14 Mayıs'ta yapılacak seçimlere yaklaşık 2 ay kala, suç örgütü yöneticiliğinden kaydı bulunan Sedat Peker'in durumuyla ilgili belirsizlik siyasetin de gündeminde yer almaya başladı. Peker, geçen sene paylaşım yapabildiği dönemde "seçimlere iki ay kala her ne pahasına olursa olsun" diyerek önemli bir video paylaşacağını belirtmişti.

Sedat Peker, 9 Nisan 2021'de 5 ilde grubuna yönelik düzenlenen, eşi ve çocuklarının kaldığı Beykoz'daki villasında da arama yapılan "organize suç örgütü" operasyonu sonrası "Aklımı tatile çıkardım. Konuşacağım, anlatacağım" diyerek YouTube hesabı üzerinden videolar yayımlamaya başladı. Peker'in AK Partili vekillerle ve iş insanlarıyla ilişkilerinden gazetecilerle ilişkilerine, uyuşturucu ticaretinden tecavüz ve cinayete kadar birçok önemli iddiayı dile getirdiği videolar, milyonlarca izlenme sayısına ulaştı. Bu süreçte 9 video yayınlayan Peker'in bulunduğu Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) önce Peker'in videolarını engellemedi. Ancak daha sonra Türkiye ile BAE'nin ilişkilerinin kısa sürede yakınlaşmasıyla Peker'in önce videoları sonrasında ise bütün sosyal medya paylaşımlarına engel getirildi. 

Peker, son paylaşımlarında Türkiye'deki seçimlere 2 ay kala kritik bir video paylaşacağını birkaç defa ifade etti. Seçim kararının alınmasının ardından gözler iddaları kamuoyunda büyük ilgi gören Sedat Peker'e çevrildi. Peker'in avukatı Ersan Barkın, geçtiğimiz günlerde yaptığı paylaşımlarla müvekkilinin paylaşım yapmasının içinde bulunduğu koşullar nedeniyle mümkün olmadığını kaydetti. Avukat Barkın sonraki paylaşımında ise, "Dünkü iletimde,Sayın @sedat_peker‘in digital tecrit durumunu ‘fiilen ev hapsi’ diye tanımlamıştım. Bazı basın organlarında bunun hukuken de ev hapsi gibi yansıtıldığını gördüm. Bulunduğu ülkede güvenliği nedeniyle ziyaretçi kabul edilmemektedir ancak hukuken ev hapsinde değildir." ifadelerine yer verdi.

Çömez'den kampanya

Kritik seçim öncesi muhalefetten bazı isimler ise Peker'in açıklamalar yapması için çağrıda bulundu.  İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Başdanışmanı Turhan Çömez, BAE’nin Sedat Peker'e uyguladığı dijital tecridin kaldırılması için imza kampanyası başlattı. "Dijital tecridi durdur, Sedat Peker’i konuştur" başlıklı imza kampanyasını sosyal medya hesabından paylaşan Sedat peker'in eşi Özge Peker de, şu ifadeleri kullandı:

"Eşimin paylaşım yapmasını isteyenler için change.org'da başlatılan linki sizler için aşağıya bırakıyorum. Adınızı, soyadınızı ve mail adresinizi yazarak destek amaçlı oy verebilirsiniz. Verdiğiniz oyun geçerli olabilmesi için mailinizden doğrulatmayı unutmayın..."

İnce'den destek

Turhan Çömez "Dijital tecridi durdur, Sedat Peker’i konuştur" başlıklı kampanyasına Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce de destek verdi. Twitter'dan paylaşım yapan İnce, "Sedat Peker’e yönelik dijital tecritin kaldırılmasını destekliyorum ve ben de imza veriyorum. Bırakın konuşsun, bildiklerini anlatsın, iddiaları yargıya taşınsın ve ucu kime dokunursa dokunsun, sonuna kadar araştırılsın" ifadelerini kullandı.

Özdağ'dan BAE'ye çağrı

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ da Twitter hesabından BAE'ye açık çağrıda bulunarak Peker'in video paylaşmasına izin verilmesini istedi. Özdağ'ın paylaşımları şöyle:

1-Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE)açık çağrımdır. Malumunuz olduğu üzere ülkemiz,iki ay sonra yeni parlamentosunu ve Cumhurbaşkanını seçecek.Büyük bir inanç ve mutlulukla ifade etmeliyim ki, Türkkiye Cumhuriyeti vatandaşları mevcut iktidardan kurtulmak için gün saymaktadır.

2-Devletler arası ilişkiler devamlılık esasına dayanır. Söz konusu ilişkilerin; çatışmalar,düşmanlıklar v şantajlar üzerinden dizayn edilmesini,iki ay sonra gelecek yeni yönetim olarak asla kabul etmeyeceğiz.Bizler tarihi v kültürel bağları olan karşılıklı iki devlet ve milletiz.

3-Söz konusu tarihi bağların yanında, modern dünyanın gereklerini yerine getiren iki bağımsız ve özgür ülke olarak, hukuka ve bireysel haklara olan bağlılıklarımız bizleri daha da saygıdeğer yapacaktır. Karşılıklı işbirliğimiz şantaj veya suçlamalardan azade olmak zorundadır.

