CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kilis mitinginde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB iddianamesinin ardından Yargıtay'a CHP hakkında kapatma davasına yönelik bildirimde bulunmasına ilişkin açıklama yaptı. Özgür Özel "İnşallah bir gün gerçek güçlü sivil bir anayasa yapacağız, oraya 'Partileri millet açar, millet kapatır' diyeceğiz. CHP'yi kapatmaya çalışıyorlar. Kenan Evren yaptı. Evren'in milletteki yerine bak, CHP'nin milletin gönlündeki yerine bak" diye konuştu.

CHP, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla başlattığı "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerine Kilis'te devam etti.

"Ergenekon nasıl kumpas ise İBB dosyası da o kadar kumpastır"

Konuşmasında İBB operasyonunun kumpastan ibaret olduğunu savunan Özgür Özel "Öyle haksız, öyle vicdansız, yalandan korkmayan, insanların gelecekte siyaset yapmasına engel olacak bir kumpasla karşı karşıyayız. Ben Ergenekon sürecini parti adına takip ettim. Biz arkadaşlarla 'Bolyoz Kumpası' diye kitap yazdık. Bana 'Darbecileri mi savunuyorsun' dediler. Sonra noldu o gün kullandıkları savcıları içeri attılar. Ergenekon nasıl kumpas ise İBB dosyası da o kadar kumpastır!" dedi.

Özgür Özel'in açıklamalarından satır başları:

Dervişoğlu: "Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi” ilanı sahtekârlık
Dervişoğlu: "Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi” ilanı sahtekârlık
İçeriği Görüntüle

"Halk Ekmek Fabrikası kuruldu. 2 ay önce hizmete başladı. 163 kilometre atık su borusu döşendi. 37 kilo metre temiz su borusu. Evlere gelen boruları Hakan gösterdi belediyede. Utandım bakmaya, elini almaya korkarsın. O sudan bugün tertemiz su borularına 37 kilo metre içme suyu hattını yeniledi. 1 milyon metrekare asfalt serimi yapıldı. Yüzde 80’i bitti asfaltlamaların. Altyapı tamamen bitmek üzere. Dar gelirli bin 200 evladımıza kırtasiye desteği veriliyor. Mustafa Kemal Atatürk Kavşağı’nı şehre kazandırdılar. Üreticiden aldıkları Kilis karası üzümünü okullarda dağıtıyor, hem çocuklara beslenme öğünü yapıyorlar hem çiftçiyi destekliyorlar. Kışın, şehrin 8 ayrı noktasında bedava sıcak çorba dağıtıyorlar.

İnsanların dışarı çıkmaya korktuğu, buraya şarapnellerin geldiği, havan mermilerinin geldiği, çiftçinin bankadan kredi çekemeyecek halde olduğu, ürünün para etmediği, belediyecilik hizmetinin yerlerde süründüğü, emekliye, yoksula, garibana kimsenin dönüp de devlet eliyle bakmadığı yerde şimdi daha iki yıl olmadan dünya kadar iş yapıldı.

İyi niyet var, gayret var, çalışkanlık var. Kilis'in artık umudu var, umudu var Kilis’in. Bu sefer kadın kafe açılıyor. Yani sadece kadınların gidebileceği, orada sohbet edecekleri, günlerini yapacakları, emekli kafe gibi uygun fiyatlı ikramları alabilecekleri kadın kafe açılıyor. Tarım birimiyle çiftçilere 2 yılda 6 milyon liralık Ziraat Odası üzerinden belediye desteğiyle tohum yardımı yapıldı. Bu anlamda biraz önce Mansur Başkan’ın anlattıklarıyla Ankara’da, Ankara Belediyesi’nin gücüyle yapılan büyük işler, Kilis’te bu zorluklara rağmen yapılan bu büyük işler bir tek şey gösteriyor, artık Kilis değişti, Ankara değişti. Yerel yönetimlerde Türkiye’nin yüzde 65’i değişti. Sıra şimdi baştaki iktidarı değiştirmeye, emeklinin, asgari ücretlinin, çiftçinin, işçinin, memurun, esnafın yüzünü güldürmeye, hepsini birden kurtarmaya, halkın iktidarını kurmaya, Cumhuriyet Halk Partisi’ni iktidar yapıp, milletin yüzünü güldürmeye geldi.

