Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, başörtüsü düzenlemesine ilişkin anayasa değişikliği teklifini görüşmek üzere Cumhur İttifakı ortaklarından MHP'yi ziyaret etti. Heyet daha sonra CHP ve HDP temsilcileriyle bir araya geldi.
Bakan Bozdağ, AK Parti Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz ile birlikte başörtüsü düzenlemesine ilişkin anayasa değişikliği teklifi için MHP grubunu ziyaret etti.
AK Parti heyeti, MHP Grup Başkan Vekili Erkan Akçay ve Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız ile görüştü.
Görüşme yaklaşık yarım saat sürdü. Ardından Bakan Bozdağ, "Bugün AK Parti grubunda Sayın Cumhurbaşkanı'mızın yaptığı açıklama çerçevesinde, Meclis'imizde grubu bulunan siyasi partilerimizden anayasa değişiklik teklifi hazırlık çalışmalarını değerlendirmek ve görüşlerini almak maksadıyla randevu talep ettik. Bu çerçevede ilk görüşmemizi MHP ile yaptık. Kamuoyunun da yakından takip ettiği gibi anayasada değişiklik çalışmalarını esasında Cumhur İttifakı ile birlikte daha önce değerlendirdik" dedi.
Bakan Bozdağ ve Elitaş CHP heyetini ziyaret etti. AK Parti heyeti daha sonra HDP'ye geçti.
Bozdağ başkanlığındaki heyette, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz yer alıyor.
CHP: Teklifi gördükten sonra değerlendireceğiz
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da ziyaretin ardından, "AK Parti'nin hazırladığı anayasa değişikli önerisinin içinde olmayacağımızı söyledik. Teklifi de gördükten sonra da değerlendireceğiz" açıklamasında bulundu.
Altay, Meclis'teki basın toplantısında başörtüsüne ilişkin AK Parti'nin anayasa değişikliği önerisine ilişkin bir soruya, "Bizim başörtüsüyle ilgili kanun teklifimiz çok açık. Kadının özgürlüğüyle ilgili bir teklif olarak düşünmek lazım. Eğer AK Parti kabul etseydi şimdi kanunlaşmıştı, bunun tartışması da olmazdı. Biz AK Parti'nin teklifini henüz görmedik, geldiğinde konuşuruz." karşılığını verdi.
Altay, "Başörtülü bir aday gösterir misiniz?" sorusu üzerine, "Biz insanların yaşam tarzıyla, etnik ve inanç aidiyetiyle meşgul olmuyoruz. Partinin aradığı kritere ve seçim bölgesinde vatandaşların güvenine mazhar olmuşsa başörtüsünün bizim için engel anlamında bir önemi yoktur. Genel Başkanımızın başörtülü danışmanı var. Parti Meclisinde başörtülü arkadaşımız var. CHP başörtüsü ile ilgili samimiyetini ispat etmiştir. Kanun telifi de bunun göstergesidir." dedi.
Altay, temel hak ve özgürlüklerin referandumun konusu olamayacağını dile getirdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İngiltere ziyaretine ilişkin bir soru üzerine Altay, bu ziyaretlerin devam edeceğini, ziyaretlerin amacının dünyadaki gelişmeleri incelemek olduğunu söyledi.
HDP'den açıklama
HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç da, "Bizim başörtüsüyle ilgili yasaklayıcı, engelleyici bir hüküm varsa kaldırılmasına itirazımız olmaz, geçmişte de olmadı bugün de olmaz." dedi.
Oluç, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, bugün 13 eğitim sendikasının "iş bırakma" eyleminde bulunduklarını belirterek, öğretmenlerin yanında olduklarını, bundan dolayı öğretmenlere disiplin cezası verilmemesi gerektiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni ekonomi modeline ilişkin açıklamalarına değinen Oluç, İstanbul Ticaret Odası'nın enflasyon oranını yüzde 109 olarak açıkladığını, bu oranın son 27 yılın rekoru olduğunu kaydetti.
Hükümetin vatandaşlara masal anlattığını iddia eden Oluç, işçi emekli ve orta sınıf için büyümenin söz konusu olmadığını, 4 kişilik bir ailenin açlık sınırının 7 binin üzerinde, yoksulluk sınırının ise 24 bini aşmış olduğunu savundu.
Hükümetin sadece ekonomide değil demokrasi ve hukuk alanında da halka masal anlattığını ve gerçekleri söylemediğini ileri süren Oluç, uluslararası kuruluşların yayınlarında Türkiye'nin en çok otoriterleşen beş ülkeden birisi olduğuna yer verildiğini iddia etti.
Başörtüsüyle ilgili anayasa değişikliği tartışmalarına değinen Oluç, şu ifadeleri kullandı:
"Biz bu tartışma ilk başladığı zaman pozisyonumuzu açıkladık. Henüz metni görmediğimiz için tutumumuzu bugün de sürdürüyoruz. Bizim başörtüsüyle ilgili yasaklayıcı, engelleyici bir hüküm varsa kaldırılmasına itirazımız olmaz, geçmişte de olmadı bugün de olmaz. Dolayısıyla eğer bunu yasa değişikliği ile değil de Anayasa değişikliği ile yapmak istiyorsanız her türlü inancın, kültürün, kimliğin ve ana dilin eşit kabul göreceği kuvvetli ifadeleri anayasaya yazmak zorundasınız.
Aksi takdirde eksik olur, eksik olan şey toplumu tatmin etmez. Ayrımcılık yaşadığını hisseden kim varsa ister inanç, ister etnik kimliğe sahip olsun kim varsa onların tatmin olması lazım. Bunun için de tam bir eşitlik ilkesi üzerinde çalışmak gerekir. Bu olmadığı sürece yapılan iş inandırıcı olmaz. Eşitlik meselesini önemsiyoruz. Aileden söz ediyorsak kadın ve erkeğin eşit olduğu bir kurumdan söz etmemiz gerekir."