Silivri’deki Marmara Kapalı Cezaevi’nde İBB Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ile Baro’nun Yönetim Kurulu üyesi Fırat Epözdemir’i ziyaret eden İstanbul Barosu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, “Ziyaret ettiklerimiz ve edemediklerimiz, özellikle avukatlar, gazeteciler, sivil toplum örgütü temsilcileri, seçilmiş kişiler, üst düzey kamu yöneticileri, haksız bir biçimde burada özgürlüklerinden alıkonulmuş bulunuyorlar. Anayasal temeli bulunmuyor. Adil yargılanma hakkı gerekleri en başından en sonuna kadar ihlal edilmiş bulunuyor” dedi.
Ziyaretlerinin ardından Kaboğlu, “İstanbul Barosu’na karşı açılan davalar zincirinde büyük bir gerekçe oluşturmak adına Yönetim Kurulu üyesi Fırat Epözdemir tam 100 gün önce özgürlüğünden alıkonuldu ve 100 gündür burada mahpus durumunda. Bir kişinin neden olmaksızın 100 gün bir yana, 100 saniye bile özgürlüğünden alıkonulması mümkün değildir. Bir hukuk devletinde sorumluluğu gerekli kılmaktadır ama Fırat Epözdemir 100 gün önce gözaltına alındı. Gözaltına alınışından itibaren yakalanması, tutuklanması o süreçte hep anayasa ihlal edilerek yürütüldü işlemler. Dijital delillerin saptanması ertelendi, sonraya bırakıldı. Hapse atıldıktan sonra ve dijital deliller incelemesi yapılmış olmakla birlikte dosyasında deliller karartılmış, tahrip edilmiş ve bir bakıma sahtekarlık yapılmış. Bu çok üzücüdür. Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti olması açısından son derece üzücüdür. 28 ve 29 günü yapılacak olan duruşmalarda Fırat Epözdemir’in serbest bırakılmasını talep ediyoruz, temenni ediyoruz ve bekliyoruz. Burada 100’üncü gününü tamamlayan meslektaşımızın 100 saniye daha fazla durması tahammül edilir bir durum değildir. Tabii ki biz İstanbul Barosu olarak hep hukuku etkili kılmak amacıyla bütün icraatımızı o yönde yapmaya çalıştık, devam ediyoruz." diye konuştu.
"Anayasal temeli bulunmuyor"
Adil yargılanma hakkı gereklerinin en başından en sonuna kadar ihlal edildiğini savunan Kaboğlu, "Biliyoruz ki ziyaret ettiklerimiz ve edemediklerimiz, özellikle avukatlar, gazeteciler, sivil toplum örgütü temsilcileri, seçilmiş kişiler, üst düzey kamu yöneticileri, haksız bir biçimde burada özgürlüklerinden alıkonulmuş bulunuyorlar. Anayasal temeli bulunmuyor. Adil yargılanma hakkı gerekleri en başından en sonuna kadar ihlal edilmiş bulunuyor. Bizim İstanbul Barosu yönetimi olarak isteğimiz, talebimiz, adil yargılanma hakkı gereklerine uyulması ve haksız bir biçimde burada tutulan bütün yurttaşlarımızın bir an önce serbest bırakılmasıdır.” ifadesini kullandı.