Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, "SDG terör örgütünün silahsızlanma ve Suriye devletine entegrasyon taahhütlerini yerine getirmemesi Suriye'nin birlik ve bütünlüğü ile ulusal güvenliğimize tehdit oluşturmaktadır. Türkiye olarak bu konudaki hassasiyetlerimiz nettir. SDG terör örgütünün süreci sabote eden tavırlarına izin vermeyeceğimiz ve Suriye'nin yeni yönetimiyle iş birliği içinde terörle mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğimiz defalarca belirtilmiştir. SDG terör örgütü, Suriye Ordusu'na entegrasyon sürecine uymalı, Suriye'nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğüne zarar verecek her türlü eylem ve söylemden vazgeçmelidir" değerlendirmesinde bulundu. MSB kaynakları, 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle Anıtkabir'de gerçekleştirilen törene katılan askeri subayların üst arama görüntüleriyle ilgili de, "Sosyal medya her geçen gün kirlenmekte ve tehlikeli bir hal almaktadır" ifadeleri kullanıldı.

MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanlığı'nda haftalık basın toplantısı düzenledi.

Gazze'de bebeklerin, çocukların, kadınların, yaşlıların katledildiği ve açlıktan öldüğü mezalimi acımasızca devam ettiren İsrail'in soykırım suçu işleyerek dünyanın gözü önünde en temel insani değerleri hiçe saydığını dile getiren Aktürk, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Söz konusu katliamın durdurulamaması uluslararası toplum için izah edilemez bir hal almıştır. Başta BM uluslararası toplumun bu süreçteki yetersizliği derin bir hayal kırıklığına yol açmaktadır. Ateşkesin sağlanması ve iki devletli çözüm temelinde adil ve sürdürülebilir barışı tesis edecek adımların atılması için uluslararası toplumun baskı ve yaptırımlarını artırması gerekmektedir.

Filistin halkının yaşadığı mezalim karşısında BM’nin adaletin tesisinde aktif rol oynamasının sağlanması için ülkeleri harekete geçmeye çağırıyoruz. İşgali genişletme zeminini hazırlamak maksadıyla Filistinlileri Gazze’den tehcire zorlamayı hedefleyen İsrail'in sinsi planlarını şiddetle reddediyoruz. Ayrıca, uluslararası hukuku hiçe sayarak bölge ülkelerine karşı zorbaca saldırılar düzenleyen; bölgesel barış, güvenlik ve istikrarı yok etmeyi kendisine düstur edinen İsrail’in derhal bu tavrından vazgeçmesini bekliyoruz."

"Marmara Denizi'nde kaybolan iş insanın naaşı çıkarıldı"

Afganistan'da meydana gelen deprem sonrası AFAD ve Kızılay tarafından hazırlanan yardım malzemelerinin Hava Kuvvetlerine ait A-400M uçağı ile 3 Eylül’de Afganistan’a ulaştırıldığını bildiren Tuğamiral Aktürk, "4 Ağustos'ta Marmara Denizi'nde kaybolan iş insanının naaşı 3 Eylül’de Deniz Kuvvetlerimize ait TCG Alemdar ve TCG Işın arama kurtarma gemilerimizin ROV cihazları ile 90 saat ve dalgıçlarımızın 12 saatlik dalışları ile yapılan ortak çalışmaları sonucunda çıkarılarak Sahil Güvenlik ekiplerine teslim edilmiştir" ifadelerini kullandı.

Anıtkabirdeki üst arama görüntüleri

MSB kaynakları, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik dezenformasyon çabalarına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

"Basında ve sosyal medyada, Cumhuriyetimizin kurucusu, Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ebedi istirahatgahı olan Anıtkabir’de, 30 Ağustos Zafer Bayramı münasebetiyle düzenlenen törende yapay zeka ürünü fotoğraflarla generallerin arandığı, törene katılmak üzere aileleriyle birlikte gelen askeri personelin içeri alınmadığı iddiaları ve 2019 yılında bir televizyon kanalında yayınlanmasının ardından Bakanlığımız ve şahsi olarak general/amirallerimiz tarafından derhal suç duyurusunda bulunulan ve dava süreci devam eden görüntülerin tekrar dolaşıma sokulması Türk Silahlı Kuvvetlerimize yönelik itibarsızlaştırma ve sistematik bir dezenformasyon çabasıdır.

