Trump yönetimi, ABD hükümetinin küresel insan hakları ihlallerine ilişkin yıllık raporunun kapsamını daraltıttığı ve yönetimin bakış açısına göre şekillendirdiği iddialarıyla karşı karşıya kaldı. Raporda İsrail, Batı Şeria ve Gazze'ye ilişkin bölümde, devam eden savaşın "insan hakları ihlallerine ilişkin bildirimlerde artışa yol açtığı" belirtiliyor. Ancak raporda, "hükümetin insan hakları ihlalleri gerçekleştiren yetkilileri tespit etmek için birçok güvenilir adım attığı" belirtiliyor. Ayrıca, Hamas ve Hizbullah'ı savaş suçlarıyla suçluyor; her iki taraf da suçlamaları reddediyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi'Nin Netanyahu ve İsrailli bazı bakanlar hakkındaki kararına ise yer vermiyor.
Daha önce herhangi bir hükümet tarafından türünün en kapsamlı çalışması olarak görülen Dışişleri Bakanlığı belgesi, İsrail ve El Salvador gibi bazı ABD müttefiklerine yönelik eleştirileri önemli ölçüde azaltırken, Brezilya ve Güney Afrika gibi algılanan düşmanlara yönelik hoşnutsuzluğu artırıyor.
Önceki yıllara ait raporlarda yer alan bölümlerin tamamı da ortadan kaldırılıyor; bu da hükümet yolsuzluğu ve LGBTQ+ bireylere yönelik ayrımcılık gibi konuların ele alınmasını önemli ölçüde azaltıyor.
Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, "fazlalıkların kaldırılması" ve "okunabilirliğin artırılması" amacıyla "yeniden yapılandırıldığını" söylüyor.
ABD'li teknoloji patronlarının eleştirileri yer alıyor
Raporda ayrıca, ABD'nin en yakın müttefikleri arasında yer alan İngiltere, Fransa ve Almanya'da çevrimiçi nefret söylemine ilişkin düzenlemeler nedeniyle insan hakları durumunun "kötüleştiği" belirtiliyor.
Kullanılan dil, Trump yönetimi ve bazı Avrupa ülkelerindeki çevrimiçi zarar azaltma yasalarına karşı çıkan ve bunları ifade özgürlüğüne saldırı olarak gösteren bazı ABD'li teknoloji patronlarının daha önceki eleştirilerini yansıtıyor.
"Temel değerlerden vazgeçmekle" suçlanıyor
Dışişleri Bakanlığı'nın eski üst düzey yetkilisi ve şu anda Human Rights First adlı yardım kuruluşunu yöneten Uzra Zeya, Trump yönetimini insan hakları koruma alanında onlarca yıldır sürdürülen saygın çalışmaları "bozmakla" ve ABD'ye "temel değerlerden vazgeçmekle" suçladı.
BBC'ye konuşan bir yetkili, "Bu, ABD hükümetinin herhangi bir anlaşmaya yanaşmaması veya hükümetin isteklerini yerine getirmesi durumunda ABD hükümetinin buna göz yumacağı sinyalini veriyor." dedi.
Raporda İngiltere'nin ifade özgürlüğüne yönelik ciddi kısıtlamalara dair güvenilir raporlar" da dahil olmak üzere "önemli insan hakları sorunları" yaşadığı belirtiliyor. Ayrıca, insan hakları ihlallerine yönelik kovuşturma ve cezalandırma yöntemlerinin "tutarsız" olduğu belirtiliyor.
İngiltere Hükümeti sözcüsü ise, "Özgür konuşma, İngiltere'de de dahil olmak üzere tüm dünyada demokrasi için hayati önem taşıyor ve vatandaşlarımızın güvenliğini sağlarken özgürlükleri korumaktan gurur duyuyoruz." dedi.
Trump yönetiminin sık sık eleştirdiği Brezilya, Dışişleri Bakanlığı raporunda "konuşma özgürlüğünü baltalamaya yönelik orantısız eylemlerde bulunduğu" gerekçesiyle tek tek sıralandı.
ABD'den gelen benzer eleştirileri daha önce hem İngiltere hem de Brezilya reddetmişti.
İsrail'e sınırlı sorumluluk
Raporda İsrail, Batı Şeria ve Gazze'ye ilişkin bölümde, devam eden savaşın "insan hakları ihlallerine ilişkin bildirimlerde artışa yol açtığı" belirtiliyor.
Ancak raporda, "hükümetin insan hakları ihlalleri gerçekleştiren yetkilileri tespit etmek için birçok güvenilir adım attığı" belirtiliyor. Ayrıca, Hamas ve Hizbullah'ı savaş suçlarıyla suçluyor; her iki taraf da suçlamaları reddediyor.
UCM kararlarına yer verilmedi
Raporda, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM), İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, eski savunma bakanı Yoav Gallant ve Hamas komutanlarından Muhammed Daif hakkında verdiği tutuklama emirlerine yer verilmedi.
Uluslararası Ceza Mahkemesi hakimleri, söz konusu kişilerin iddia edilen savaş suçlarından "cezai sorumluluk" taşıdıklarına dair "makul gerekçeler" bulunduğu sonucuna vardı. Hem İsrail hem de Hamas iddiaları reddetti.
El Salvador, Uluslararası Af Örgütü tarafından "keyfi gözaltılar ve insan hakları ihlalleri"nin yanı sıra "insanlık dışı" gözaltı koşullarıyla suçlanıyor.
Ancak Dışişleri Bakanlığı raporunda "önemli insan hakları ihlallerine ilişkin güvenilir bir rapor bulunmadığı" sonucuna varıldı.
Trump , Nisan ayında "harika bir başkan" ve "harika bir iş" çıkardığını söyleyerek övdüğü El Salvador Devlet Başkanı Nayib Bukele ile yakın ilişkilere sahip.
Belge, Dışişleri Bakanlığı'nda içeriği konusunda önemli iç muhalefet olduğu yönündeki haberler nedeniyle aylarca süren gecikmenin ardından yayımlandı.
