Üç ülkede peş peşe yaşanan grevler, çalışanların 2026 yılı bütçelerine itirazlarına sahne oldu. İtalya'nın en büyük işçi sendikası Genel İş Konfederasyonunun (CGIL) aldığı grev kararıyla, başkent Roma ve Milano başta olmak üzere birçok kentte işçiler, iş bırakarak meydanlara indi. Portekiz’in başkenti Lizbon’da, Rossio Meydanı’ndan Portekiz Parlamentosu’na doğru yürüyüş yapan yüzlerce kişi, ülke genelinde ilan edilen 24 saatlik grev kapsamında hükümetin hazırladığı iş gücü reformu tasarısını protesto etti. Bulgaristan genelinde on binlerce kişi Başbakanın istifasını talep etmek için toplandı; protestocular hükümeti yaygın yolsuzlukla suçladı. Gösteriler, Bulgaristan'ın 1 Ocak'ta AB'ye tam katılımından haftalar önce gerçekleşti. İktidarın bütçe teklifiyle başlayan gösteriler, bütçe planının tamamen geri çekilmesine rağmen devam edince hükümet istifa etti.
Bulgaristan Başbakanı Rosen Zhelyazkov, ülke genelinde on binlerce kişinin yolsuzluk iddiaları nedeniyle hükümetin istifa etmesini talep ederek düzenlediği protestoların ardından istifa etti. Zhelyazkov, Ulusal Meclis'teki olağanüstü oturumda kabinesinin istifasını açıklarken, "Vatandaşların sesini duyuyoruz, taleplere karşılık vermeliyiz. Hem gençler hem de yaşlılar istifa lehine seslerini yükselttiler. Bu yurttaşlık duruşu teşvik edilmelidir. Ancak önümüzde bir zorluk var; protestolar, hükümetin bundan sonraki profilinin nasıl olması gerektiğini ortaya koymalı. Vatandaşlar bunu protestonun liderlerinden talep etmeli; bu, önceki hükümetlerin kazanımlarını temel alan, ancak iyi bir geçiş süreciyle kurulacak bir hükümet çağrısıdır." dedi.
Sofya'da protestocular, parlamento, hükümet ve cumhurbaşkanlığı binalarının yakınındaki merkezi bir meydanda toplandı. Protestocular lazerler kullanarak parlamento binasına "İstifa", "Mafya Dışarı" ve "Adil Seçimler İçin" yazıları yansıttılar. Medya tahminlerine göre gösterici sayısı 100.000'i aşarken, bazı haberlerde Bulgaristan'ın başkentinde 150.000'e kadar kişinin toplandığı iddia edildi.
İtalya'da sendikalardan grev kararı
Roma, Milano ve Floransa kentlerindeki yürüyüşlerde bazı işçiler, Filistin bayrağı da taşıdı.
CGIL ve işçiler, grevlerinde, hükümete bütçe planını değiştirmesi, işçilerin ve emekli maaşlarının artırılması, emeklilik yaşının yükseltilmesi uygulamasının durdurulması, iş güvencesizliğiyle mücadele edilmesi, yeniden silahlanmaya "hayır" denilmesi ve eğitim ile sağlık alanlarına daha fazla yatırım yapılması çağrısında bulundu.
Floransa kentindeki yürüyüşe katılan CGIL Genel Sekreteri Maurizio Landini, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, "Bence bugün harika bir gün. Bu, ülkenin çoğunluğunun bu hükümetin politikalarını desteklemediğini gösteriyor." dedi.
Çalışanların ve emeklilerin maaşlarının düşük olduğunu ifade eden Landini, İtalya'nın planlı tek kamu harcamasının yeniden silahlanma olduğunu, buna karşı çıktıklarını belirtti.
Landini, meydanlara toplananların, parlamento ve hükümetten bütçe planında değişiklikler talep ettiğini söyledi.
"Aksaklıklar çok sınırlı düzeyde"
CGIL'in bugünkü grevini başından bu yana eleştiren Başbakan Yardımcısı ve Ulaştırma-Altyapı Bakanı Matteo Salvini, İtalyan Devlet Demiryollarının (FS) operasyon merkezini ziyaret etti.
Greve katılımı ve demir yolu seferlerinde aksaklık olup olmadığını kontrol eden Salvini, burada "Neyse ki göstergeler cesaret verici ve aksaklıklar çok sınırlı düzeyde." değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Giorgia Meloni de CGIL 12 Aralık için grev ilan ettiğinde, bugünün cumaya denk geldiğine dikkati çekerek, sendikaların uzun hafta sonu tatili yapma amacında olduğunu söylemişti.
Bu arada, bazı şehirlerde, bölgelerarası tren seferlerinde grev nedeniyle iptal ve gecikmelerin yaşandığı basına yansıdı.
Hükümetin hazırladığı yaklaşık 18,7 milyar avro değerindeki 2026 bütçesinin ilerleyen günlerde parlamentonun alt ve üst kanadında oylanması bekleniyor.
Portekiz'de 12 yıl sonra ilk genel grev
ortekiz'de sağ görüşlü azınlık hükümetinin çalışma reformuna karşı genel greve gidildi. Göstericiler, greve destek amacıyla Başkent Lizbon'daki Rossio Meydanı’ndan Portekiz Parlamentosu’na doğru yürüyüş düzenledi. İşçi sendikalarının çağrısıyla 12 yıl aradan sonra gerçekleştirilen 24 saatlik grev kapsamında, Lizbon’da metro istasyonları gece yarısından itibaren kapalı tutuldu. Ülke genelinde şehirler arası otobüs ve tren seferleri de durduruldu. Sendikalarının çağrısıyla gerçekleşen grev; ulaşım, sağlık, eğitim ve kamu hizmetleri dahil birçok sektörü etkilerken, tasarının ekonomik etkisinin 600–700 milyon euro arasında olabileceği belirtildi.