"Kilis'te Türkiye’nin en yüksek 6. işsizlik oranı var"

Hakan Başkan burada bunları yapıyor. Ama bir yandan dediğim gibi Kilis’in gelip de hatırını sormayanlar, üstüne düşeni yapmayanlar var. Kilis üretiyor, çalışıyor, didiniyor ama kazanamıyor. Türkiye’nin gelirinde 76. il maalesef Kilis. Türkiye’nin en düşük gelirli 5. ili olmuş durumda. Geri geri, geri geri en dibe kadar getirdiler Kilis’i. İşsizlik bu şehirde. Türkiye’de en yüksek 6. işsizlik oranı var. Genç işsizliğinde daha da berbat bir durum var. Sığınmacıların en yoğun olduğu illerden birisi. Sağlık altyapısı, okul kapasitesi bu yoğunluğa yetmiyor. Büyük sıkıntılar çekiliyor. Öncüpınar Sınır Kapısı'ndan geçerken dolar, para istiyorlar. Oysa sınır ticaretiyle, gündelik ticaretle uğraşan dünya kadar insan var. Nakliyecilik yapan ekmeğinin peşinde şoför esnafı var. Yıllarca sen 4,5–5 milyona kapılarını aç, ekmek bedava, ilaç bedava, bizim emekliye katılım payı var. Oradan gelenlere yok. Sağlık bedava, her imkan var. Ama şimdi kapıdan geçeceksin, günde iki kere geçsen iki kere 50 dolar. Nereden nereye geldi?

Ama şu kadarını söyleyeyim. Cumhuriyet Halk Partisi olarak Suriye’de tüm Suriyeli kardeşlerimizin huzur içinde memleketlerine gideceği, çalışacakları, kazanacakları, memleketlerinde yaşayacakları bir Suriye için katıldığımız, uluslararası tüm toplantılarda gayret sarf ediyoruz. Bu işin çözülmesi için elimizden gelen katkıyı sağlıyoruz. Bu işi ya çözecekler ya az daha sıkın dişinizi, işinizi Cumhuriyet Halk Partisi geliyor. Bu işi kökünden halledecek.

Kilis sınır şehri. Bu arada sınır şehri olunca sınır şehirlerine giderken devletten o şehirlere bir şey götürülür. Osmanlı’dan beri geleneğimizde vardır. Biz gelirken ne getirebiliriz? Kilis gibi şehre ne getirelim dedik. Milli takımımızın formasını bütün oyuncular imzaladı. Belediye başkanımıza, Kilis'e hediye ettik. Burada yaptığımız mitingde konuşurken demiştim ki, bu seçimi sadece bir parti kazanamaz. Kilis’te bu seçimi Kilis İttifakı kazanır. Türkiye’de Türkiye İttifakı kazanır. Türkiye İttifakı renklerini Ay Yıldızlı Albayrak’tan alır. Türkiye İttifakı’yla bayrağımıza sarılarak, Kilis’imize sarılarak, sabırla, inançla başaracağımıza inanarak, o gün başardık. Yapılacak ilk seçimde de başaracağız. Bu memleketi kimseyi yoksulluğa, açlığa, güvencesizliğe, gelecekten endişeye terk etmeyeceğiz. Kimse korkmasın, kimse enseyi karartmasın. Umut bizdedir. Umut Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi Cumhuriyet Halk Partisi’ndedir.

"Tarım arazilerine devlet eliyle askeri yasak bölge şerhi koydular"

Sınır şehri Kilis’te gümrük yok, taa Gaziantep’e gidiliyor. Bunu ısrarla söylüyorsunuz. Ben de söylemeye devam ediyorum. Tarım arazilerine devlet eliyle askeri yasak bölge şerhi koydular. Biliyorsunuz yıllar önce geldim. Sonra grup başkanvekiliyken Meclis'te bu sorunu çok dile getirdik. Hiç olmazsa devlet bankalarına bir çeki düzen verdiler. Ama bir kez daha söylüyoruz. Bu şehrin tapularından şerhi kaldırın. Bu şehrin tapularını değersiz, kıymetsiz, yok saymayın. Bu tapulara ipotek kabul etmeyenler, bu tapuları güvence kabul etmeyip, Kilislilere kredi vermeyenlere söylüyorum, Kilis yalnız değildir, Kilis’i ezdirmeyiz, Kilis’i karınca gibi görmeyin. Karıncanın kardeşi var. O da Cumhuriyet Halk Partisidir, kardeşim.

