Gaziantep'te Ticaret Odası Başkanı Mehmet Tuncay Yıldırım'ın Eylül ayında ihracatın yüzde 5,7 artışıyla ilgili sosyal medya paylaşımı tartışma yarattı. Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, "Gaziantep'te sanayiciler "öldük, bittik, battık" diye ağlayıp acısını işçiden çıkarırken Ticaret Odasından itiraf gibi bir açıklama geldi" ifadelerini kullandı. BİRTEK-SEN Başkanı Mehmet Türkmen ise, "Başpınar OSB, grev olan fabrikaların önü ve şehrin meydanı günlerce asker, polis, tomalar ve zırhlı araçlarla ablukaya alındı. İşçiler asker ve polis zoruyla fabrikalara sokuldu. Yetmedi, işçilerin grevine destek olan sendikayı hedef gösterip, şikayet edip başkanını tutuklatıp hapse attırdınız" tepkisini gösterdi.
Yıldırım: Bu başarı, alın teriyle çalışan sanayicimizin, girişimcimizin ve ihracatçımızın ortak emeğinin eseridir
Geçtiğimiz Şubat ayında çalışma koşulları ve düşük maaşlar nedeniyle işçi grevlerine sahne olan ve ardından Valilik kararıyla grev yasağı getirilen ve sendika başkanı tutuklanan Gaziantep'te, Ticaret Odası Başkanı Mehmet Tunay Yıldırım, X hesabından "Eylül ayında *883 milyon 453 bin dolar* ihracatla geçen yılın aynı ayına göre *%5,7 artış* kaydettik" açıklaması yaptı. Yıldırım'ın açıklamasında, "Bu başarı, alın teriyle çalışan sanayicimizin, girişimcimizin ve ihracatçımızın ortak emeğinin eseridir." ifadeleriyle, işçileri anmaması eleştirildi.
Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Mehmet Tuncay Yıldırım'ın, tartışmayı başlatan paylaşımı şöyle:
"Gaziantep, zorluklara rağmen üretimden ve ihracattan vazgeçmedi. Eylül ayında *883 milyon 453 bin dolar* ihracatla geçen yılın aynı ayına göre *%5,7 artış* kaydettik ve Türkiye’nin en çok ihracat yapan 6. ili olmayı sürdürdük. *Yılın son çeyreğine toplam 7,4 milyar dolarlık ihracatla giriyoruz.* Bu başarı, alın teriyle çalışan sanayicimizin, girişimcimizin ve ihracatçımızın ortak emeğinin eseridir."
EMEP Milletvekili Karaca: Ticaret Odasından itiraf gibi bir açıklama geldi
Yıldırım'ın paylaşımını alıntılayan Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca da, "Gaziantep'te sanayiciler 'öldük, bittik, battık' diye ağlayıp acısını işçiden çıkarırken Ticaret Odasından itiraf gibi bir açıklama geldi. Gaziantep'te ihracat geçen yıla göre artmış! Biz anlatalım bu 'başarı' hikayesinin arkasındaki gerçekleri" notuyla bir video kaydı yayınladı. Kayıtta, Karaca, işçilerin yüzde 60'ının düşük maaş aldığını ve çalışma koşullarının zorluğuna işaret etti. https://x.com/sevdakaraca/status/1975142103949914116
GTO Başkanı Yıldırım'dan, milletvekili Karaca'ya yanıt: Düşmanlığınız gözünüzü ve dilinizi kör etmiş!
Karaca'ya yanıt veren Yıldırım, bu kez, "Sayın Karaca, Üzülerek görüyorum ki Üreten, istihdam sağlayan, ihracat ve yatırım yapan iş insanlarına ve Gaziantep’e yönelik düşmanlığınız gözünüzü ve dilinizi kör etmiş!" ifadelerini kullandı.
Karaca ise X hesabından şunları yazdı:
"Sizin Gaziantep'in yüzbinlerce işçisine reva gördüğünüz düşmanlık karşısında benim sadece kendi kârını düşünen, aileleriyle birlikte milyonlarca Gaziantepli emekçiyi sefalete mahkûm eden, küçük işletmeler tek tek batarken, pazarı büyüdü diye sevinen bir avuç büyük sermayedara düşmanlık etmem nedir ki başkan! Bu şehre asıl düşmanlık, Gaziantep'i Gaziantep yapan emekçilerine, yoksullarına düşmanlık etmektir. Merak etmeyin, Gaziantep'in gerçek emektarları şehre gerçek düşmanlığın ne olduğunu gayet iyi biliyorlar. Ve onların arasında twitinizi paylaşanlar yok."
Sendika Başkanı: Daha sayalım mı sayın başkan?
Tartışmaya katılan BİRTEK-SEN (Birleşik Tekstil, Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası) Genel Başkanı Mehmet Türkmen ise sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı:
"Bu başarı kolay olmadı! Sanayi odası başkanı bu ihracat artışının ardındaki asıl başarı hikayesini anlatmamış. Geçtiğimiz şubat başında “Beş lira daha fazla zam verirsek batarız! İflasın eşiğindeyiz, çok büyük kriz var!” diye diye, ağladınız. Zam isteyen, hak arayan işçiyi işten atmakla, fabrikayı kapatmakla tehdit ettiniz. Yetmedi, Valiliği, emniyeti, jandarmayı işçilerin üstüne saldınız; binlerce işçinin grevini, anayasal ve demokratik hakkı olan hak arama özgürlüğünü gasp ettirdiniz. Başpınar OSB, grev olan fabrikaların önü ve şehrin meydanı günlerce asker, polis, tomalar ve zırhlı araçlarla ablukaya alındı. İşçiler asker ve polis zoruyla fabrikalara sokuldu. Yetmedi, işçilerin grevine destek olan sendikayı hedef gösterip, şikayet edip başkanını tutuklatıp hapse attırdınız. Yetmedi, kriz var deyip binlerce işçiyi tazminatsız işten attınız. Krizden etkilenmeyen tekstil fabrikaları dahi krizi fırsata çevirip toplu işçi attılar.
Pek çok fabrikada toplu işçi atıp, yerine işçi almadan, zorunlu fazla mesailerle, makinelerin devrini yükselterek, iki kişinin işini bir kişiye yaptırarak, daha az işçiyle aynı üretimi yapmaya devam ettiniz.
Yetmedi, fabrikaların pek çoğunda işçilerin maaşlarını haftalarca, aylarca geç ödediniz. Başpınar’da onlarca fabrikada işçiler hala içerde birikmiş ücretlerini alamıyor. Yetmedi, onlarca fabrikada konkordato ve iflas gösterip yüzlerce, binlerce işçiyi içerdeki aylıklarını bile vermeden tazminatsız ortada bıraktınız. Daha sayalım mı sayın başkan?"