Sınır Tanımayan Doktorlar görevlisi Dr. Muhammed Ebu Muğaisib, "Açlıktan öleceğimi asla düşünmezdim. Fiziksel olarak buradayım ama kalbim ve ruhum Gazze'de. İnsanların normal bir hayat yaşadığını görmek çok tuhaf. Buna alışmak zaman alacak." diyor.
Son iki yıldır Gazze'deki hastanelerde aralıksız çalışan Sınır Tanımayan Doktorlar görevlisi Dr. Muhammed Ebu Muğaisib, burs alan bir grup öğrenciyle birlikte eylül ayının ortasında İrlanda'ya tahliye edildi.
Şu anda güvende ve karnı tok olan Dr. Ebu Muğaisib, İsrail'in saldırılarının tıbbi ve diğer kritik altyapıyı tahrip ettiği bir dönemde giderek kötüleşen koşullarda çalıştığı zamanı ve meslektaşlarını geride bırakmanın nasıl bir his olduğunu sorguluyor. Dublin'de, kurşunlar, dronlar ve patlamalar yerine kuş cıvıltılarının olduğu huzurlu bir parkta otururken BBC'ye verdiği röportajda, "Karar vermek çok zordu" dedi.
"İsrail'in, sadece Hamas'ı hedef aldığına dair hiçbir işaret yoktu," diyen Dr. Ebu Muğaysib. "Siviller, halk, ben, arkadaşlarım, meslektaşlarım, komşularım... Ölen, yaralanan, oradan oraya koşturan, açlıktan ölen bizleriz." ifadelerini kullandı.
İki dünya arasındaki zıtlık onun için neredeyse dayanılmaz
Sınır Tanımayan Doktorlar'ın, Gazze Şeridi'ndeki tüm hastaneler, klinikler ve ruh sağlığı hizmetleri de dahil olmak üzere uluslararası tıbbi yardım kuruluşunun operasyonlarından sorumlu olan Dr. Ebu Muğaysib, Şubat 2024'te ailesini Mısır'a tahliye ettirmeyi başarırken kendisi geride kaldı. "Çadırda yaşadım. Hastanede yaşadım. Sınır Tanımayan Doktorlar ofisinde yaşadım. Yatağımı bir restoranın elektrik odasına serdim." diyen Dr. Ebu Muğaysib, yaralıların nasıl kabul edileceği konusunda her gün ahlaki ikilemler yaşandığını belirterek, "Hangi hastayı kabul ediyorsunuz? Sadece çocukları kabul edebileceğinize karar veriyorsunuz, ama çoğunlukla çocuklar, bu yüzden hangisiyle ilgilenmeyi tercih edersiniz? "Durum tarif edilemeyecek kadar vahim" diye konuştu.
İsrail, Gazze'den kum veya toprak almasını kesinlikle yasakladı
Gazze'den sadece cep telefonu ve üzerindeki kıyafetlerle ayrıldı. Başka hiçbir şeye izin verilmedi. Kendisine, İsraillilerin tahliye edilenlerin Gazze'den kum veya toprak almasını kesinlikle yasakladığı söylendi. Ve bunun bir sebebi olduğuna inanıyor: "Yani Gazzeli olduğuna dair hiçbir kanıt yok. Gazze ile hiçbir bağın yok. Gazze'ye dair hiçbir anın yok. Gazze'nin tamamını yanımda götürmek istiyordum. Sadece bir kısmını değil." dedi.
"Aç doktorlar yetersiz beslenmeyi tedavi ediyordu"
Gazze'deki yıkımın çok büyük olduğunu, Mısır sınırından geçerken geçtiği kasabaların tanınmaz hale geldiğini vurgulayan Dr. Ebu Muğaysib, İsrail'in saldırıları sonucunda Gazze'deki hastanelerin büyük bir yük altına girdiğini, bazılarının kapanmak zorunda kaldığını, bazılarının da ciddi oranda azaltılmış kapasitede hizmet verdiğini kaydetti.
Çalışmaya devam edebilmek için kendilerine biraz enerji sağlamak amacıyla glikoz solüsyonu içmeye zorlanan sağlık çalışanlarını hatırlatan Dr. Ebu Muğaysib, "Bir ara hastanede doktorlar ve hemşireler arasında konuşulan tek konu çaresizce yemek arayışıydı. Aç doktorlar yetersiz beslenmeyi tedavi ediyordu," dedi.
Bu koşullara rağmen yaralıların gelmeye devam ettiğine dikkati çeken Dr. Ebu Muğaysib, "Hastaneye girdiğinde kan kokusu alırsınAslında hastaneler kutsal, steril yerler olarak düşünülüyor ama Gazze'de bu bir halk pazarına gitmek gibi. Hastalar kelimenin tam anlamıyla yerde yatıyorlar çünkü onlar için yatak yok. Onlara bakacak yeterli doktor yok. Yoğun bakımda birinin ölmesini, başka bir kritik hastanın yatmasını bekliyorlar. Umarım bir gün Gazze'deki hastanelerde neler olup bittiğini görme fırsatınız olur. Korkunç bir durum." diye konuştu.
Hayatını kaybedenlerin sayısı 66 bini aştı
Hamas yönetimindeki sağlık bakanlığının savaş sırasında hayatını kaybettiğini bildirdiği 66.000 kişiden 18.000'den fazlası çocuk.
İsrail, Gazze'ye yönelik saldırılarını sürdürürken, BM, hastanelere ve çevresine yönelik saldırıların, hasta ve yaralı sivillerin hayat kurtarıcı tedavi için gidecek yerleri kalmamasına neden olduğunu söylüyor.
BM İnsan Hakları Ofisi'ne göre, yalnızca Eylül ayının ikinci yarısında Gazze Şeridi'ndeki sağlık tesislerine veya yakınlarına en az 17 İsrail saldırısı gerçekleşti.
