Bilim insanları, büyük ölçekli ölümlerin artık her zamankinden daha sık gerçekleştiğini söylüyor. Daha sıcak denizlerin ve teknolojiye daha fazla güvenmenin ölümlerdeki artışa katkıda bulunduğunu savunuyorlar.

BBC News haberine göre, bu küresel değerlendirmede Norveç, Birleşik Krallık ve Kanada da dahil olmak üzere bazı önde gelen üreticilerdeki somon ölümleri incelendi.

Somon yetiştiriciliği, balığın ticari olarak ilk kez 1960'larda Norveç'te kafeslerde yetiştirilmesinden bu yana uzun bir yol kat etti. Sektör son yıllarda hızla büyüdü; dünya çapında yenen somonun yaklaşık yüzde 70'i artık çiftliklerden geliyor.

Ancak su ürünleri yetiştiriciliği endüstrisi, balıklar arasındaki hastalıklar, doğaya kaçışlar ve onları kafeslerde yetiştirmenin genel çevresel etkisi konusunda ciddi endişeler nedeniyle uzun zamandır tartışmalı bir konu.

Milyonlarca balığın ani ölümlerini içeren büyük olaylar, bazen hastalık salgınlarından kaynaklanan, ancak aynı zamanda iklim değişikliğinden kaynaklanan daha sıcak denizlerle de bağlantılı bulundu.

Geçtiğimiz yıl İskoçya'da hükümet verileri, şimdiye kadar kaydedilen en yüksek sayı olan 17 milyondan fazla somonun öldüğünü gösteriyor. Üreticiler kayıplardan sıcak okyanusları sorumlu tuttu.

Diğer ülkelerde daha da büyük ölümler yaşandı. Norveç, 2023'te çiftlik balıklarının yüzde 17'ye yakınının aniden öldüğünü söylüyor.

Bu ölümlere biraz ışık tutmak için araştırmacılar, son on yılda çiftlik somonunun yüzde 92'sini üreten ülkelerden gelen verilere baktı.

Bilim insanları bu dönemde 865 milyon çiftlik somonunun erken öldüğünü tespit etti.

Norveç, Kanada ve Birleşik Krallık'ta en büyük ölümlerin sıklığının zaman içinde arttığını buldular.

Araştırmacılar, sadece sıklıklarının artmadığını, aynı zamanda ölümlerin de büyüdüğünü belirledi.

Araştırmacılar, herhangi bir toplu ölüm olayı için potansiyel maksimum kayıpların Norveç'te 5,14 milyon, Kanada'da 5,05 milyon ve Birleşik Krallık'ta bir milyondan fazla balık olduğunu tahmin ediyor.

Küresel ısınmanın rol oynadığını belirten araştırmacılar ancak su altı kameraları ve yapay zeka gibi teknolojilere olan bağımlılığın artmasının da kayıpları artırdığı görüşünde.

"Teknolojiye olan bağımlılığın artması aslında balıklar için daha büyük risk"

Araştırmanın başyazarı Kanada'daki Victoria Üniversitesi'nden Dr. Gerald Singh, "Büyük ölçüde iklim değişikliğinden kaynaklanan giderek değişkenleşen okyanus ortamı, daha fazla üretim sahasının bu olaylara daha sık maruz kalacağı anlamına gelebilir. Ayrıca, üretimi giderek daha riskli koşullara iten ve alan başına daha fazla üretime izin veren üretim uygulamaları ve teknoloji, giderek daha büyük balık popülasyonlarını ölümlere neden olan koşullara maruz bırakabilir." ifadelerini kullandı.

Araştırmacılar, balık çiftliklerinin uzaktan, gerçek zamanlı izlenmesi gibi teknolojilerin, bunların denizden daha uzak yerlere yerleştirilmesini haklı çıkarmaya yardımcı olabileceğini söylüyor. Fakat denizden daha uzakta olmak tehditleri artırabilir ve operatörlerin bunları erken tespit etme şansını azaltabilir. Yani teknolojiye olan bağımlılığın artması aslında balıklar için daha büyük risklere yol açıyor.

"Sürdürülebilir bir gıda sisteminde yeri olup olmadığı sorgulanmalıdır"

Somon yetiştiriciliğine karşı olan kampanyacılar, bu yeni çalışmanın "endişe verici" olduğunu belirterek balıkların yaşadığı rahatsızlıkta, sıcak okyanusların yanı sıra insan kararlarının da rol oynadığının altını çiziyor. Kampanyacı OneKind'in politika sorumlusu Kirsty Jenkins, "Ölüm, çiftlik somonunun refahıyla ilgili pek çok ciddi sorundan yalnızca biri. Deniz bitleri ve hastalıklarla boğuşuyorlar, stresli muamele ve tedavilere maruz kalıyorlar ve çorak, kalabalık kafeslerde monoton bir hayat yaşıyorlar. Sektör reform yapma konusunda yetersiz veya isteksiz olduğunu gösterdi ve somon çiftçiliğinin şefkatli ve sürdürülebilir bir gıda sisteminde yeri olup olmadığı sorgulanmalıdır." dedi.

Bazı uzmanlar, endüstrinin, büyük üretim merkezlerindeki bu kitlesel ölümlerin artan sıklığına dayanıp dayanamayacağını merak ediyor.

Dr Singh, su ürünleri yetiştiriciliğinin dünya çapında devam edeceğine inanıyor ancak büyük temizlik maliyetlerine yol açan toplu ölümler, birçok toplulukta gelecekteki faaliyetleri tehdit edebilir. Singh, "Bu olayların toplam küresel düzeyde gıda üretimini olumsuz etkilemesi veya engellemesi muhtemelen pek mümkün değil. Ancak, özellikle kıyı topluluklarının ve işçilerin refahı göz önüne alındığında, bu olayların önemli yerel etkileri olabilir." ifadelerini kullandı.

Editör: Ömür Ünver