Batı Afrika ülkelerinden Nijerya'da kolera salgınında yaşamını yitirenlerin sayısı 382'ye yükseldi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), ekim ayında yaptığı açıklamada, Suriye'de kolera salgınının başlamasından bu yana 10 binin üzerinde vaka görüldüğünü duyurdu. İnsan Hakları İzleme Örgütü de (HRW), Türkiye’nin su tedarikini engellemesi nedeniyle Suriye’deki ölümcül kolera salgınının kötüleştiğini bildirdi. Haiti'de de kolera vakaları 3 yıl aradan sonra artışa geçti.
Nijerya Hastalık Kontrol Merkezinden (NCDC) yapılan açıklamada, özellikle şiddetli yağışların yol açtığı sellerin ardından ülkenin farklı eyaletlerinde kolera salgınının patlak verdiği belirtildi.
Ülkede ocak ayından bu yana 11 bin 820 kişiye kolera teşhisi konulduğu ifade edilen açıklamada, salgın nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısının 382'ye çıktığını kaydedildi.
"Vibrio" bakterisinin insanların ince bağırsaklarında parazitlenmesi sonucu oluşan kolera, daha çok içme suyu ve kirli sularla yıkanmış besinler vasıtasıyla bulaşıyor. İshal, karın ağrısı, şişlik ve kusma gibi belirtilere neden olan söz konusu bakteriler, vücuda girdikten 6 ila 48 saat içinde hastalığın ortaya çıkmasına neden oluyor.
Suriye'deki kolera artışında Türkiye'ye çağrı
Dünya Sağlık Örgütü, ekim ayında yaptığı açıklamada Haiti'de üç yıl sonra vakaların arttığına dikkati çekmiş, Suriye'de ise kolera vakalarının 10 bini aştığını duyurmuştu. İnsan Hakları İzleme Örgütü de (HRW), Türkiye’nin su tedarikini engellemesi nedeniyle Suriye’deki ölümcül kolera salgınının kötüleştiğini bildirdi.
VOA'da yer alan açıklamada, “Çatışan tarafların Suriye’deki kolera salgınını kötüleştirdiği ve Türk yetkililerin su tedarikini, Suriye hükümetinin ise yardımları engellediği” kaydedildi.
Çatışmanın tüm taraflarının Suriye’de herkes için temiz su ve sağlık hakkını güvence altına alması gerektiği çağrısında bulunulan açıklamada, şöyle denildi:
“Türkiye makamları, Fırat nehrinin Suriye kontrolündeki kısmına yeterli su akışını ve kontrolleri altındaki Kuzey Suriye’de kritik bir su kaynağı olan Allouk istasyonundan Kuzeydoğu Suriye'de Kürt liderliğindeki güçlerin elinde bulunan bölgelere istikrarlı bir su arzını sağlamamaktadır. Yardımların ve temel hizmetlerin Suriye hükümeti tarafından ayrımcı bir şekilde yönlendirilmesinin yanı sıra Suriye'nin her yerinde devam eden güvenlik ve erişim kısıtlamaları, çatışmalardan etkilenen bölgelerde uygun insani yardım ve acil durum müdahalelerini engellemektedir.”
İnsan Hakları İzleme Örgütü Ortadoğu Direktör Yardımcısı Adam Coogle,“Ülkenin özellikle kuzeydoğusundaki şiddetli su sorunları derhal çözülmezse, bu yıkıcı kolera salgını Suriyelileri etkileyen son su kaynaklı hastalık olmayacak. Türkiye, Suriye'deki su krizini kötüleştirmeye son verebilecek durumda olup, buna derhal son vermelidir” dedi.
Coogle, “Suriyeliler, hakları için 2011’de acımasız bir hükümete karşı çıktılar, şimdi 10 yıldan uzun bir süre sonra en temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyorlar” ifadelerini kullandı.
Suriye Sağlık Bakanlığı, 10 Eylül 2022 tarihinde kolera salgını olduğunu ilan etmiş, BM'nin eski insani yardım koordinatörü İmran Rıza da salgını "Suriye halkı ve tüm Ortadoğu bölgesi için ciddi bir tehdit" olarak nitelendirmişti.
Dünya Sağlık Örgütü, 1 Kasım itibarıyla Suriye’de koleradan 81 ölüm ve 24 binden fazla şüpheli vaka kaydetmişti. Koleranın Lübnan’a da yayıldığı belirtildi.
HRW, Türkiye’ye Suriye’ye derhal su sağlaması çağrısında bulunarak, “Çatışmanın tüm tarafları, insani yardım görevlilerine Suriye’nin tüm bölgelerine doğrudan ve engelsiz erişim izni sağlamalıdır” açıklamasında bulundu.
Kolera nedir?
Kolera, Vibrio cholerae isimli bakterinin neden olduğu bağırsak enfeksiyonuna bağlı olan, akut ve şiddetli ishal ile seyreden bir hastalıktır. Kolera, kalabalık ortamlarda yaşayan savaş, yoksulluk ve doğal afetlerden etkilenen topluluklarda kolayca yayılıp ölümlere yol açabilmektedir.