Geçen yıl imzalanan anlaşma, Türkiye'ye hem Libya'nın münhasır ekonomik bölgesinde hem de ana karasında hidrokarbon arama yetkisi veriyordu. Bu bölgede, Mısır ve Yunanistan'ın hak iddiası sürüyordu.

Doğu Akdeniz'de rekabeti körükleyen anlaşma, Libya’nın batısındaki Trablus'ta bulunan Ulusal Mutabakat Hükümeti ile bu yönetimin meşruiyetini reddeden doğu Libya’daki parlamento arasında siyasi bir açmaza yol açmıştı. 

VOA Türkçe'de yer alan habere göre Trablus mahkemesi, mutabakat hükümetinin kararı temyize götürmesi için açık kapı bıraktı.

Türkiye 2019 yılında Trablus'a askeri yardım göndermişti. Bu yardım, o dönemde uluslararası alanda tanınan hükümetin, iç savaşta Mısır tarafından desteklenen doğu güçlerinin başkente saldırısını engellemesini sağlamıştı.

Ankara ve Trablus aynı yıl, Doğu Akdeniz sularında deniz sınırı belirlemek için anlaşma yaptı. Mısır ve  Yunanistan, “Akdeniz'de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşması”nı reddetti.

2021’in başlarında Birleşmiş Milletler’in desteğinde bir barış süreciyle Ulusal Mutabakat Hükümeti kuruldu ve başlangıçta doğu merkezli parlamento tarafından desteklendi.

Hükümet, Türkiye ile yakın ilişkilerini sürdürdü ve Ekim ayında, mahkemenin askıya aldığı, petrol ve doğalgazın ana bileşenlerinden biri olan hidrokarbon aramalarına ilişkin ön anlaşmayı yaptı. İki ülke arasındaki hidrokarbon anlaşması 2019’daki mutabakatın bir uzantısıydı.

Hükümetten ya da Ankara’dan ise bugünkü mahkeme kararıyla ilgili henüz bir yorum yapılmadı.

Atina'dan Libya'ya nota

Öte yandan Yunan basınının diplomatik kaynaklara dayandırdığı habere göre, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, Libya'nın Atina Büyükelçiliğine sözlü nota verdi.

Notada, "SANCO SWIFT" isimli sismik araştırma gemisinin faaliyet yürüttüğü Girit'in güneyi ve batısının, Yunanistan'ın yetki alanında olduğu ileri sürüldü.

Türkiye ve Libya arasında imzalanan mutabakat muhtıralarının, Yunanistan'ın egemenlik haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle tanınmadığının, Libya'nın Atina Büyükelçiliğine iletildiği kaydedildi.