Türk Silahlı Kuvvetlerimize yönelik gerçek olmayan veya yıllar önce dava konusu olmuş konuların tekrar gündeme getirilmesi suretiyle yapılan algı operasyonları sadece ordumuzu değil, aynı zamanda devletimizin güvenliğini ve milletimizin birliğini hedef almaktadır. Sosyal medya her geçen gün kirlenmekte ve tehlikeli bir hal almaktadır. Halkımız sosyal medya üzerinden yapılan veya yapılmaya çalışılan algı oyunlarına karşı dikkatli ve ihtiyatlı olmalıdır. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, anayasa ve yasalarla kendisine tevdi edilen görevleri, milli güvenliğimizin teminatı olarak, büyük bir azim ve kararlılıkla yerine getirmeye devam edecektir."

"SDG terör örgütü, Suriye ordusuna entegrasyon sürecine uymalı"

Suriye’deki son duruma ilişkin sorular üzerine Bakanlık kaynakları, şunları kaydetti:

"SDG terör örgütünün silahsızlanma ve Suriye devletine entegrasyon taahhütlerini yerine getirmemesi Suriye’nin birlik ve bütünlüğü ile ulusal güvenliğimize tehdit oluşturmaktadır. Türkiye olarak bu konudaki hassasiyetlerimiz nettir. SDG terör örgütünün süreci sabote eden tavırlarına izin vermeyeceğimiz ve Suriye'nin yeni yönetimiyle iş birliği içinde terörle mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğimiz defalarca belirtilmiştir. SDG terör örgütü, Suriye Ordusu'na entegrasyon sürecine uymalı, Suriye'nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğüne zarar verecek her türlü eylem ve söylemden vazgeçmelidir. Türkiye bu sürecin takipçisi olmaya devam edecek ve gerektiğinde hem kendi güvenliği hem de Suriye'nin istikrarına katkı sağlamak için Suriye’ye her türlü desteği verecektir."

"Türkiye olarak yapıcı yaklaşımımızı devam ettireceğiz"

Türkiye'ye ait iki adet F-16 savaş uçağının, Rodos ile Meis arasında uçuş planı sunmadan hareket ederek Atina FIR hattını ihlal ettiğine yönelik Yunanistan basınında yer alan haberlere ilişkin MSB kaynakları şu değerlendirmeyi yaptı:

"Ege ve Doğu Akdeniz'in uluslararası hava sahasında Deniz Kuvvetleri Komutanlığına ait uçaklar ile yıllardır deniz üzerinde düzensiz göçle mücadele ve tanımlanmış deniz resminin oluşturulması kapsamında Deniz Karakol uçuşları gerçekleştirilmektedir. Bu uçuşlar milli olduğu kadar NATO kapsamında icra edilmektedir.

Bahse konu olay gününde de her zaman olduğu gibi Türk P-72 tipindeki Deniz Karakol Uçağı NATO (Associated Support) uçuşu olarak hem NATO hem de Yunanistan makamlarının bilgisi içerisinde görevini icra etmiştir. Buna rağmen Yunanistan tarafından bu silahsız uçağımıza Girit/Kastellion meydanından silahlı 2 adet F-16 uçağı ile reaksiyon gösterilmiş ve önleme yapılmıştır. Bu reaksiyona ilave olarak, Silahsız Deniz Karakol Uçağımızın uçuş emniyeti ihlal edilmiş ve uçağımız tehlikeli duruma sokularak taciz edilmiştir. Bu durum karşısında Hava Kuvvetleri Komutanlığımıza ait Ani Reaksiyon uçaklarımız tarafından, itidalli duruşumuz korunarak, istenmeyen olayların olmaması amacıyla uçaklar arasında gerekli ayrım sağlanmıştır. NATO makamları olay sonrası NATO raporlaşma usülleri aracılığıyla bilgilendirilmiştir.

Yurdun kuzey ve doğusunda sağanak alarmı
Yurdun kuzey ve doğusunda sağanak alarmı
İçeriği Görüntüle

Bu olayın Yunanistan'ın son dönemde gerek söylemde gerek sahada attığı gerginliği artırıcı adımlarının yeni bir örneğini teşkil ettiği ve iki ülke arasında imzalanan 2023 tarihli Atina Bildirgesi’nin lafzı ve ruhuna aykırı olduğu değerlendirilmektedir. Türkiye olarak uzlaşmadan yana ve yapıcı yaklaşımımızı devam ettireceğiz. Amacımız bölgemizdeki olumlu atmosferin muhafaza edilmesi olup bu yöndeki çabalarımızı sürdüreceğimizi vurgulamak isteriz."

Kaynak: İGF