Editörden

"İstediklerine Türk toplumunu sürüklerlerse doğacak kaos hiç şüphesiz herkesi etkiler ama en çok kendilerini mahveder"

Prof. Dr. İlber Ortaylı, eski AKP Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı’nın tepki çeken “Kanlı 1923 darbesi” ifadesine bugünkü yazısında yanıt verdi. “Bu olayın etrafında spekülasyon yaratmak, tarihten, coğrafyadan ve etraftaki âlemden haberi olmayan kasaba diplomalılarının işidir” diyen Ortaylı, “Bunların bu idealinin arkasında ciddiye alınacak bir inanç ya da ideolojik tutum sahibi olduğunu sanmıyorum” ifadelerini kullandı.

Eski AKP Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, "Kadim bir geçmişe sahip aziz millet ve büyük devlet, kanlı 1923 darbesiyle hesaplaşmadan ve helalleşmeden, yeni, terörsüz ve büyük devlet yolunda ilerleyemez" demişti. Cumhuriyet'in kurulduğu tarih olan 1923 için "darbe" diyen Çamlı, "Bir düdük çalıp, yeni, onurlu ve beyaz bir sayfa açılmalıdır" ifadelerini kullanmıştı.

Prof. Dr. İlber Ortaylı, Hürriyet gazetesindeki bugünkü yazısında şunları kaydetti:

“Bizim Cumhuriyet’in kurucuları, herhangi bir ülkedeki siyasiler, aydınlanmacı entelektüeller veya darbeciler değildir. Büyük bir harbin içinden geçmiş; başarılı meydan muharebeleri ve mevzi savaşlarıyla yurdu işgalden kurtarmış komuta heyeti ve millî direniş hükûmetini teşkilatlandırıp vatanı kurtaran bürokrat ve ileri gelenlerdir.

Türkiye’de monarşi yanlılarının bir iç savaş yaratmadıkları, İstiklâl Savaşı sırasında çıkan iç isyanların bastırılmasında etnik bir gruplaşmanın görülmediği açıktır. Aynı kabileden, aynı bölgeden insanlar İstanbul ve Ankara etrafında mevzilenmişti. Saltanat ilga edildikten sonra padişah, iç savaştan çekinerek ülkeyi terk etmiştir. Hanedanın mensuplarının bile Cumhuriyet’e ve Mustafa Kemal Paşa’ya karşı saygılı davrandıkları; Cumhuriyet’in meşruîyetine halel getirmemek için her türlü tertipten kaçındıkları açıktır. “O Türklerin imparatorluğuydu, bu da Türklerin Cumhuriyeti’dir” sözü Sabiha Sultan’a aittir. Bundan daha veciz bir ifade de olamaz.

Türkiye’de ne Avusturya hanedanının Macaristan’daki yıkıcı faaliyetleri gibisi görüldü, ne de Rusya hanedanı Romanovların başına gelen facia tekrarlandı. Bu olayın etrafında spekülasyon yaratmak, tarihten, coğrafyadan ve etraftaki âlemden haberi olmayan kasaba diplomalılarının işidir. Bunların bu idealinin arkasında ciddiye alınacak bir inanç ya da ideolojik tutum sahibi olduğunu sanmıyorum. Tutumlar değişiktir. İstediklerine Türk toplumunu sürüklerlerse doğacak kaos hiç şüphesiz herkesi etkiler ama en çok kendilerini mahveder. Bu konuda herkesi dikkatli olmaya çağırıyoruz.”

Yazının tamamı için tıklayınız.