4-Arap dostlarımızın örf ve adetlerine olan bağlılıklarını bilmeyen çok azdır. Onlara da ben hatırlatmış olayım: Misafirlerine ve hele ki kendilerine sığınmış olanlara karşı çok hassas ve cömerttirler. Düşmanı bile olsa zarar vermez, teslim etmezler.

5-Onların canını kendi canları gibi aziz görürler. Ve açık söylemem gerekirse bu özellikler modern dünyanın çok da sahip olmadığı hasletlerdir. Ama modern dünya da bir konuda hayli mesafe katetti ki o da bireysel haklar, ifade özgürlüğü ve şeffaflık değerleridir.

6-Gelelim meselemizin esasına. Yaklaşık iki senedir bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Sedat Peker, ülkemizin yakıcı sorunları ile ilgili açıklamalarda bulunmaktaydı. Ve maalesef kendisi yine kendi ifadesiyle eskiden birtakım suç organizasyonlarının da içinde bulunmuştu.

7-Tüm bunlardan nedamet getirmesi, ülkesine v milletine kendisini hak yok vazife vardır diyerek affettirmek istemesi ve de her şeyden önemlisi adaletin yerini bulması adına içerden ve”çok değerli bir tanık”olarak bildiklerini, şahit olduklarını belgeleriyle anlatmaya başlamıştı.

8-Anlattıkları Türk halkı tarafından dikkatle takip edilmeye başlanmış ve ciddi bir kamuoyu oluşmuştur. Özellikle ülkelerin ve vatandaşlarının başına bela olan uluslararası suç şebekelerinin yanında ülkemizde de bir çok suça karışmış kişi ve gurupları ifşa etmekteydi.

9-Türkiye’deki yönetimin bu konulara ilgisiz olması sonucunda kamuoyu baskısı artmış ve devlet başkanı,suç ilişkileri açığa çıkan etrafındaki bazı kişileri de yanından uzaklaştırmıştı.Tüm bunlar olurken ülkenizde legal bir şekilde yaşayan Sedat Peker ise sessizliğe bürünmüştür.

10-Bu sessizliğin sebebi olarak Sedat Peker’in siz Birleşik Arap Emirlikleri yönetiminin bir tecridi ile karşı karşıya kaldığı ifade edilmektedir. Şimdi soruyorum; böyle bir tecrit söz konusu mudur? Bu tecridin gerekçesi olarak can güvenliğinden endişe edildiği söylenmektedir.

11-Bu doğru mudur? Eğer doğruysa legal olarak ülkenizde ikamet eden bu kişinin sosyal medyadan bir açıklama yapması, iddia edilen can güvenliği sorununu daha ne kadar artırabilir? Türkiye’de milyonlarca insan Sedat Peker’den gelecek bir açıklamayı dört gözle beklemektedir.

12-Sadece insanlar değil Türkiye C. devletinin kurumları ve özellikle de adalet mekanizması beklemektedir. Zira tüm bu beyanat,iddia ve ifşalar, soruşturmalar için dosyalanmakta, iki ay sonra işbaşına gelecek yönetimin öncelikli ele alacağı konuların başında gelmektedir.

13-Kaldı ki Birleşik Arap Emirliklerinde ikamet eden Sedat Peker bir suçlu ise yeri tecrit değil cezaevi olmalıdır. Yok legal biri olarak ülkenizde bulunuyorsa bu baskı ve tecrit uygulamasının ne hukukta ne sizin geleneklerinizde yeri olmaması gerekir.

14-Ayrıca bu durum karşılıklı tarihi bağları olan iki halkın ortak his ve kanaatleriyle de örtüşen bir şey de değildir. Biz her türlü örtülü anlaşma iddialarına karşı BAE’nin iyi niyetli olarak, kendisine sığınmış bir vatandaşımızı korumak amacıyla hareket ettiğini düşünüyoruz.!

15-Ve fakat bu korumanın bir tecrit şeklinde değil, hür bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına layık bir şekilde yapılmasını talep ediyoruz. Mevcut iktidarın anlayışına karşı olan insanlar olarak bizler, soyut iddia ve suçlamalar ile sizi asla rencide etmedik.

16-Gün gelip azılı bir düşman olarak lanse edip, gün gelip bir takım şantaj iddialarının iki ülke halklarının birbirine husumet beslemesine de onay vermedik. Bu sadece sizin için değil tüm ülkeler için beslediğimiz bir kanaattir.

17-Tüm bu kanaat ve iyi dileklerimiz sonucunda birkaç ay sonra işbaşına gelecek olan yeni hükümetin, bağımsız ve özgür iki ülke halklarının daha da yakınlaşması adına güzel gayretleri olacağını hatırlatmak isterim. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

18-Bu vesileyle, ülkenizde izninizle ikamet eden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Sedat Peker’in ifade hürriyetinin ne kadar değerli olduğunun tarafınızdan da anlaşıldığı kanaatindeyim. BAE, bir kişiyi tweet attığı için koruyamayacak kadar aciz bir devlet değildir. Saygılarımla.