Yaşam

Yeni filmler izleyiciyle buluştu

19 Eylül Cuma günü vizyona girecek yeni filmler, farklı türleriyle sinemaseverlere çeşitli seçenekler sunuyor.İ

STANBUL (İGFA) - Yeniden vizyona girecek Hobbit: Beklenmedik Yolculuk (The Hobbit: An Unexpected Journey)’in yanı sıra sıra vizyonun yeni filmlerinden Büyük, Cesur ve Güzel Bir Yolculuk (A Big Bold Beautiful Journey), Şair Puşkin (Prorok. Istoriya Aleksandra Pushkina), Jester 2 (The Jester 2), Süper Charlie, Chuck'ın Hayatı (The Life of Chuck), Ada (Island) ve Zincirkıran filmleri sinemaseverlerin beğenisine sunuluyor.

Kogonada’nın yönettiği Büyük, Cesur ve Güzel Bir Yolculuk (A Big Bold Beautiful Journey), hayatlarının dönüm noktalarında karşılaşan Sarah ve David’in sıra dışı bir serüvenine odaklanıyor. Ortak bir düğünde tanışan ikili, geçmişte yaşadıkları önemli anları yeniden yaşayacakları bir yolculuğa çıkar. Hem kendileriyle hem de birbirleriyle yüzleşmelerine yol açan bu hikâye, romantizm ve fantastik ögeleri dramatik bir dokuyla harmanlıyor.

J.R.R. Tolkien’in ölümsüz eserinden beyazperdeye uyarlanan epik maceranın ilk halkası Hobbit: Beklenmedik Yolculuk (The Hobbit: An Unexpected Journey), yeniden vizyona giriyor. Shire’da sakin bir hayat süren Bilbo Baggins, büyücü Gandalf ve Thorin Oakenshield önderliğindeki 13 cücenin davetiyle kendini hiç beklemediği bir yolculuğun içinde bulur. Goblinler, orklar, dev örümcekler ve karanlık güçlerle dolu bu macerada Bilbo, hayatını sonsuza dek değiştirecek Gollum’la karşılaşır ve “kıymetli” yüzüğü ele geçirir. Orta Dünya’nın kaderini belirleyecek bu yolculuk, fantastik sinemanın en unutulmaz serüvenlerinden birine kapı aralıyor.

Felix Umarov imzalı Şair Puşkin (Prorok. Istoriya Aleksandra Pushkina), Rus edebiyatının efsanevi isminin gençlik yıllarından trajik sonuna uzanan yaşam öyküsünü beyazperdeye taşıyor. Baloların gözdesi, genç kızların hayallerini süsleyen Puşkin; sürgünler, düellolar ve yoksullukla sınansa da bir gün hayatına yön verecek o eşsiz aşkı bulur. Biyografi, tarih ve dram türlerini birleştiren film, izleyiciyi hem şairin kişisel yolculuğuna hem de dönemin atmosferine davet ediyor.

Colin Krawchuk’un yönettiği korku filmi Jester 2 (The Jester 2), Cadılar Bayramı gecesinde içine kapanık bir sihirbaz adayının gizemli bir varlıkla karşılaşmasıyla başlıyor. Masum bir oyun gibi başlayan bu karşılaşma, hızla ölümcül bir kâbusa dönüşür. Her tercihin bedeli olduğu karanlık bir atmosferde, gerilim dozu giderek yükselir.

Jon Holmberg’in yazıp yönettiği Süper Charlie (Super Charlie), çocukları ve animasyon tutkunlarını fantastik bir serüvene davet ediyor. 10 yaşındaki Willie, babası gibi şehri korumayı hayal ederken, yeni doğan kardeşi Charlie’nin olağanüstü güçlere sahip olduğunu keşfeder. Abi–kardeşin şehirdeki kötülüklere karşı verdikleri mücadele, dostluk, aile ve hayal gücü üzerine sıcak bir animasyon öyküsü sunuyor.

Stephen King’in kısa öyküsünden uyarlanan Chuck’ın Hayatı (The Life of Chuck), Mike Flanagan’ın yönetmenliğinde izleyiciyle buluşuyor. Film, Charles Krantz’ın yaşamını ters zaman çizelgesinde anlatıyor: ölümünden başlayıp çocukluk yıllarına kadar ilerleyen hikâye, fantastik öğelerle harmanlanmış dokunaklı bir dram sunuyor. Tom Hiddleston ve Karen Gillan’ın başrollerdeki performanslarıyla öne çıkan film, yaşamın kırılganlığına dair çarpıcı bir bakış getiriyor.

Jan-Ole Gerster’in yönettiği Ada (Island), eski bir tenis oyuncusu olan Tom’un hayatına odaklanıyor. Bir tatil köyünde koçluk yapan Tom, bitmek bilmeyen yaz günlerini alkol ve kısa ilişkilerle doldururken hâlâ cennette olduğunu sanır. Ancak zamanla bulunduğu yerin aslında bir cehennem olduğunu fark eder. Gerilim, dram ve suç ögelerini bir araya getiren film, insanın içsel boşluğunu çarpıcı bir atmosferle gözler önüne seriyor.