İsrail'in saldırıları ve insanî yardım girişlerini engellemesi nedeniyle kıtlık yaşanan Gazze Şeridi'nde son 24 saatte 4 Filistinlinin daha açlıktan yaşamını yitirdiği, açlık nedeniyle ölenlerin sayısının 239’a çıktığı bildirildi.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Munir el-Burş, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda, Gazze'de açlıktan hayatını kaybedenlere ilişkin bilgi verdi.
İsrail ablukası ve saldırıları altındaki Gazze'ye dayatılan açlığın can almaya devam ettiğine işaret eden Burş, son 24 saatte 4 Filistinlinin daha açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle öldüğünü ifade etti.
Burş, Gazze'de açlıktan hayatını kaybedenlerin sayısının 106'sı çocuk, 239’a yükseldiğini kaydetti.
İsrail'in saldırıları ve insani yardım girişini kısıtlayan sıkı ablukası altındaki Gazze Şeridi, açlığın yayıldığı, su, ilaç, tıbbi gereçler ve hijyen malzemesinin bulunamadığı insanî felaketi yaşıyor.
Başta çocuklar olmak üzere, Gazze Şeridi'nde açlık nedeniyle ölümler artıyor. Yerel ve uluslararası çevreler İsrail'in "açlığı ve susuzluğu silah olarak" kullandığını belirtiyor.
Sivil altyapıyı da tahrip ederek Gazze'nin yüzde 88'ini yıkan İsrail ordusu, sürgün emirleriyle yerinden ettiği Filistinlileri sık sık barındıkları bölgelerde hedef alıyor.
Nüfusu yaklaşık 2,3 milyon olan Gazze'de İsrail saldırıları ve sürgün emirleriyle yerinden edilenlerin sayısının 2 milyona ulaştığı, çok sayıda kişinin defalarca yerinden edildiği belirtiliyor.
Yardım kuruluşlarından ortak çağrı
Öte yandan, 100'den fazla kuruluş, İsrail'in Gazze'ye "açlığın derinleştiği" bir ortamda "yardımların silahlandırılmasını" durdurması çağrısında bulunan ortak bir mektuba imza attı.
Aralarında Oxfam ve Sınır Tanımayan Doktorlar'ın da bulunduğu insani yardım kuruluşları, İsrail'in daha sıkı düzenlemelerine uymadıkları takdirde yardım ulaştırmaya "yetkili olmadıkları" yönünde giderek daha fazla uyarı aldıklarını söylüyor.
Mektupta, grupların İsrail devletini "gayrimeşrulaştırmaları" veya Filistinli personel hakkında ayrıntılı bilgi vermemeleri halinde yasaklanma riskiyle karşı karşıya oldukları belirtiliyor.
İsrail, yardımlara kısıtlama getirildiği iddialarını reddediyor ve Mart ayında yürürlüğe giren kuralların yardımların "doğrudan halka ulaşmasını ve Hamas'a ulaşmamasını" sağladığını söylüyor.