Sıkı para politikası yükselen faizler, finansmana erişimde zorluk, yüksek enflasyon gerileyen alım günü hem bireyleri hem de şirketleri zor durumda bıraktı. Bireylerin kredi ve kredi kartı borcu için yapılandırma sınırları gevşetilirken şirketler de yapılandırma için bankaların kapılarını aşındırıyor. Ancak bankacılık sektörü kaynaklarının verdiği bilgiye göre şu dönemde kimse borç ödemek istemiyor ve dev şirketler de yeniden yapılandırma için bankalarla masaya oturuyor. Özellikle borçların vadesinin uzatımına yönelik talepler öne çıkarken şirketler böylece borçlarda vade yapısını da uzuna doğru kaydırmayı hedefliyor.
EKONOMİM'den Şebnem Turhan'ın haberine göre, Merkez Bankası temmuzda politika faizinde indirim döngüsünü başlattı ancak kredi kısıtlamalarında bir değişikliğe gitmedi. Uzunca bir süredir ticari ve bireysel kredilerde uygulanan bu sınırlamalar ve yüksek faizler finansmana erişimi oldukça güçleştirdi. Uzmanların verdiği bilgiye göre KOBİ’ler limitlerini doldurdu, KOBİ’lerin mali tabloları ve teminat yapıları da yeni kredi almaya müsait değil. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ndan (BDDK) bireysel ihtiyaç ve kredi kartı borçlarına yönelik yapılandırmada sınırları gevşetse de henüz ticari krediler için böyle bir adım atılmadı. Ancak bankalar kendi inisiyatifleriyle hem KOBİ’lerde hem de büyük ve dev şirketlerde borç yapılandırması için görüşmeler yürütüyor.
Bankalar talepleri geri çevirmiyor
Bankacılık sektörü kaynaklarından edinilen bilgiye göre şu an herkes borç yapılandırma peşinde. Kaynak, finansal olarak borç ödemektense yaşanılan süreçte nakdi elinde tutmanın şirketlerin çok daha işine geldiğini ve banka borcunu ötelemenin de avantajlı bir durum olduğuna dikkat çekti. Özellikle bireysel müşterilerde çok yoğun borç yapılandırmasının gerçekleştirdiğini ticari müşterilerin de yapılandırma için geldiğini söyleyen bankacılık sektörü kaynağı arada ise çok büyüklerin de borç yapılandırması için geldiğini ve bankaların da bu müşterileri geri çevirmediğini vurguladı. Kaynak, dev şirketlerin ekonomideki ağırlığının bankayı borç yapılandırma talebini geri çevirmekten alı koyduğunu ifade ederek yapılandırma talebinin geri çevrilmesi durumunda ekonomide zincirleme şekilde oluşabilecek bir riski kimsenin almayacağına işaret etti.
Mayıs ayı sonunda Zorlu Holding’in borç yapılandırdığı ve bu adımlarla kısa vadeli borcun toplam borç içindeki oranını yüzde 60’tan yüzde 40’a gerilettiği haberleri basına yansıdı. Yayımlanan haberlere göre Zorlu Holding, 1.3 milyar dolarlık kısa vadeli lira borcunu, vadesi 15 yıla kadar uzanan Euro cinsinden kredilerle yapılandırdı. Ayrıca piyasalardaki dalgalanmalara karşı ek güvence olarak 500 milyon Euro (yaklaşık 564 milyon dolar) tutarında ilave finansman sağladı.
Sistemik risk oluşturma ihtimali
Bu örneğin ışığında diğer bazı büyük holdinglerin de borç yapılandırma talepleri güçlendirdi. Bir başka bankacılık sektörü kaynağı çok büyük şirketlerin ekonomiye zincirleme etkisi olabileceğini dile getirerek bu yüzden bankaların bu talebi karşılamakta mecbur kaldıklarını vurguladı. Kaynak, şayet yapılandırma olmazsa ekonomide sistemik risk oluşabileceğine dikkat çekti.
Bir diğer bankacılık sektörü kaynağı ise dev şirketlerden çok yoğun bir borç yapılandırma talebi olmadığını ancak yeni de bazı devlerin bu talebinin bulunduğunu söyledi. Bazı dev şirketler için borç yapılandırma için çalışmaların devam ettiğini ifade eden bankacılık sektörü kaynağı, vade uzatımının borç yapılandırmasında şirketlerin en çok istediği konu olduğunu bazı görüşmelerde ise borç kesintisi de yapıldığına işaret etti.
FYY çerçeve anlaşması da ilk yarıda geçen yılı katladı
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) 2019'da devreye alınan Temmuz 2023 ile Aralık 2023 arasında gerçekleştirilmeyen finansal yeniden yapılandırma çerçeve anlaşmaları verilerini açıklıyor. Aslında bankaların kendi inisiyatifinde yaptığı yeniden yapılandırma anlaşmaları FYY’den çok daha fazla gerçekleşiyor. TBB haziran verilerine göre bu yıl haziran ayında banka ve diğer mali kurumlara 100 milyon lira ve üzerinde kredi borcu olan şirketlerden sadece 4 tanesine FYY çerçeve anlaşması yapıldı. Bu 4 anlaşma ile 849 milyon liralık borç yeniden yapılandırılırken asıl dikkat çeken haziran ayında bir enerji şirketinin 6 milyar lirayı aşan borç yapılandırması oldu. Bu yılın ilk altı ayında 12 milyar 622 milyon liralık borç yeniden yapılandırılırken geçen yılın aynı dönemine göre oldukça yüksek oranda borç yapılandırılmış oldu. TBB verilerine göre geçen yıl ilk yarıda sadece 836 milyon liralık 100 milyon lira ve üzeri borcu olanlar için yapılandırma yapılmıştı. TBB verilerine göre Türkiye Bankalar Birliği’ne üye bankaların Mart 2025 dönemi bilanço verilerine göre, yeniden yapılandırılan ya da yeni bir itfa planına bağlanan kredilerin toplam tutarı yaklaşık 814.6 milyar TL oldu.
Fitch: Şirketlerin likidite riskleri artacak
Uluslararası kredi derecelendirme şirketi Fitch Ratings geçen hafta yayımladığı notta Türk sanayi şirketlerinin kredi derecelendirmesi 2025'te baskı altında kalmaya devam edeceğini belirtti. Fitch ekonominin yavaş büyümesinin, zorlu kredi koşullarının, sektörel zorlukların ve daralan marjların, borçlanma maliyetlerinin yüksek kalmasına sebep olacağını ve likidite risklerini artıracağını söyledi. Raporda, Türk lirasının kademeli olarak değer kaybetmesinin ithal ham maddelerin ve döviz borçlarının maliyetini artırdığı belirtildi. Ayrıca yüksek enflasyonun alım gücünü düşürmeye ve işçilik maliyetlerini artırmaya devam etmesiyle Arçelik ve Vestel gibi ihracata dayalı tüketici ürünleri şirketlerinin maliyetleri fiyatlara yansıtmasının zorlaştığı kaydedildi. Makroekonomideki volatilitenin en çok öne çıkan risk olduğunu söyleyen Fitch, mali politika ve para politikalarının öngörülemez olmasının Türk sanayi şirketlerinin geleceğe yönelik planlamalarını zorlaştırdığını söyledi.