Uzmanlar, Marmaris açıklarında meydana gelen 5,8 büyüklüğündeki depremi değerlendirdi. Prof. Okan Tüysüz "Artçıların olması mümkün. Hasarlı binalara girilmemeli", Prof. Dr. Şerif Barış "4.8'e kadar artçılar olabilir. Bu tür depremler sürpriz değil. Bölgede yaşayanlar tedirgin olmamalı" dedi. İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir de, depremin Marmaris Fay Zonu'na komşu karadaki fayları tetikleyebileceğinin öngörüldüğünü belirterek, "Afrika levhası ile Anadolu levhasının batı sınırı üzerinde bulunan bu denizaltı fayının geçmişte 7 büyüklüğünü aşan depremlere neden olduğu tahmin edilmektedir" dedi.

Akdeniz'de, Muğla’nın Marmaris ilçesi açıklarında meydana gelen 5,8 büyüklüğündeki deprem, Muğla, Aydın, Denizli, Manisa ve İzmir'de de şiddetli şekilde hissedildi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, deprem nedeniyle panik atak geçiren bir kişinin hayatını kaybettiğini, 69 kişinin de çeşitli şekillerde yaralandığını duyurdu.

"Hasarlı binalara girilmemeli"

NTV canlı yayınına katılan Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz, 5,8 büyüklüğündeki depremin bölgede olağan kabul edilmesi gerektiğini ifade etti. "İlk verilere göre depremin 60-70 km derinlikte meydana geldiği anlaşılıyor” diyen Tüysüz şöyle devam etti:

"Depremin derinde olması nedeniyle geniş bir bölgede hissetilmesi ancak hasarın daha az olması beklenir. Ege bölgesi dünyanın en sık deprem olan bölgelerinden biri. Ama bu hareketlilik bugüne, yarına mahsus değil. Zaman zaman artarak, azalarak devam ediyor. Bunlar olağan kabul etmemiz gereken bir hareketlilik. Tsunami olasılığı da gerçekçi değil. Derinde meydana gelen bir depremde bölgede tsunami olasılığı da daha az olur."

2024'te sinema ve tiyatroda seyirci artışı 2024'te sinema ve tiyatroda seyirci artışı

"Deprem fırtınası beklemem"

5,8'in ardından deprem fırtınası beklemediğini vurgulayan Tüysüz "Deprem fırtınaları sığ kaynaklarda olur genelde. O nedenle deprem fırtınası beklemem. Ancak 5'e kadar varan artçıların olması mümkün. Bazen hiç olmaz, bazen de aylarca sürebilir. Bu hasarlı binalardaki hasarı daha da artırabilir. O nedenle hasarlı binalara girilmemesi gerekir" dedi.

"Bölgede yaşayanlar tedirgin olmamalı"

Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif Barış da NTV canlı yayınında yaptığı değerlendirmede, "Bu derinlik ve büyüklükteki depremin o bölgedeki yapılara büyük hasar vermesi beklenmez. Küçük artçı depremler devam ediyor. Bu olağan. 4.8'e kadar artçılar olabilir. Bunlar sığ bile olsa yapılara zarar vermez. Bölgede yaşayanların çok tedirgin olmaması gerekir” ifadelerini kullandı.

Bu tür depremlerin sürpriz olmadığını vurgulayan Barış "Ege yüzlerce faya sahip bir deniz. Bölge aktif bir deprem kuşağında. Biz hep deprem oldukça depremi konuşuyoruz. Bunlar bizim için olağan depremler. Bizler artık bu tür depremlerden etkilenmeden ne yapmamız, nasıl önlemler almamız gerektiğini konuşmalıyız" diye konuştu.

"5.8'lik deprem, Marmaris Fay Zonu'na komşu karadaki fayları tetikleyebilir"

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Muğla’nın Marmaris ilçesi açıklarında meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki depremin Marmaris Fay Zonu'na komşu karadaki fayları tetikleyebileceğinin öngörüldüğünü belirterek, "Afrika levhası ile Anadolu levhasının batı sınırı üzerinde bulunan bu denizaltı fayının geçmişte 7 büyüklüğünü aşan depremlere neden olduğu tahmin edilmektedir" dedi.

Prof. Dr. Hasan Sözbilir, çevre illerde de hissedilen depremi değerlendirdi. Prof. Dr. Sözbilir, depremin 'Pliny-Strabo' olarak bilinen yapının batı sınırında kalan Marmaris Fay Zonu üzerinde meydana geldiğinin anlaşıldığını söyledi.

Bu depremin, Marmaris Fay Zonuna komşu karadaki fayları tetikleyebileceğinin öngörüldüğünü vurgulayan Prof. Dr. Sözbilir, "Afrika levhası ile Anadolu levhasının batı sınırı üzerinde bulunan bu denizaltı fayının geçmişte 7 büyüklüğünü aşan depremlere neden olduğu tahmin edilmektedir. Bu nedenle, denizaltı sismik tehlike kaynaklarımızı daha iyi tanımak ve can ve mal kaybı açısından yaşanabilecek risklerimizin düzeyini doğu tanımlayabilmek için, Türkiye karası üzerindeki fayların yanı sıra denizaltı faylarımızın da güncellenmesi devam eden Türkiye Diri Fay Veri Tabanı'na aktarılması önem arz etmektedir" dedi.

Kaynak: igf