"AK Parti geldiğinde emeklilerin aldığı en düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu. Şimdi 1,5 çeyrek altını zor alıyor"

Afrin Barajı yıllar önce programa alındı. İmzalar, fotoğraflar, törenler… Ama baraj bir milim ilerlemiyor. Amanos Tüneli’ni 2014’te duyurdular, 11 yıl oldu. Şimdi '2031’de açacağız' diyorlar. Bu yüzden bu ülke demokrasiyle yönetiliyorsa, sandıktan çıkan gelip hizmet ediyorsa, işini iyi yapan kalacak ve yapamayan gidecekse, artık bu düzen değişecek. Kilisli kime hizmet ediyorlarsa, gidecekler oyu onlardan isteyecekler. Zenginlerden, yandaşlardan, müteahhitlerden istesinler. Kilis kendisini kim görüyor, kim duyuyor, kim hizmet ediyorsa, bundan sonra ona sahip çıkacak. Öyle mi? Söz mü?

Şimdi gelelim işin sadece Kilis’le değil, bütün Türkiye ile ilgili kısmına… Biraz önce emekliler el kaldırdı. Meydanın yüzde 70’i emekli. Bu AK Parti geldiğinde emeklilerin aldığı en düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu. Şimdi 1,5 çeyrek altını zor alıyor. Çeyrek altın 11 bin lira olmuş, en düşük emekli maaşı 16 bin lira; 1,5 çeyrek altın alıyor. Bakın inanmayan yarın 22 yıl önceki emekli maaşını alsın, sarrafa gitsin. Ben gidiyorum, Tayyip Bey kızıyor. Hesap makinesini koysun, sorun sarrafa: 2002’nin ekiminde çeyrek altın kaç paraymış? Tam 8 çeyrek altın maaş alıyormuş, şimdi 1,5 çeyrek altın. Buna can dayanmaz. 8 çeyrek altından 7 çeyrek altına gerilesen neyse ama 8 çeyrek altından 1,5 çeyrek altına... Asgari ücret 7 çeyrek altından 2 çeyrek altına geriledi. Şaka değil, 5 çeyrek altın kayıp. Yani 7 çeyrek altından 5’e düşmedi, 7 çeyrek altındı, 2’ye düştü. Bunun için artık yoksulluk sınırının 92 bin lira olduğu, bakın bir eve 92 bin lira para girmiyorsa, 'fakirsin' demektir. Diyorum ya, Tayyip Bey zengini seviyor. Sizi seviyor mu diyorum. Seviyor mu sizi? Niye? Fakirsiniz.

"Bir şehri, bir ülkeyi yoksul ettiler. Bir ülkeyi yoksul ettiler"

Evine 92 bin liradan az gelir girenle bir el kaldırsın göreyim. 92 bin liradan çok girenler var mı? Otobüsün üstünde birkaç kişi olabilir. Bakın, bir ulus, bir şehir yoksullaştı ya. Kilis’te, meydanda miting yapıyorsun. Bir tane 90 bin liranın üzerinde maaş alan el kaldırıyor, bir kişi kaldırıyor. Bir şehri, bir ülkeyi yoksul ettiler. Bir ülkeyi yoksul ettiler. Onun için bunları öyle ya da böyle bir şekilde çözmemiz lazım.

Yoksullukta şöyle anlatıyorlar: Sakın buna inanmayın. Enflasyon Türkiye’de var ama bütün dünyada var. Vallahi yalan. Yoksullukta Avrupa birincisiyiz. Enflasyonda Avrupa birincisiyiz. Gıda enflasyonunda Avrupa birincisi, dünya beşincisiyiz. Dünyada 200’den fazla ülke var. Bunlardan sadece beşinin enflasyonu… Nairobi, Güney Sudan, bir İran var galiba bizden fazla. Adını, sanını, yerini bildiğiniz. Bizden bütün dünyanın durumu iyi. Öyle bir noktadayız ki… Gıda enflasyonu dünya ortalamasının tam yedi katına çıkmış. Dünyada gıda fiyatları düşerken, bir tek Türkiye’de yükseliyor. Bütün Avrupa Birliği’nde 13 milyon işsiz var. Türkiye’de tek başına 13,5 milyon işsiz var. Türkiye’de 5 milyon genç okulu bitirmiş, ev genci. Yani eğitimde de değil, istihdamda da değil. Bunun için bu büyük beceriksizliklere karşı, biz bu ülkede o sandığın ucundan tutmanın, sandığı getirmenin ve bu iktidarı değiştirmenin tek çare olduğunu düşünüyoruz. Kilis de böyle düşünüyor mu?

