HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dünkü açıklamalarını hatırlatarak, “Türk Lirası’ndaki mevduatındaki faize bakmadan dövizdeki artışı mevduat sahiplerine verecekler. Yani aslında faizleri dolaylı olarak artırmış oldular. Ekonomi bütünüyle yabancı paraya bağlanmış oldu, bunun adı tam da mandacılıktır" dedi.
Sancar partisinin grup toplantısında konuştu. Sancar, "Yeni açıkladıkları paketi gerçekten hayata geçireceklerse, faizle kur arasındaki farkı TL mevduat sahiplerine mutlaka vereceklerse Hazine’den tek kuruşun kanuni dayanak olmadan çıkarılmasının imkânı yok. Ya anayasayı askıya alacaksınız artık açık ve doğrudan darbe yönetimine geçeceksiniz ya da bu garanti için, bir kanun getireceksiniz Meclis’e. İşte burada bize bütün muhalefet partilerine tarihi bir sorumluluk düşüyor. Böyle bir kanunun Meclis’e gelmesi gerek.Böyle bir kanunu getirdikleri anda en etkili mücadeleyi yürüteceğiz diye konuştu."Para sahipleri doların her yükselişinde servetlerine servet katacaklar, bu kaynak nereden gelecek asıl mesele bu. Kurdaki artışların maliyetini, faturasını kim ödeyecek? Biliyorsunuz çeşitli açıklamalar yapıyor Erdoğan, kâh nasstan dem vuruyor kâh kendi yarattığı ekonomi doktrininden...
Nass faizi haram kılmış güya, oysa asıl amaç bu değil. Asıl amacın inanca uygun davranış olmadığı da ortada. Çünkü nass faizi yasaklıyor ve haram kılıyorsa bütün alanlarda en başta devletin alacaklarında faizi sıfırlamanız gerekiyor. Ama öyle yapmıyorlar. Dolayısıyla burada da yine halkın dini inançlarını istismara yönelik yalan manevrası olduğunu açıkça görüyoruz.
Türkiye’de inançlara bu şekilde bir saldırıyı HDP olarak her yerde ifşa edeceğiz, kabul etmiyoruz. Bu düzenin gerçek yüzünü açığa çıkarmayı sürdüreceğiz.
Dövize bağlı garanti nasıl işleyecek? Dün Ziraat Bankası’nın genel müdürü bunun Hazine’den karşılanacağını söylüyor. Doğru diyor, eğer bir kaynak yaratılacaksa bunun şimdi tek adresi Hazine’dir. Hazine nedir, halkın vergilerinin bulunduğu yerdir. Hazine halkın kaynaklarının toplamıdır. Bundan önce Merkez Bankası’nın kaynaklarını bu politikaları uğruna bir avuç yandaşa peşkeş çektiler. 128 milyar dolar bu şekilde buharlaşıp gitti.
Hazine’den karşılamak zorundalar başka yolu yok. Veya bütünüyle kanunları bir kenara bırakıp yasadışı bir ekonomik işleyiş yaratacaklar. Yasaların olmadığı, kuralların bulunmadığı tıpkı karaborsa gibi çalışan bir ekonomik düzen kuracaklar. Bunun da işleyişi o kadar kolay değil. Hele dünya ekonomisiyle entegre olma iddiasında ülke için bunun yaratacağı yıkımların ne olabileceğini kestiriyorlardır. Nasıl bundan önce büyük projeleri yandaşlara ihale ettikleri projeleri Hazine’nin garantisine almışlarsa da artışları karşılamak için halkın kaynaklarını kullanacaklar.