Panaromatr Mayıs ayı gündem araştırmasına göre, katılımcıların kimlik tercihlerinde "Atatürkçülük" ve "milliyetçilik" öne çıkarken muhafazakârlık, dindarlık, solculuk, sosyal demokratlık gibi kimlik tercihleri açık ara geride kalıyor.
Karar yazarı Ali Bayramoğlu, kendisinin de hazırlanması ve değerlendirmesine benim de katıldığı Panaromatr Mayıs ayı gündem çalışmasının sonuçlarını köşesinden aktardı. Bayramoğlu, araştırma sonuçlarına dair şu değerlendirmede bulundu:
"Diğerleri arasında en önemli bulgu, katılımcıların kimlik tercihlerinde 'Atatürkçülük' ve 'milliyetçiliğin' öne çıkmasıdır. Muhafazakarlık, dindarlık, solculuk, sosyal demokratlık gibi kimlik tercihleri açık ara geride kalmaktadır.
Bu durumda önemli soru Atatürkçülük ve milliyetçiliğe verilen anlamların neler olduğudur. Katılımcılara neden bu kimlikleri tercih ettikleri sorulduğunda alınan yanıtlar dikkat çekicidir.
Örneğin, Atatürkçülüğü laikle özdeş görenler sadece yüzde 3-4'tür. Atatürkçülüğü, laik ve çağdaşlıkla (deneklere göre özgürlük, demokrasi, kadın hakları, evrensel değerler, akıl, yaşam biçimi) tanımlayanların oranı yüzde 33, sadece çağdaşlıkta tanımlayanlar ise yüzde 9 civarındadır. Bunların üzerindeki ana tercih şemsiyesi ise yüzde 40 ile milli duygulardır. Bu veriler. Atatürkçülüğün algıda ve tanımda yaşam biçimi hapishanesinden çıktığını, çıkmaya başladığı gösterir. Diğer yanıyla ise yanıyla yeni ve sivil milliyetçilik anlayışının taşıyıcı unsurlarından biri haline dönüştüğüne işaret eder.
Milliyetçiyim diyenler, onlar bu tercihe ne anlam veriyorlar?
Milliyetçilikte, siyasi ve ideolojik referans ile devlet ve devletçilik referansı toplamı sadece yüzde 25'tir. Yüzde 65, milliyetçilik tanımı 'vatan millet sevgisi'dir.
Buna göre, Atatürkçülük ve milliyetçilik benzer içeriklerle ve bir arada son dönemin hakim ulusal kimlik kompozisyonuna gönderme yapmaktadır. Nitekim Atatürkçülük ve milliyetçilik tercihleri birlikte yüzde 55'e varmaktadır."
Yazının tamamı için tıklayın.