"Emekliye verilen zammın tam 600 katını, sadece bir avuç zenginin ödemesi gereken vergiden vazgeçmek için, 40 Haramiler’i doyurmak için yaktılar"

Değerli Kilisliler, 'Bu güzel ülkede niye bu fakirliği, niye bu yoksulluğu çekiyoruz?' diye düşünürseniz, bu siyaset öncelik belirleme işidir. Yani bu ülkenin kaynakları yeter, hepsine birlikte yetmez. Birisi, biraz önce dediğim gibi, yandaşını, zenginleri düşünür. Bu sene bütçeye 760 milyar lira, şirketlerden alınacak vergilerden vazgeçmek için kaynak koydular. 760 milyar lira. Bu 760 milyar lira öyle böyle bir para değil. Şöyle bir para: Çiftçiye bir yılda ödenen desteğin tam 400 katı. Asgari ücreti 30 bin lira yapmak için gereken desteğin tam 480 katı. Emekliye verilen zammın tam 600 katını, sadece bir avuç zenginin ödemesi gereken vergiden vazgeçmek için, 40 Haramiler’i doyurmak için yaktılar.

"Şu anda belediyenin taşeron işçileri nerede? Hiçbiri yok. Kadrolu eleman oldular"

Şimdi bir örnek verelim. Buradayız. Kilis Belediyesi, Cumhuriyet Halk Partisi’ne geçtiği gün, Kilis Belediyesi’nde dünya kadar taşeron işçi çalışıyordu. Doğru mu? Kaç kişi? 700 kişi taşeronda çalışıyordu. Güya taşerona kadro verilmişti, belediye işçileri dışarıdaydı. Bu otobüsün üstünde konuştuk bunu. Şu anda belediyenin taşeron işçileri nerede? Hiçbiri yok. Nerede biliyor musunuz? Kadrolu eleman oldular. Hepsini belediyenin kadrosuna aldık. Sonra sendikalı oldular. Sonra sözleşme yaptılar. Asgari ücret belirledi ya, 22 bin lira. Ben de dedim ya, '22 bin lira asgari ücret olmaz, en az 30 olmalı. 30’un altında yokuz' dedim. Yeni asgari ücretli taşeron işçi, belediyede kadroda, maaşları da ağzımızdan öyle çıktı, Hakan da lafımızı yere düşürmedi. 30 bin lira, arkadaşlar. Söz verdik mi? Yaparız biz. Geliriz, söz verdik mi? Yaparız. Şunu söyleyeyim: Ekrem Başkan’ın buraya bir sözü vardı. Daha doğrusu başkanlar paylaşırken ona da şu düşmüştü: Bir kültür merkezi yapılacak. Tam çapı belirlendi, projeleri çiziliyor. 19 Mart oldu. Ve o günden bugüne o iş bekliyordu.

"Madem olmuyorsa az beklesinler. Çözmeye iktidara geliyoruz hep beraber"

Geçen gün Hakan, yapamayacağımızı düşünmüş. Ekrem Başkan’la konuştuk. Dedi ki, 'Biz başkanvekilimize hatırlatalım o projeyi, benim de aklımdan uçmuş' Nuri Aslan’la, başkanvekilimizle konuştuk. Ekrem Başkan içerideyken Kilis’e verdiği sözü tutacağız ve o kültür merkezini mutlaka yapacağız. Ne söz verdiysek, tamamını tutarak karşınıza çıkacağız. Stajyerleri unutmayayım. Bu ve çıraklık mağdurları var. Çocuk yaşta çalıştırılmış, güya sigorta yapılmış, başlangıç tarihi kabul edilmiyor. Onları da unutmuyoruz. Dün de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda mağdur olup yıllarca dile getirdiğimiz sorunun çözüldüğü için teşekküre geldi arkadaşlar. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak ne derdiniz varsa bunu duyuyoruz, dile getiriyoruz, çözmek için gayret ediyoruz. Madem olmuyorsa az beklesinler. Çözmeye iktidara geliyoruz hep beraber."