Memur-Sen, bugün açıklanan enflasyon verilerini değerlendirerek, "Maaşların enflasyona yetiştirilmeyen artışları, çalışanların gelirini sürekli eriten enflasyon sarmalından acilen çıkmamız gerekiyor." açıklamasında bulundu.
Eylül ayında Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) aylık bazda yüzde 3,23 artarken, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yüzde 2,52 yükseldi. Yıllık enflasyon ise tüketici fiyatlarında yüzde 33,29, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 26,59 olarak gerçekleşti. Memur-Sen, TÜİK'in eylül ayı enflasyon verilerine ilişkin yazılı açıklama yayımladı.
Memur-Sen’den yapılan açıklamada şunlar aktarıldı:
Eylül ayı enflasyon oranı yüzde 3,23 olarak açıklandı. Temmuz Eylül 3 aylık enflasyon oranı yüzde 7,51 olarak gerçekleşti ve enflasyon farkı yüzde 2.39 olarak kayıtlara geçti. 7. Dönem Hakem Kurulu tarafından 6'şar aylık dönemler itibariyle verilen zam oranlarının tamamı, enflasyon karşısında eriyerek kayıp oluşturdu. 2025 yılının ikinci altı aylık dönemi için verilen yüzde 5 artış oranı da önceki dönemlerde olduğu gibi sadece altı ay dayanabildi.
Kış aylarının gelmesiyle birlikte birçok gider kalemi artış gösterecektir. Her ne kadar doğalgaz ve elektriğe zam yapılmayacağı söylense de; kullanımı artacağı için zorunlu ihtiyaçların kamu görevlilerimizin bütçesine getireceği yük ile eğitim harcamalarının oluşturacağı giderler açıktır. Önümüzdeki ay açıklanacak enflasyon rakamıyla birlikte Yeniden Değerleme Oranı da belli olacaktır. Önceki dönemlerde olduğu gibi devletin alacakları (vergi, ceza ve harçlar) kamu görevlilerine yapılacak artıştan daha fazla oranda gerçekleşecektir. Kamu İşveren Heyeti'nin/Hakem Kurulu'nun temsilcileri maaş ücret artışlarını 'hedeflenen enflasyon/hayali beklentiler' yerine piyasa gerçeklerine göre belirlemesi gerekmektedir. Bugün geldiğimiz noktada kamu görevlileri ve emeklilerinin yaşadığı maaş/ücret kayıpları, bu gerçekliği somut verilerle göstermektedir. Acilen 'Enflasyona uydurulmayan maaşlar, maaşları sürekli ezen enflasyon' sarmalından kurtulmamız gerekmektedir.
"Kamu İşveren Heyeti'nden beklentimiz yanlışını görmesi, bu yanlıştan acilen dönmesidir"
Kamu İşveren Heyeti, geride bıraktığımız iki yıllık süreçte Hakemin yetersiz/geçersiz kararından ders çıkarması gerekirken; aynı hatayı 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde de yapmıştır. 2023 yılında 2024 ve 2025 yılları için söylediklerimiz nasıl tek tek gerçeğe dönüştüyse: 2025 yılında da tepkilerimiz ve haklılığımız maalesef 2026 ve 2027 yıllarında emekçinin kaybı olarak gerçeğe dönüşecektir. Memur-Sen olarak, Kamu İşveren Heyeti'nden beklentimiz, yanlışını görmesi, Hakem Kurulu Kararı uygulamaya geçmeden bu yanlıştan acilen dönmesi, TBMM'de gerçekleşecek bütçe görüşmelerinde bu yanılışı telafi edecek ve sosyal devlet anlayışına yakışacak yileştirmeyi hayata geçirmesidir.