İstanbul'da "PKK/KCK üyesi olmak" suçlamasıyla tutuklanmasının ardından Esenyurt Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Prof. Dr. Ahmet Özer'in 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davada tanıkların beyanları alındı. Tanık beyanlarının ardından duruşma savcısı tutukluluğa ilişkin görüşünü açıkladı. Savcı, Ahmet Özer'in tutukluluğunun devamını talep etti. Mahkeme heyeti, Özer hakkında adli kontrol şartıyla tahliye kararı verdi. Ancak Özer, İBB soruşturması kapsamında da tutuklu olduğu için cezaevinde kalacak. Belediye başkanı seçildikten 7 ay sonra tutuklanan Özer, yaklaşık 9 aydır Silivri'deki Marmara Cezevi'nde tutuluyor.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince Marmara Cezaevi'nin karşısındaki salonda yapılan duruşmaya, tutuklu Özer de getirildi.

Tanık beyanlarının ardından duruşma savcısı tutukluluğa ilişkin görüşünü açıkladı. Savcı Ahmet Özer'in üzerine atılı "silahlı terör örgütüne üye olma" suçunun mahiyeti gerekçesiyle tutukluluk halinin devamını istedi.

İzmir Urla’daki orman yangını kontrol altında İzmir Urla’daki orman yangını kontrol altında

Ahmet Özer tutukluluk talebine ilişkin söz alarak şunları ifade etti:

"İlk günden beri masumiyet karinem çiğnendi. Benim terör örgütü üyesi olmadığım ilk günden beri belli, bir ülke nasıl bu duruma düşer? Ben bile bu tür iddialarla yargılanıyorsam diğer insanlar ne yapar acaba diye düşünmeden edemiyorum. Gerek muhalefetten gerek iktidardan siyasilerin avukatım da olan kızıma geçmiş olsun diye aramaları benim kim olduğumun ispatıdır.

Bu davam barış için bir samimiyet testidir. Benim de desteklediğim barış sürecinde bunlar oluyor. 11 Temmuz'da silahların yakılmasıyla yeni bir sürece girdik ancak barış süreciyle benim tutuklu olmam arasında büyük çelişki var. Sayın Feti Yıldız'ın dün yaptığı paylaşım da bunu teyit ediyor. Ahmet Özer bir referans noktasıdır diyen kim? İktidarın ortağı olan bir siyasetçi. Bunu neden söylüyor? Çünkü onlar da benim terör örgütü üyesi olmadığımı biliyorlar. Bir barış süreci yapılacaksa Ahmet Özer neden hala içeride? Karar Gazetesi yazarı Fehmi Koru yazmış bunu. Ben sırf barış süreci oluyor diye tahliye olmak istemiyorum, zaten ben bir terör örgütü üyesi değilim. Bunu bence sizin mahkemeniz de bu iddiaları ortaya atan savcılık makamı da biliyor. Hakkımda bu bomboş dosya oluşturulduktan sonra 1 Kasım itibariyle bir gizli tanık ve dosya dosya gezdirilen bir tanık tutup bu dosyaya getirildi. Türkiye'nin bir kısmı dışlanarak toplumsal barış gerçekleşemez. Mahkemeler, kolluk o ülke için var, ülkemizin topyekün huzuru için var. Bir oyun oynuyor değiliz, her şey bu sürecin bir parçasıdır. Toplum bu yaman çelişkiyi hayretle izlemektedir."

Kaynak: igf