Engellilerin Haklarına Erişim Platformu Sözcüsü Turhan İçli, "Son yıllarda engelli çocuğu olan aileler gelecekte çocuklarına ne olacak kaygısıyla, gelecekten ümitlerini kestikleri için önce çocuklarının sonra kendilerinin canlarına kıyıyorlar. Son örneği bir kaç hafta önce Denizli’de yaşandı. İntiharlar çoğalmaya başladı engelliler arasında. Ayrıca büyük bir güvenle devletin bakım ve eğitim merkezlerine teslim ettiğimiz çocuklarımız kötü muameleyle ve işkenceyle karşılaşıyorlar. Bu sosyal devletin dibe vurduğu anlamına geliyor" ifadelerini kullandı.
Engellilerin Haklarına Erişim Platformu ve Türkiye Körler Federasyonu tarafından düzenlenen “Büyük Engelli Buluşması”, bugün Ankara'da gerçekleştirildi. Platform ve federasyon üyeleri, Ankara Kurtuluş Parkı önünde toplanarak polisin geniş güvenlik önlemleri eşliğinde Sakarya Caddesi'ne yürüdü. Yürüyüşe CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka da katıldı. Engelli vatandaşlar, “Engelliden değil itibardan tasarruf“, “Direne direne kazanacağız”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “Engelsiz erişim engellinin hakkıdır”, “Engelli olmayı biz istemedik” sloganları attı.
Sakarya Caddesi'ne gelen engelli vatandaşlar, burada “Haklarımızın elimizden alınmasına karşı; eşit, erişilebilir ve onurlu bir yaşam için sesimizi yükseltiyoruz“ başlığıyla bir basın açıklaması yaptı. Engellilerin Haklarına Erişim Platformu Sözcüsü Turhan İçli, özetle şunları kaydetti:
“Ülkemiz ağır bir ekonomik krizin içerisinden geçiyor. Toplumsal yapımız ve toplumsal dokumuz bozuluyor. Bu koşullar altında toplum her kesimi bu gidişten etkileniyor. Ama en çok etkilenenler engelliler. Engelliler toplumun en alttakilerini oluşturuyor. Toplumun en alttakilerin seslerini en üste ulaştırması kolay olmuyor... Aileleriyle birlikte 30 milyon insan acı çekiyor ve bu sorundan etkileniyor. Engelliler arasında işsizlik oranı yüzde 80'in üzerinde. Okuma olanağı bulanlar yüzde 10 dolayında yüzde 90’ı cahil bırakılmış durumda. Ulusal gelirin çok azı engelliler için harcanıyor. Bu koşullar altında engellilerin sesini mutlaka karar vericilere duyurmamız gerekiyor.
Son yıllarda gelişen dramatik bir durumu ifade etmeden geçmeyelim. Son yıllarda engelli çocuğu olan aileler gelecekte çocuklarına ne olacak kaygısıyla, gelecekten ümitlerini kestikleri için önce çocuklarının sonra kendilerinin canlarına kıyıyorlar. Son örneği bir kaç hafta önce Denizli’de yaşandı. İntiharlar çoğalmaya başladı engelliler arasında. Ayrıca büyük bir güvenle devletin bakım ve eğitim merkezlerine teslim ettiğimiz çocuklarımız kötü muameleyle ve işkenceyle karşılaşıyorlar. Bu sosyal devletin dibe vurduğu anlamına geliyor.
Değerli arkadaşlar bizim sorunlarımıza çözüm bulması için sesimize ses vermesi gereken, haklarımızı güvence altına alması gereken parlamento ne yazık ki eskisi kadar etkili değil. Çünkü bugünkü rejimde bütün yetkiler Cumhurbaşkanımızda toplanmış bulunuyor. Cumhurbaşkanımıza ulaşmak ve onu etkilemek kolay değil. O yüzden biz çoğulcu ve katılımcı bir demokrasi istiyoruz.”