Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, "Sözüm ona kadın hakları, işçi hakları savunuculuğu yapanlar, ne yerel yönetimdeki haksızlıklara ne de kendi içlerindeki şiddet, taciz gibi olaylara ses çıkarmıyor" dedi.

Bakan Selçuk, Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (Hak-İş) 10'uncu Uluslararası Kadın Emeği Buluşması'na katıldı. Hak-İş Genel Merkezi'nde düzenlenen programa Bakan Selçuk'un yanı sıra Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Hak-İş Kadın Komitesi Başkanı Fatma Zengin ve sendika üyesi çok sayıda kadın katıldı. Bakan Selçuk, burada yaptığı konuşmasında, değerlerle barışamayan zihniyetlerin kadınlara neler yaptığına, nasıl ideolojik bir husumete sebep olduklarına geçmişten bugüne tanık olduklarını söyledi. Selçuk, "Bunlardan vahim halini 28 Şubat sürecinde yaşadık. 28 Şubat'ın en büyük mağduru kadınlar oldu" dedi.

Kendi içlerindeki şiddet, taciz gibi olaylara ses çıkarmıyorlar

Bakan Selçuk, Türkiye İş Kurumu Aktif İş Gücü Programlarına katılan katılımcıların yarıdan fazlasının kadın olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "İnanıyorum ki Meslek Eğitim kurslarımızda, girişimcilik kurslarımızdan daha fazla kadınlarımız yararlanacak. Kadınlarımızın sendikalaşmasını, kadınlarımızın sivil toplum kuruluşlarında yer almasını çok önemsiyoruz. 'Sivil toplum' demek ülkemizin daha demokratik olması anlamında çok önemli. Bugün hem sendika üyelerimizin sayısı, hem de kadın sendikalı sayımız arttı. İnşallah sendikalı yöneticilerimizin sayısı da artacak. 21'inci yüzyılda hak ve adaletten bahsederek sözde emek savunuculuğu yapanların yerel yönetimlerde sendikalı işçilerimize yaptıkları zulme de tanık olmaktayız. Aynı zihniyetin kendi içlerinde yaşanan taciz, tecavüz, şiddete ses çıkarmadıklarına şahidiz. Gündem değiştirme çabalarını da ibretle izliyoruz. Sözüm ona kadın hakları, işçi hakları savunuculuğu yapanlar, ne yerel yönetimdeki haksızlıklara ne de kendi içlerindeki şiddet, taciz gibi olaylara ses çıkarmıyor. Bunu da milletimiz, toplumumuz görüyor. Gereken dersi vatandaşlarımız, milletimiz verecek diye inanıyorum."
Editör: Ömür Ünver