İngiltere'de otizm teşhisleri "katlanarak" arttı. Yapılan bir araştırma, 2018'de 1998'e kıyasla sekiz kat daha fazla yeni otizm teşhisi konulduğunu , Galler'de ise destek arayan kadınların sayısının son beş yılda üç katına çıktığını gösterdi.
Ulusal Otizm Derneği, tanı kriterlerinin "otizmin basmakalıp 'erkek' görünümleri etrafında şekillendiğini" ve bunun "bir nesil kadının" bu konuda başarısız olduğu anlamına geldiğini duyurdu.
Otizm, insanların dünyayı deneyimleme ve onunla etkileşim kurma biçimini etkileyen, yaşam boyu süren bir nörodiverjans ve engellilik biçimi. Bu bir spektrum, yani kişiden kişiye değişen çok çeşitli özellik veya karakteristikleri içeriyor.
Neurodivergence Wales verilerine göre, son beş yılda Galler'de otizm teşhisi konulan yetişkinlerin sayısında %133'lük bir artış oldu. Bu oranlar 2019/20'de 2.092'den 2023/24'te 4.882'di.
Bu kişilerin çoğunluğu 26 ila 45 yaş aralığındaydı.
Aynı veriler, son beş yılda destek arayan kadınların sayısının neredeyse üç katına çıktığını da ortaya koyuyor.
Ulusal Otizm Derneği (NAS), İngiltere'de de durumun benzer olduğunu söyledi.
Kadınlara etkileri
Yardım kuruluşunun politika ve kampanyalar başkanı Mel Merritt, teşhis kriterlerinin "otizmin basmakalıp 'erkek' görünümleri etrafında şekillendiğini", yani "kaybeden bir kadın nesli" olduğunu söyledi.
Galler Nörodiverjans Servisi'nden Sian Lewis de aynı fikirde ve geçmişteki bilgi ve farkındalık eksikliğinin, kadınların "kaygı veya depresyon gibi konularda yanlış anlaşıldığı veya yanlış teşhis konulduğu" anlamına geldiğini, ancak oysaki otistik tanısının her zaman var olduğunu vurgulayarak, "Birçok kadının ihtiyaç duydukları hizmetlere erişemeden kriz noktasına geldiğini biliyoruz, ancak Galler'deki kadınların geleceğinin böyle olmaması için gerçekten yatırım yapıyor ve çok çalışıyoruz." diye konuştu.
BBC'nin haberine göre, Galler hükümeti, "nörodiverjans hizmetlerine olan talebin artmasına yanıt olarak bekleme sürelerini azaltmak için çalıştıklarını" ifade etti.
Bir sözcü, ayrıca çocuklara yönelik hizmetlerin finansmanına odaklanıldığını kaydederek, "böylece çocuklar daha erken değerlendirilip ihtiyaç duydukları desteği alabilecekler ve gelecekte değerlendirme bekleyen yetişkinler üzerindeki baskıyı azaltabilecekler" dedi.
