Gündem

"Bir meczubun birbiri ile çelişkili sağlıksız ifadeleri ile casusluk suçlamasıyla karşılaşmam ne yazık ki trajikomiktir"

İstanbul başsavcılığının ‘casusluk’ soruşturmasında tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı İmamoğlu’nun seçim kampanyası direktörü Necati Özkan, “Bir meczubun birbiriyle çelişkili sağlıksız ifadeleriyle ‘casusluk’ suçlamasıyla karşılaşmam ne yazık ki trajikomik“ dedi.

CHP’nin tutuklu cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında başlatılan “casusluk” soruşturması kapsamında Çağlayan Adliyesi’nde ifade verdi. 19 Mart’ta gözaltına alınıp 23 Mart’ta tutuklanan İmamoğlu, Silivri’deki Marmara Cezaevi’nden 7 ay sonra ilk kez çıktı. Beş saat boyunca adliye nezaretinde tutulan İmamoğlu'nun ifadesi üç saat sürdü. İfade işlemlerinin ardından hâkimliğe sevk edilen İmamoğlu, TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ile İmamoğlu'nun tutuklu danışmanı ve kampanya direktörü Necati Özkan, "siyasi casusluk" iddiasıyla tutuklandı.

Necati Özkan'ın sosyal medya hesabından konuya ilişkin olarak paylaşım yapıldı.

Necati Özkan'ın sosyal medya paylaşımı şu şekilde:

"Dün sabah saat 07.00’de Kandıra Cezaevi’nden alınıp şizofren bir adamın iddialarıyla açılan, deli saçması bir soruşturmada ifade vermek için Çağlayan Adliyesi’ne götürüldüm.

5.5 saat boyunca Çağlayan’ın -7. katındaki nezarethanede soğukta ve susuz biçimde bekletildikten sonra savcılık ifadesine çıkarıldım. Saatler süren ve 60’tan fazla soru içeren sorgulama bittiğinde akşam 22.00’ye yaklaşıyordu.

Her bir soruya ayrıntılı şekilde cevap verdim. 23 Haziran 2019 seçimlerine sadece 12 gün kala ziyaretime gelen ve temel amacı sosyal medya takip sistemi satmak olan, “Türk iş adamı” kimliği ile tanıdığım kişiyle irtibatımı, sunduğu projenin vasatlığı ve fiyatının afakiliği nedeniyle çok kısa bir süre sonra sonlandırdım. Bu kısa süreli tanışıklıktan casusluk gibi bir suçlamaya konu olmak ve sonuçta tutuklanmak akıl dışıdır.

42 yıllık lekesiz ve onurlu meslek ve özel hayatıma yönelik saldırı ve iftiraları kabul etmem mümkün değildir.

Bir meczubun birbiri ile çelişkili sağlıksız ifadeleri ile “casusluk” suçlamasıyla karşılaşmam ne yazık ki trajikomiktir.

Aleyhimde çarpıtılmış bilgi ve sözde delillerle yapılan itibarsızlaştırma faaliyetlerinin ne kadar saçma ve yalanlardan ibaret olduğu elbet yargılama sürecinde ortaya çıkacaktır. O vakte kadar lekelenmeme hakkıma saygı duyulmasının önemine vurgu yapmak isterim.

Dosya içeriğine vakıf oldukça bu deli saçmalığının detaylarını kamuoyu ile paylaşacağım.

Bazı sıradan, aleni hakikatlerle büyük yalanların birlikte kurgulandığı bu kumpas soruşturması eninde sonunda tarihin tozlu sayfalarında bir utanç vesikası olarak yerini alacaktır."