Toplumsal Düşünce ve Araştırmalar Merkezi (TODAM) tarafından kent ve konut meselesine ilişkin Toplumun Görünümü 2023 raporu paylaşıldı. TODAM'ın yayımladığı rapora göre, konut maliyetlerindeki artış ve konuta yönelik talebin yükselmesiyle konut piyasasında bir şişkinlik olduğunun altı çizildi.

2023 Aralık ayında ortalama bir konut fiyatının 3 milyonun üzerinde olduğu ve asgari ücretle çalışan bir kişinin ortalama bir konuta sahip olması için 17 yıl boyunca bütün ücretiyle ödeme yapması gerektiği belirtildi. Konut fiyatlarındaki artışa bağlı olarak asgari ücretle geçinenlerin ev sahibi olması imkansız olarak değerlendirildi.

Toplumun Görünümü 2023 raporunda, 81 ilin ekonomiden eğitime, sağlıktan hukuka sosyo-ekonomik görünümü ele alınıyor. Ayrıca rapor, inşaat sektörü, konut piyasası ve konut mülkiyeti gibi konularda veri ve analizleri ilgilisine sunuyor.

Alan İzleme Raporları kapsamındaki “Toplumun Görünümü 2023: Kent ve Konut” raporu Dr. Elyesa Koytak editörlüğünde hazırlandı.

Rapor 13 Şubat 2024 tarihinde İstanbul'da düzenlenen etkinlikle kamuoyuna tanıtıldı. Raporda, kent yaşamıyla beraber konutta yaşamın nasıl bir görünüme sahip olduğu inceleniyor.

TÜİK: Enflasyon yüzde 69,80 seviyesine yükseldi TÜİK: Enflasyon yüzde 69,80 seviyesine yükseldi

Ortalama konut fiyatı asgari ücretin 200 katı 

Raporda konuta erişimin geniş toplum kesimleri için ciddi seviyede zorlaştığı vurgulandı. Konut maliyetlerindeki artış ve konuta yönelik talebin yükselmesiyle konut piyasasında bir şişkinlik olduğunun altı çizildi.

Bu duruma bağlı olarak asgari ücretle geçinenlerin ev sahibi olması imkansız olarak değerlendiriliyor. 2023 Aralık ayında ortalama bir konut fiyatının 3 milyonun üzerinde olduğu ve asgari ücretle çalışan bir kişinin ortalama bir konuta sahip olması için 17 yıl boyunca bütün ücretiyle ödeme yapması gerektiği değerlendirildi. 

Ayrıca konut krizinin başlıca sebebi artan inşaat maliyetleri olduğunun altı çizildi. Rapora göre, maliyetlerindeki yükseliş son 3 yıldır yüzde 60’ın üzerinde seyrediyor. Bu durum bina ve konut inşaatlarının maliyetine yansıyarak konut fiyatlarında da önemli derecede yükselişe neden oluyor.

Raporda, dolar kurundaki ve inşaat maliyetlerindeki yükseliş yeni ev stokundaki artışın önünde engel oluşturduğu ifade ediliyor. Bu nedenle talep ikinci el evlere doğru akmaya başladığı vurgulanıyor.

Özellikle ekonomik büyümenin yavaşlaması ve giderek artan inşaat maliyetlerinin bunda etkili olduğu değerlendiriliyor. Deprem riskinin yüksek olduğu İstanbul’da ise satılan her on evden yedisinin ikinci el olduğu vurgulanıyor. Eski evlerin el değiştirmeye devam ettiği ve olası bir deprem için riskli bir durum ortaya çıkardığı vurgulanıyor. Raporda Türkiye’nin deprem ülkesi olduğu vurgulanarak konut stoklarının yenilenmesi ve dirençli hale getirilmesi gerektiğinin altı çiziliyor.

Kiracı olma toplumun geneline yayılıyor 

"Toplumun Görünümü 2023: Kent ve Konut" başlıklı rapora göre, ev sahipliği oranı ve ev sahibi olma oranı sürekli bir düşüş eğiliminde. Kiracı oranının en yüksek olduğu illerden ilkinin yüzde 37’le İstanbul olduğu belirtilirken, ikinci sırada yüzde 36,3’le Batman, üçüncü sırada ise yüzde 36,1’le Gaziantep olduğu ifade ediliyor. Son on yılda ev sahibi oranlarındaki değişim incelenen raporda özellikle Doğu’da ev sahibi olma oranlarının yüzde 10’un üzerinde bir azalışla düştüğü değerlendiriliyor. Rapora göre, bir konutta ortalama 14 yıl ikamet edildiği ve konut değiştirme süresinin konut sahibi olmakla ilişkili olduğu değerlendiriliyor.

Rapora göre, 2022’de Türkiye’de hane halklarının yüzde 85,2’si yaşadığı konutta yeterli kullanım alanının olmadığını söylerken yaşanılan konut büyüklüğünün ise ortalama 112,6 metrekare olduğu belirtiliyor.

Editör: Ömür Ünver