Garanti BBVA Genel Müdü­rü Mahmut Akten, bankanın toplam NPL girişleri içerisin­deki KOBİ’lerden gelen payın, normal zamanda yüzde 12-13 iken şu anda yüzde 18-20 sevi­yesine çıktığını söyledi. Akten, “Önceki KKM dö­nüşlerinde yüzde 60-70 TL’ye dönülürken, son kalanlar yüzde 80-90 oranında dolara döndü” dedi.

Dünya'dan Nurdoğan Ergün'ün haberine göre; KOBİ tarafında ve kü­çük ticari işletmelerde bilançoların kötüleş­mesi sebebiyle sorunlu kredi girişlerinde (Tahsili gecikmiş alacak- NPL) belirgin bir hare­ketlenme görülüyor.

Garanti BBVA Genel Müdü­rü Mahmut Akten, bankanın toplam NPL girişleri içerisin­deki KOBİ’lerden gelen payın, normal zamanda yüzde 12-13 iken şu anda yüzde 18-20 sevi­yesine çıktığını açıkladı. “Ge­çen sene kredi kartı ve ihtiyaç kredisinde NPL’de bir miktar hareketlenme gözlemledik” di­yen Akten, “Şu anda da KOBİ tarafında ve küçük ticarette, bi­lançoların biraz kötüleşmesi sebebiyle NPL’de bir hareket­lenme gözlemliyoruz” diye de­vam etti.

Garanti BBVA Genel Mü­dürü Mahmut Akten, Merkez Bankası politika faizinin yüz­de 39.5 olmasına rağmen, TL mevduat rasyoları ve yüksek rekabet nedeniyle mevduat fa­izlerinin yüzde 41-42 seviye­lerinde seyrettiğini belirterek, “Gerçek faizin yüzde 39.5 ol­madığını görüyoruz” dedi. Bu­nun nedenini TL mevduat ras­yosu gibi Merkez Bankası’nın kontrol mekanizmasına bağ­layan Akten, faiz indirim sü­recinde bir sıkıntı görmedik­lerini ancak mevduat maliyeti baskısı nedeniyle bankaların kredi faizlerinin aynı hızda düşüremediğini söyledi. Kredi büyümesinin, para arzını artı­rarak enflasyona yol açmama­sı için kredi rasyoları ile kont­rol edildiğini belirten Akten, yıllık TL kredi büyümesinin yüzde 40’a ulaştığını ve enflas­yonun üzerinde seyrettiğini ancak bu sınırlamaların sağ­lıklı bir uygulama olduğunu kaydetti.

Çin, ABD'ye ihracattaki büyük düşüşe rağmen 1 trilyon doları aşan dış ticaret fazlasına ulaştı
Çin, ABD'ye ihracattaki büyük düşüşe rağmen 1 trilyon doları aşan dış ticaret fazlasına ulaştı
İçeriği Görüntüle

Sıkı para politikasının görün­düğünden daha sıkı olduğunu dile getiren Akten, şöyle devam etti:

“Enflasyonun kısa süre­de çözülemeyecek bir konu ol­duğunu görüyoruz. Kısa vade­de memnuniyet yaratmasa da bu sürecin uzun vadede hem biz bankacılar hem müşterilerimiz için olumlu sonuç vereceğine inanıyoruz. Bu süreç kârımızı etkilese de uzun vadeli faydası daha yüksek olacak. Enflasyon­da sene sonu tahminleri düşük seyretse de ocak ve şubat ayla­rında enflasyon biraz daha yük­sek olabiliyor. Bizim beklenti­miz daha muhafazakâr, sene sonunda enflasyonun yüzde 25 civarında olacağını öngörüyo­ruz. Faiz tahminimiz yüzde 32. Enflasyonu tetikleyen faktör­ler arasında sektörlerde yapı­lan zamlar, kira artışları, eği­tim zamları ve geriden gelen etkiler yer alıyor. Faiz alan ke­simde mutlaka harcama ger­çekleşiyor. Yastık altındaki al­tının değeri enflasyonun çok üzerinde arttı ve bunun ser­vet etkisi var.”

“KKM’den kalanlar yüzde 90 dolara döndü”

İki ay önce gümüş ve altı­na çok ciddi bir talep olduğu­nu, TL’den gümüş ve altına çı­kış olduğunda TL mevduatının yeterince büyümediğini ifade eden Akten, KKM’nin sonlan­masının ise TL mevduat rasyo­larına katkı sağlamadığını be­lirtti. Akten, “Önceki KKM dö­nüşlerinde yüzde 60-70 TL’ye dönülürken, son kalanlar yüzde 80-90 oranında dolara döndü” dedi.