulluğun kuşaklararası aktarımının önlenmesi öncelik alanları yanında, Romanların beşeri sermayelerinin güçlendirilmesi, okul bırakma-çocuk işçiliği-çocuk evliliği üçgeninde sıkışmış olan çocukların bu sıkışmışlıktan kurtulmasının sağlanması, formel sektördeki Roman istihdamının artırılması, Romanlara sağlıklı barınma imkanının sağlanması, Romanların sağlık hizmetlerine erişiminin artırılması ve Romanların sosyal yardımlardan hak temelli olarak yararlanması politikalarının ve stratejilerinin öncelikli olarak hayata geçirilmesi önerilmektedir."

Editör: Ömür Ünver