Enflasyon, işsizlik, büyüme verileri, krizdeki ekonomi, ortaya saçılmış Sedat Peker verileri..
Aman konuşulmasın derken, aldık yine adaleti, hukuku askıya..
Şükür (!) bu haftayı da yasaklar, gözaltı, tutuklamalarla kapattık..
İnsanları aç bilaç bırakan bozuk bir düzen içinde hepimiz dert kumkuması..
Umutsuzluk cepte, karamsarlıklarımız, korkularımız koynumuzda, elimiz kolumuz bağlı..
Ama ana muhalefetten, muhalif partilere, STK’lardan halka sadece konuşuyoruz..
Hani leyleğin ömrü lakırdıyla geçermiş..
İcraatımız yok lakırdımız çok..
Festival yasakları son hız devam ederken, içki ruhsatları iptalleri de sırada yerini aldı..
Bunlar özel yaşama müdahaledir diyor ama özel yaşamımıza sahip çıkamıyoruz..
Eh efendim bir zulm var nasıl ses çıkaralım, diye diye yasakları genişletiyoruz…
Bilmiyoruz, zulm korkudan beslenir, korktukça yasaklar gibi zulm de büyür, bilmiyoruz..
Ve yasakların büyümesi haklılıklarından, doğruluklarından değil, bizlerin düşünme eksikliğinden..
Olan biten her şeyi kanıksayarak normalleştirdiğimiz gibi, yasaklar da alışkanlık diyemiyoruz…
Mücadele eksenli tutum yerine kolay olan kabullenişi tercih ediyor, korku sığınaklarında oturup lakırdı üretmekten başka bir şey yapmadan bir kurtarıcı bekliyoruz…
“İnsanın mayasındaki en büyük kötülüklerden birisi de alışkanlık kötülüğüdür” diyor sevgili Yaşar Kemal “Baldaki Tuz” kitabında..
Yine aynı adlı eserde yazar şöyle ifade ediyor:
“Ey insaf, ey utanç, ey insanlık; şu dünyadan ne zaman çekilip gittin?”
“Bu gidiş apaçık gösteriyor ki, topraklarımızın üstünde aç, sefil, ekmeğe, bir dilim kuru ekmeğe muhtaç sürüneceğiz.”
Ve ekliyorum ben, ta ki sana ait özel hayat kalmayıncaya kadar; yasaklar, yasaklar, yasaklarla..
Oysa;
Hiç bir zulüm, hiç bir yasak düşünceden güçlü değildir..
Düşünmeye başlarsak; sallanacak zulüm, yırtılacak korkular, parçalanacak yasaklar…
Hani ne derler;
Işığın yokluğu, olmayan karanlığı davet eder.
Ama’lara sığınmayacak, zulüm var diye korkmayacak, korkuyorsun diye susmayacak, konuşacak, kabul etmeyecek, itiraz edeceksin bir kurtarıcı beklemeden..
Halktan ve doğadan daha kuvvetli bir güç yoktur..
Kendi ışığın olacak, karanlığa meşaleyle duracaksın…
Yoksa…
Yoksası fena..
İnsan yasaklara, düşüncesi ve yüreğiyle karşı gelir..
Yok, yaratılan iklimde korkarak susar kabullenişe devam edersen, işte böyle ocağına incir ağacı diktirirsin…
Editör: Ömür Ünver