Geçtiğimiz hafta Georgia'daki göçmenlik yetkilileri tarafından gözaltına alınan 300'den fazla Güney Koreli işçi, Cuma günü ülkelerine döndü. Bu, ülkelerini şaşkına çeviren ve ABD ile Güney Kore arasındaki yakın ikili dostluğu altüst etme tehlikesi yaratan bir süreci tetikledi.
Güney Kore ve ABD, 1953'teki Kore Savaşı'nın sona ermesinden bu yana sadık müttefikler ve son yıllarda Çin'in Hint-Pasifik'teki nüfuzunu azaltmak için ortak çabalarıyla iş birliğini artırıyorlar. Güney Kore ayrıca, askerler ve aileleri de dahil olmak üzere 41 bin kişiyi barındıran ABD ordusunun en büyük denizaşırı üssüne de ev sahipliği yapıyor.
Bu nedenle, ICE ajanları tarafından kalifiye işçilerin kelepçelenip zincire vurulduğuna dair görüntüler Güney Kore'de birçok kişiyi öfkelendirdi ve bu gözaltına alınan işçileri ilk başta ABD'ye getiren ekonomik ortaklık hakkında sorular gündeme getirdi.
Ağustos ayında Trump ile Güney Kore Devlet Başkanı Lee Jae Myung arasında yapılan zirvede, büyük Koreli şirketlerden ABD'ye yatırım sözü almıştı. Kore'den ABD'ye 350 milyar dolarlık yatırım akışını öngören anlaşma yapılmıştı. CNN'in haberine göre, otomobil üreticisi Hyundai de bu yatırım çabasının bir parçasıydı. Hyundai'nin başkanı, Mart ayında Trump ile görüştükten sonra ABD'ye 20 milyar dolarlık yatırım sözü vermişti.
Trump'ın Kore'den daha fazla yatırım alma çabalarına kişisel olarak dahil olması göz önüne alındığında, ICE'nin Hyundai ve LG'nin Gürcistan'daki ortak pil fabrikasına baskın düzenlemesi birçok kişiyi şaşkına çevirdi.
Hyundai CEO'su Jose Munoz, baskından bu yana yaptığı ilk açıklamada, Georgia'daki pil tesisinin en az iki ila üç ay gecikmeyle devreye alınacağını söyledi
Projenin 8 bin 500 kişiye istihdam sağlayacağını ve kırsal ekonomiyi dönüştürmesi bekleniyordu.