AnaManşet

Can Holding'e soruşturma; Habertürk ve Show TV de dahil 121 şirkete el konuldu

İstanbul'da Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında Can Holding yöneticileri Mehmet Şakir Can, Kemal Can ve Kenan Tekdağ’ın da aralarında olduğu 10 kişi için gözaltı kararı verildi. “Suç örgütü kurmak”, “kaçakçılık”, “dolandırıcılık” ve “kara para aklama” suçlamalarından yapılan operasyon kapsamında Can Holding'e ait Habertürk ve Show TV de dahil 121 şirkete el konuldu.

İş insanı Turgay Ciner, HaberTürk, Show TV ve Bloomberg HT'yi de bünyesinde bulunduran Ciner Yayın Holding’deki tüm hisselerin 2024 yılında Can Holding’e devretmişti. T24'ün haberine göre, Bilgi Üniversitesi ve Doğa Koleji’nin yanı sıra Energy benzin istasyonları, Awox, İstanbul Bilgi Üniversitesi, Doğa Koleji, Mediza Hospital, Golden Hill Otelleri de şirketin bünyesinde bulunuyor.

Operasyon haberini, Habertürk de verdi

Can Holding’in bünyesinde bulunan ve el konulan Habertürk, operasyonu “TMSF Can Holding'e kayyum olarak atandı” başlığıyla duyurdu.

Habertürk'te el koyma kararının duyulduğu saatlerde canlı yayında olan sunucu Mesut Yar da haberi aradan geçen 1 saatin ardından paylaştı.

Mesut Yar, "Sizden gelen soruları yanıtsız bırakmam gibi bir şey söz konusu olmaz, olamaz. Sabahtan beri bana sorulan bir şey var. Altyazıda da yayınlamaya başladık. TMSF sizin de okuduğunuz üzere Can Holding'e bağlı şirketlere el koydu ve 8 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.

Sizi şerefimle temin ederim ki; bunun dışında herhangi bir şey bilmiyorum. Bildiğim bir şey olursa da hepinizle tek tek paylaşacağım. Sizden gelen sorularla bunla karşı karşıya kaldım ve verebileceğim tek yanıt altyazıda okuduğunuz gerçeklerin dışında herhangi bir şey değil." ifadelerini kullandı

Başsavcılık açıklaması

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan operasyonla ilgili yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülen adli soruşturma kapsamında; Can Holding bünyesinde faaliyet gösteren şirketler üzerinden suç işlemek amacıyla örgüt kurulduğu, bu örgüt aracılığıyla nitelikli dolandırıcılık, vergi kaçakçılığı ve kaynağı belirsiz gelirlerin şirket hesaplarına sokulması, suçtan elde edilen gelirlerin aklanmasına yönelik çok yönlü eylemler gerçekleştirildiği belirlenmiştir.

Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporları ile mali denetim birimlerinin düzenlediği inceleme raporlarıyla başlatılan soruşturma kapsamında; Can Holding bünyesinde faaliyet gösteren şirketler üzerinden kaynağı belirsiz yüklü tutarda para girişleri yapıldığı, bu paraların çeşitli şirketler arasında aktarılmak suretiyle izlerinin gizlenmeye çalışıldığı, faturasız işlemler ve sahte belge düzenlemeleri ile vergi yükümlülüğünün azaltıldığı tespit edilmiştir.

Holding yapısı altında kurulan çıkar amaçlı suç örgütünün Kemal Can ve Mehmet Şakir Can liderliğinde hareket ederek, aynı faaliyet alanlarında çok sayıda şirket kurmak suretiyle denetim ve takip mekanizmalarını zorlaştırdığı, yönetim kurullarında değişiklikler yaparak sorumluluğu örgüt üyeleri arasında dağıttığı ve bu yolla hukuki yaptırımlardan kaçmayı hedeflediği anlaşılmıştır.

Bunun yanında; ticari faaliyeti bulunmayan şirketlerde nakit sermaye artırımı yapıldığı, sermaye artırımlarının kaynağı olarak ortaklara borçlar hesabının gösterildiği, bu borçların gerçeği yansıtmadığı, ortaklara borçlar hesabında görülen tutarların 7256 sayılı Varlık Barışı Kanunu kapsamında şirkete yeniden yatırıldığı, yapılan bu işlemlerin, kanunun amacına aykırı şekilde suçtan elde edilen gelirin sisteme dahil edilmesi ve aklanması niteliğinde olduğu değerlendirilmiştir.

MASAK raporlarıyla elde edilen bulgular doğrultusunda; suç örgütünün nitelikli dolandırıcılık, kaçakçılık ve vergi usul kanununa muhalefet gibi öncül suçlardan elde ettiği yasa dışı gelirler aracılığıyla ticari hacmini genişlettiği, eğitim, medya, finans ve enerji gibi stratejik sektörlerde şirket alımları, hisse devirleri ve yatırım faaliyetlerinin doğrudan suç gelirleriyle finanse edildiği, bu yolla örgütün hem ekonomik gücünü artırmayı hem de kamuoyu nezdinde meşruiyet kazanmayı hedeflediği anlaşılmıştır.

MASAK raporlarıyla tespit edilen mali hareketlerin bütüncül değerlendirilmesi neticesinde, şüphelilerin yasa dışı yollarla elde ettikleri kazançları farklı sektörlere yönlendirerek hem akladıkları hem de ekonomik hayatta sahte bir itibar ve güç elde etmeye çalıştıkları ortaya çıkarılmıştır.

Yapılan operasyon kapsamında 121 şirketin malvarlığına değerlerine el konularak TMSF kayyım olarak atamış olup 10 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmiştir.

Kamu düzenini, mali sistemini, vergi adaletini zedeleyen ve suç teşkil eden bu nitelikteki eylemlere karşı başlatılan soruşturma, MASAK raporları ve elde edilen deliller ışığında tüm yönleriyle titizlikle yürütülmekte olup, adli sürece ilişkin gelişmeler şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılacaktır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur."