Eskişehir'de Hamza Fahri Özkan’ın (18) çalıştığı matbaada ofset makinesine sıkışarak parçalanan sol eline, sağ kolundan alınan cilt dokusu mikrocerrahi işlemiyle yerleştirildi. 7 saat süren ‘serbest doku transfer’ ameliyatında çapları 1 milimetreden küçük damarlar da mikroskop altında çıplak gözle görülemeyen dikişlerle bağlandı. Operasyonu gerçekleştiren ekibin başındaki Doç. Dr. Yakup Çil, çapı 1 milimetreden küçük damarların süper mikrocerrahi işlemiyle bağlanmasının tıp literatüründe mevcut olmadığını belirterek, "Yapılan işlemin en kısa zamanda literatürde yerini alması için gerekli olan bilimsel çalışmaya ameliyat ekibimiz başladı" dedi. Doç. Dr. Yakup Çil, 7 saat süren operasyonda çapı 1 milimetrenin altında olan damarların dikilmesinin tıp literatüründe mecvut olmadığını söyledi. Türkiye ve dünyada bir ilki başardıklarını kaydeden Çil, "Literatürde bir ilk gerçekleştirildi. Eskişehir Şehir Hastanesi'nde, dünyada bu seviyede yapılabilecek en sıra dışı vakalardan biri başarı ile gerçekleştirildi. Bu süper mikro cerrahi işlemini gerçekleştirmek hem ülkemiz adına hem bizim adımıza hem de Türk tıbbı açısından çok onur verici bir işlemdir" dedi. Özkan da, şunları söyledi: "Matbaada baskı makinesini yıkıyordum. Giydiğim eldiven yüzünden elim kauçuk merdanelerin arasına kaçtı. Merdaneler elimi parçalamaya başladı. Makineyi durdurarak elimi çıkarttım. Ambulansla tıp fakültesi hastanesine götürdüler beni. Oradan şehir hastanesine gönderdiler. Burada gereken işlemler yapıldı. Önce elim birkaç gün sargıda durdu. Cildim ölecek mi, ölmeyecek mi? diye baktılar. Birkaç gün sonra Yakup hocam ‘cilt öldü, bunun yerine yeni cilt konulacak’ dedi. Tamam dedim ama o zaman korkum başladı. Cilt konulacak deyince bir hayli korkmuştum. Ameliyata girerken de çok korkuyordum. Üzerimde, sağımda solumda bir sürü aletler vardı. Hocamın gözünde bir sürü aletler vardı. Tansiyonum düştü. Hocam, ‘rahat ol, önce Allah'a, sonra bize emanetsin, evladımız sayılırsın artık, korkma’ dedi. Beni bir hayli rahatlattı. Ameliyattan çıktım, şu anda durumum gayet iyi hocam sayesinde. Bir süre sonra elimi tam olarak kullanmaya başlayacağım." Anne Havva Özkan ise oğlunun yeniden elini kullanabilecek olmasına çok sevindiklerini söyledi. İş kazasının yaşandığı 17 Kasım’dan bu yana çok endişeli günler geçirdiklerini anlatan Havva Özkan, "Çocuğumun elini o halde görünce korktuk. Önce tıp fakültesine götürdük, sonra buraya şehir hastanesine geldik. Bir hafta gözetim altında tuttular. Doku öldüğü için bu ameliyata başvurdular. Çok şükür Mevla’ma oğlumu biz bağışladı hocalarımızın sayesinde. Zaten oğlumuz 10 sene sonra oldu. Mevla’ma oğlumu bize tekrar bağışladı. Oğlumun durumu iyiye gidiyor. Elini tam olarak kullanacak inşallah" diye konuştu. DHA      
Editör: Ömür Ünver